Kuranda bir çok peygamberin mucizelerinden bahsedilir.
Saymaya gerek yok.
Denizin ikiye ayrılmasından tutun ölülerin diriltilmesine kadar bir çok mucize.
Eskiler bu olayların gerçekten olduğuna inanırlardı.
Biz daha akıllıyız.
Bizler, bunların Doğa kanunları çerçevesinde bir açıklamasının olduğunu düşünüyoruz.
Yaratan, kainatın tamamını hatta Varlığın tamamını kendi kanunları ile yönetiyor. Biz bunlara Doğa Kanunları veya Sünnetullah diyoruz.
Allahın Sünnetinde değişme olmaz hükmünden hareketle bu mucizelerin olmadığını veya en azından anlaşıldığı gibi olmadığını zan ediyoruz.
Zan ediyoruz dedim çünkü
Allahın kanunlarının ne olduğunu bilmiyoruz.
Siz bugün denizi yaramıyorsanız, ölüyü diriltemiyorsanız
bunun Allahın kanununda olmadığını nereden biliyorsunuz.
Sahi, siz Allahın kanunlarının çeşidinin ne kadarını biliyorsunuz ?
O kanunu koyan güç,
İstediği kişileri de kanunların dışına çıkarmaya da muktedirdir.
Bunda şaşıracak bir şey yok.
Kanunların dışına çıktığını nerden biliyorsun.
Suha Şilepe Ciddimisin?
Yani bilim ilerliyor bence ölüme de çare bulucaklar
Ciddi yim tabi. Allahın bütün kanunlarını biliyor muyuz ki, bu içinde bu dışında diyebilelim.
Suha Şilepe Haklı olabilirsin. Katılıyorum.
Mucize olağanüstü şeye denir. Çok akıllı olduğunuz için açıklayabilseydiniz zaten mucize olmazdı. Kaldı ki mucize olduğunu siz söylediniz. Ayette: Zannın birçoğundan sakının çünkü zannın bir kısmı günahtır deniliyor. Dua edin bu zan sizin zannınızı da kapsaması. Mucizeleri yaratan da Allahtır. Herşeye gücü yeter sizin akıl dairenizde kalsın veya kalmasın.
Sende bir mucize sayılırsın. Yazdığımı okumadan anlamadan, hatta yarısını okuyup hemen cevap yetiştirme telaşında bir mucize
Hepsini okudum hatta bazı yerleri iki kez. Zannın bir kısmı günahtır demişti ayet. Siz söylediklerimi yeterince kavrayamamış olabilirsiniz
O zaman bir daha oku, bak bakalım beni eleltşrdiğin konu ile ilgili birşey var mı ?
Var tam olarak söylediklerinize cevap verdim. Mucize olayını anlayışınız gibi yorumuma da dümdüz baktıysanız evet çok anlamamış olabilirsiniz. Bilseydim daha detaylı açıklama yapardım ama sizin buraya birşeyler yazma amacınız öğrenmek değil insanlar bugün bunu yapamıyorsa öyle bişey yoktur deyip reddetmekten ibaret yine özetliyorum mucize nin de kuralın kanun da kulu yaratanın da kuralı kul eliyle değiştirmeye de gücü yeten Allah TIR.
Bence biz daha akıllı değiliz sadece bilgi birikimimiz ve bilgiye ulaşma avantajımız daha fazla. İnsan tarihin hangi döneminde var olan aklını kullanabilmiş ise doğru sonuca ulaşması kolay olmuştur.
Mehmet Kürün bey, insanların mucizeleri hafife almalarının sebebi bilgiye daha kolay ulaşmaları mı ?
Yoksa bu ulaştığımız bilgiler ile kendimizi daha akıllı görüp, Allahın kanunlarının tamamını bilmediğimiz halde açıklamaya çalışmamız mı ?
Suha bey, İnsanlar tarihin her döneminde çıkarları gereği gibi davranmış. Çıkarlarına uygun ise veya Değilse. Bilgi birikimimizi bireysel toplumsal maddi manevi çıkarlarımızı güçlendirmek için kullanmışız. Bu mucizeleri önemseyip önensememiz içinde geçerlidir.
Mu'cize İlahi kanunların İnsanları ikna etmek için bir süreliğine değiştirilmesidir. Her peygamberin mucize göstermesi adeta gereklidir. Akılla Yüce bir yaratıcı olduğuna insanlar ulaşabilir. Ama mutlak bilgi ve kudret Sahibi insan aklını aşan Din kavramı için Kitap, peygamber ve mucize göndermiştir. Selamlar....
Tansu Arıcı İlahi kanunlarda değişiklik olmaz. Hiç bir gerekçeyle olmaz. Olup biten herşey o kanunlar çerçevesinde olur, senin benim bunların nasıl olduğunu idrak edip etmememizin bir önemi yok.
Bir adetullah vardır bu bildiğimiz fizik kurallarıyla çevrili dünyamızdır bir de sünnetullah vardır ki bunlarda Allah'ın peygamberlerine mucizeler vermesi inanmayanları zulmedenleri helak etmesi inananları kurtarıp yüceltmesi gibi. O yüzden tarih tekerrürden ibarettir inanlar belli bir süre zulüm görsede inanılmaz bir şekilde hep üstün gelecektir burada hep Allah'ın sünnetullahı görülür. Mucizeler olağan üstü şeylerdir lakin bu mucizelerin teknolojinin geleceği son noktaya işaret etmesi de muhtemeldir.
Mucizeleri teknoloji değil insanlar göstermiştir. Tekamül etmiş insanın sın hali desek.
İnsanlar göstermiştir fakat sonraki insanlara hep ilham kaynağı olmuştur mesela Hz İsa (as) ölüleri diriltmesi bugün tıbbın çabaladığı bir noktadır veya Süleyman (as) yanındakilere Belkıs ın tahtını kim getirecek dediğinde göz açıp kapayıncaya kadar getirilmesi ışınlanmaya ilham kaynağı olmuştur ihtimal bunlar belli ölçüde gerçekleşebilir. Mucize peygamber fiili kabul edilmez Allah'ın fiildir yani tekamül etmiş insanın son hali diyemeyiz eğer peygamber fiili olsaydı her zorluktan mucize ile kurtulurdu lakin mucizeler peygamberliğin kanıtı olarak en zor yerlerde gösterilmiş.
Güzel nokta. Bu insanlar bu mucizeleri her canı istediğinde yapamayacaklarını daha doğrusu yapmamaları gerektiğini bütün nefsi, ruhu ve aklı ile idrak etmiş kişiler. Sizin bugün öyle bir imkânınız olsa ölen sevdiklerinizi diriltirsiniz. Allahın kanunlarını nerde ve zaman kullanılmasını idrak etmiş kimse ( peygamberler) bunu yapmaz, yapamaz.
Tekamül etmiş insanın son hali dersek her tekamül edenin mucize göstermesinin mümkünlüğünü kabul etmiş oluyoruz oysa mucize Peygamberlere has veliler ise keramet gösterebilir -ki hepsi Allah'ın fiilidir- ama mesela velilerden kat kat tekamül eden sahabilerin kerameti de yok gibidir.
Bu bize bugüne kadar dayatılmış fikirler. Bir şeyin mucize olabilmesi için onu göstermiş olmanız gerekir. Yapabilmek ve bunu göstermek peygamberlerin vazifeleri arasındadır. Allahın kanunu değişmez, bir kişi bir şey yapabiliyorsa herkes yapabilir. Çünkü Allah torpil geçmez.
Boş lakırtı bunlar internette ortaya bi laf atıp hadi bakalım nasılmış bu iş herkes kafasına göre bişey söylesin demekle olmaz. Öğrenmek isteyen gerekli kaynağı açar okur kaldı ki buradaki mesele aleni bi durum. Laf olsun torba dolsun diye konuşmanın manası yok bu insanlara gerçekten bişeyler anlatma gayretine de. Benim gördüğüm buradaki insanlar bişeyler öğrenmek için yazmıyor. Ortaya bişey atalım da muhabbet olsun mantığı var. Bu tarz konular üzerinden islamda reform yapmaya çalışanların ekmeğine yağ sürmemek adınacevap vermemek en iyisi
Benim merak ettiğim denizi yaran Musa peygamber neden kaçıyor. Geri dönüp arkadakilere ne kadar güçlü olduğunu gostersene? Diyelim ki amaç onları denize çekip boğmaktı iyi de öncesinde bu gücü kullanıp var olan durumu değiştirsene?
Bu sorunun cevabını belki hiç öğrenemeyiz.
Allah mühlet verir onlara da mühlet vermiş sonrasında helakına karar vermiştir. Güç hz Musa dan değil Allah'tan dır o zaman yapılması emri geldi ve o zaman asasını denize vurdu
Adem bey tamam öyle oldu diyelim.
Sunetullah'ın doğa kanunları olduğunu nereden anlıyoruz
Başka birşey mi
Evet Kuran'da doğa yasaları olduğuna dair bir tane âyet göremedim varsa verirsen sevinirim
Sosyal ve ahlaki yasalar gibi duruyor Gördüğüm
Mesela Mülk süresinin ilk altı ayetini hiç görmedin mi ? Bütün bu oluşa sen ne ad veriyorsun?
Gördüm Sunetullah kelimesi hiç geçmiyor
tamam arkdaaşlar tartışmayın. Sonunda hepiniz gerçeği öğreneceksiniz. Bu kadar dert etmeye gerek yok
Yunan mısır vb. Mitolojilerine bir bakın neler göreceksiniz. Tanrılar, yarı tanrı insanlar, uçanlar kaçanlar vs vs.) Geçmişi göremeyen anlamayan ne bugünü nede geleceğini görür anlar. Peygamberlerin asayı yılan veya denizi ikiye bölmesi olayı şimdiki an bizler için bilgi amaçlı olmaktan başka ne anlam taşımakta? Kısaca sorgulamak kör bir inançtan her zaman iyidir...
Evet haklısın, İnsan olma özelliği olan var aklı kullanabilmenin göstergesi sorgulayıp çözüm geliştirebilmektir.
Adem bey yorumları okurken tek benim yorumumu dikkate alırsanız benm hakkımda yanılgıya düşersiniz baştan tümünü okuyunuz. Kör inanç haşaa ayetlere istinaden değil bilakis ayetlerin özünü destekler nitelikte. İmana davetinizi hadislerin kuranın özüne uymayanları elinizin tersiyle iterek ben sizi davet ediyorum...
Bir marangoz sürekli tahta sandalye yapıyor olsa ve Birgün sanatını gösterip katlanır sandalye yapsa. Diğer sandalyelerin bu sandalyeye bakipta mutlaka bilimsel bir açıklaması vardır demesi. Ne katlanan sandalyeyi değiştirir ne marangozun varlığını ve ustalığını. Lakin bir sandalyenin kendi marangozunu unutup yapılan esere bilimsel bir açıklama araması ne kadar yontulsada hala odun olduğunu gösterir.