610-633 yılları arasında çölün ortasında yetim ve hatta okuma yazma bilmeyen birisi teknolojinin olmadığı çağda uydurduğu!! sadece bi kaç âyet.
Kainatın daima genişlediği artık ilim ve bilim dünyasının kabul ettiği bir ilmi buluştur. Buna Kur'an şu ayetiyle işaret etmektedir. "Biz göğü büyük bir kudretle bina ettik. Ve şüphesiz biz onu genişleticiyiz." (Zariyat, 51/47)
20. asrın bir buluşu da her yıldız ve gök cisimlerin bir yörüngede durduğu gerçeğidir. Bu duruma Kur'an "Geceyi, gündüzü, Güneşi ve Ay'ı yaratan O'dur. Her biri bir yörüngede yüzüp gidiyor." (Enbiya, 21/33)
Güneşin sabit olarak durduğu zannedilirdi. Oysa Kur'an güneşin sabit değil, aksine daima hareket eden ve belirli bir hızla ilerleyen bir gök cismi olduğunu söylüyordu. Ve asırlar sonra da ilim onu tasdik edecekti. Şöyleki "Güneş de kendisi için tespit edilen bir karar yerine doğru akıp gitmektedir. Bu üstün ve güçlü olan bilenin takdiridir." (Yasin, 36/38)
Yoksa: 'Onu kendisi uydurdu' mu diyorlar? De ki: 'Haydi siz, yalan üzere uydurulmuş olarak onun benzeri on sûre getirin ve eğer doğruysanız, Allah'tan başka çağırabildiklerinizi çağırın.'(hud 11)
Allah insankari yarattida neden teknolojiyi yaratmadi
Emin mısın o teknolojıler dedıgın bır sınegın kanadını yapamıor ayık ol
Senin qibi mallar olunca bn ayik olmasamda olur;)
Teknolojinin yoktan insanlar tarafından var edildiğini mi savunuyosunuz? Mesela internet önceden yokmuydu yoksa yoktan var mı edildi şoreş
Şoreş Baskar Hadı ben malım pekı sen nesın mılyar dolar para harcandı en ufak bır canlı mıkro organızma yapamadılar yada en basıtı bı kalbın yaptıgını hangı teknolojıler yapar yada bır parmak kopunca hangı bilim eskısı gıbı yapar hadı acıkla ogrenelım.
Muhammed Ersezer onceden dumanli internet vardi
Güneşin dünya etrafında dolaştığı söz edilmiş olmasın hocam ?
Dünya etrafında dememiş ki kendine belirlenen yörünge demiş
O zamanın düşüncesiyle kendine belirlenen yörünge doğudan batıya değil miydi?
O zmanın düşüncesi mısır medeniyetinde öyle yunanda da öyle şeyler söylenmiş hatta bi çok insan güneşe tapmış ama bu ayet açık bi tefsire gerek var mı sence? Ayrıca arap toplumunun o zmanşar tek yaptığı ticaret ve şiir bilimsel hiç bi şey ön yargı bile yok o zmam tarihinde
Hocam yorumunuz mantıklı da ben okuyunca aklıma gece gündüz oluşumu geldi nedense.
Aslında islam dini tam olarak akıl dini ama aklederkende o âyetin nasıl bi topluma nasıl bi çağda geldiğini bilmemiz gerekir. Gece gündüzle ilgili Kuranın kendisinde zaten başka şekilde bahsedilmiştir. Araştırmak en iyisi
Sonrada muhammed'e şu sırayla eşlerinle münasebete gir seni kızdıran eşin olursa ben sana daha iyisini veririm demiş. Çok bilimsel.
Evet peygamberimize peygamberlik verilmeden 7 çocuğu olduğu halde peygamberlikten sonra kaç çocuğu olmuş acaba şehvet düşkünü mü
"ey inananlar! Peygamber'in evlerine, yemeğe çağrılmaksızın girip de yemeğin pişmesini beklemeye kalkışmayın; fakat davet edilirseniz girin ve yemeği yiyince lafa dalmadan evden dağılın.
bu haliniz peygamber'i üzüyor, o da size bir şey söylemeye çekiniyordu. Allah gerçeği söylemekten çekinmez..."
(ahzab /53.) "ey inananlar, seslerinizi, peygamberin sesinden daha üstün bir tarzda yükseltmeyin ve onunla, yüksek sesle konuşmayın, birbirinizle konuştuğunuz gibi, sonra yaptıklarınız mahvolup gider de anlamazsınız bile "
(hucurat / 2) Hocam evreni ve elektrona kadar da içini yaratan bir yaratıcının ayetlerinin bir kısmının bu tarzda olması ne kadar mantıklı?
İyide biz zaten hiç bi zaman peygamberimizi ilahlaştırmadık sende bilirsinki yer içer gezer uyurdu ama tebliğ vazifesi vardı ek olarak insanları Allahın dinine davet etmek kimseye şimdi git diyemez o dönemki vedevi toplum ayıptır söylemesi medeniyetten uzak geldiği zaman sabahlara kadar otururdu buda peygamberi yorardı doğal olarak tebliğ her zman şart. Ses olayına gelince peygemberimiz yanına sadece bi iki kişi değil bi çok kişi geliyodu tebliğin ise en düzgün şekilde olması gerekiyodu Babamızın yanında bile saygıdan sesimizi yükseltmeyen bizler nasıl olurda o cahiliye toplumundan peygambere saygı istenmesini yanlış anlarız.
Hocam tamam da kutsal bir kitabın, çağlar sonra dahi feyz alınması gereken, bunları içermesi normal mi
Peygamber Efendimizde insandı görevi tebliğdi. Bizde bize tebliğ edilirken uyalım o halde bu kurallara. Gidipte bizi dine davet eden olursa yemeğe davet etmediği halde zorla yemeğini yemiyelim aklımızı kullanalım
muhammed tamam da peygamber olmasi bu tarz zorluklara katlanmasini gerektirir dunyevi isleri birakip esleri ile vakit gecirmeyi birakip ummetiyle ilgilenmesi gerekmez miydi sanki devlet memuru gibi soru sorma vakitleri ayarlanan ayetler niye var hem kuran evrensel ise bu ayetin hükmü gecmedi mi
eski medeniyetlerde astroloji ile ilgilenenler vardı ve bu şekilde tezler yazılmıştı
güneşe tapan yıldıza tapan medeniyetin ortasında indi bu ayetler yoksa eski medeniyetlerden topladığını mı düşünüyosunuz
arada çok büyük bir zaman dilimi var ve düşünce değil, bariz olarak başka dinlerden toplanmıştır
Okuma yazma bilmiyen biri bu kadar eziyet içinde başka dinden topladıklarını tebliğ etmesi daha mantıklı
belki okuma yazma biliyordu, belki yardımcı olan biri vardı, orasını biz bilemeyiz. Sadece Mısır mitolojisini okursan bile aradaki benzerlikler yüzünde tebessüm uyandıracaktır.
Kardeşim bunlar kurandan önce de bilinen gerçekler sümerleri araştır yeter
Einstein sümerliydi benim haberim yok pardon abi. Evren genişliyo diye kim ne zman dedi acaba
Kuranın hangi ayetin de genişlediği yazıyor kardeşim? Yasin suresin de ay ile güneş hakkın da bilgi vardır bunun dışın da ne var elle tutulur?
He aynı yerde güneşte kara balcıga battıgı soylenmıyormuydu ??
(18/KEHF-86: Sonunda Güneş'in battığı yere ulaştı; onu kara balçıklı bir suya batar buldu. O kesimde bir millete rastladı. Biz de ona: «Ey Zülkarneyn! Ya azaba uğratırsın, ya da haklarında güzel muamelede bulunabilirsin, (bu ayetten acaba siz güneşin balçığa battığını mı anladınız yoksa zülkarneyna. S mın batıya gittiğini mi?)
Kuran apacık degılmı herkez anlasın dıye 10 kişiye sor eger 9 u benım gıbı anlamıyosa cumaya baslıyorum )
Hem güneşin battıgı yer neresı bro ??
okyanus kıyısında görünen batışdan bahsetmiş. Balçık diyerek kim balçığa battığını anlıycak
Şu an müslümanlıktan haberi olmayan kabileler de bile bu inançlar var kaldı ki astroloji ve uzay bilimi eski mısır inancından beri var
Halla dünya düz diye tuturan hacı hoca var
Peki sizin evrenin nasıl evrelerle oluştuğunuzdan haberiniz var mı medeni ileri düzey bi toplumda yetişmişsiniz?
gzde dinden haberı olmuyanlar o yukumluluklerden sorumlu olunmayacagınıda solemıslerdır o yonden bakıyorsan bılmeden yaptıgın gunahlar gunah sayılmazlar yada su mantıktan bak bılemden bırını kırmakla ısteyerek bırını kırmak gıbıdır .
tarık hocam türkçe konuşalım lütfen
Okyanus Musaloğlu okudugunu anlamadıysan bence bır türkçe dersı al yada en ıyısı bıraz beyın al
https://www.youtube.com/watch?v=gNJleg6aVU4
Efsaneler ölmezzz
https://www.izlesene.com/video/gok-itimi-kanunu/9234331
Kısa bi özet geçsenize ne anlatılıyo bu videolarda izlemeye vaktim yok eğer isterseniz bende dr. Zakir linki atarım
senin vaktin yok, ama burada hiç birşey okumadan izlemeden insanların vaktini çalmaya vaktin var öyle mi? Hadi işine bak kardeşim sana cevap veren bizlerde hata.
Gzde Mge kısa özet geçersin nolcak boşa vakit kaybetmeyi sevmem o yüzden dedim sizin özetlemeniz varken niye gidipte vdeoyu hem zaman hem internetimi kullanıyım eğer bişiy demek istiyosun söyle?
Evrenin genislemesi ile ilgili bilgiler Cin mitolojisinde de var. Cok rahat alinti yapilabilir. Kaldi ki genisletmek derken evreni kastettigi ve gercekten genisletmek anlaminin ciktigi ne malum? Birazcik aklinizla düsünün. Hem cinsel hayata yön veren, bedevi hayatini ilgilendiren, esitliksiz kurallar ve ardindan evrenden bahsettigini sandiginiz ayetler ne kadar tutarli? Biriniz de seytan ayetlerini aciklayin madem anlayalim
Kuranda olması gereken herşeyin olması mı saçma Allah belli haramlar belirlemiş belli helaler belirlemiş inanman için kanıt koymuş ama çek çekebildiğin kadar istediğin yere
muhammed okuma yazma bilen ve ticaretle ugrasan birisiydi cogu seyi bilmesi gayet normaldir .
Ah abim ah biraz Hz. muhammed (s. A.v) in çevresine baksan keşke o ayetlerin indiği döneme: D ama daha okuma yazma bilmediğine bile inanmıyosun
Insanlari okuma yazma bilmedigine ikna etmis ki kendi yazdigi kitaba "sen yazdin" gibisinden bi tepki almamak icin, bunu anlamak bu kadar zor mu ?
Haklisin abicim. Ticaretle ugrasiyor ve okuma yazma bilmiyor. muhammed okuma yazma bilmiuo diye bilinsinki cahil bi insan bunlari nasil yazsin denilsin. Kervan isletiyor adam ve okuma yazma bilmiyor. O ayetlerin indigi donemde cahiliye dediginiz zamanda tek farki allah yerine put olan allaha tapmalari .
Abi benim büyükannemde bilmez okuma yazma köyde yetiştirdikleri sebzeleri satar sen git onu bi kandır bakalım kitap göstersen okuyamaz ama 1 lira eksik veremezsin kimin anneannesi
Tamam ticaret zaten yetistirdigi sebzeyi satmak sen git once bukulmus ayetleri arastir. Ve ayrica bugun museviligin degismis hali olan islam kulaktan dolma musevilik ve hriwtiyanligin karisimidir. Ayrica En basitinden yorunge sonradan eklenmis biseyki direk kuranda felek diye gecer enbiya 33 de. Yorungelerinde degil felek de kader .
Bilim bu dediklerinizi açıklamadan önceki tefsirlere bir bakalım isterseniz bilim bir takım şeyler buldukça kuran güncelleniyor olmasın sakın biraz düşünün sadece...!
Hahahaha güldüm Kuranın hiç değişmediğini bil sadece bak arastır abi
:ehuehueeuh yarılarak güldüm kuran hiç değiştirilmemiş ehuehueheuh random güldüm orada anlamazsın belki muhammet öldükten sonra oluşturulan ve sonra aralarında farklılık olduğu düşünülerek yok edilen 4 nüsha ve yeniden derlenen kurandan bir habrsin anlaşılan bre c.
Nasil guncelleniyor pardon? Bu neye benziyor biliyor musun? Herkes iphone kullansin. Android telefonlar patlayacak!
naıl güncelleniyor kardeşim basit bir şekilde bilale anlatır gibi anlatayım sana bilim bir şey buluyor mesela maymun ile insan dna'sı %98 aynıdır diye hoooop kuranda bir ayetin tefsiri değişiyor ve bu kuran da zaten yazıyordu deniliyor
bu kadar basit bilim bir takım şeyleri bulmadan önce bu gib şeylerin kuran da yazıyor olduunu ispatlayın inanalım
Zulkarneyn en batiya gitriginde gunesi bir balcikta batarken mi buluyodu noluyodu ya ?
Burdan bakınca nereye batıyo? O ayette açıklanmak istenen sadece Zülkarneynin en batıda bi yere gittiğidir.
Ilahiyat fakultesinde okumayi secmis birine internet izerinden hicbir sey anlatamaz, yazdiklari uzerine dinle ilgili tartismalara giremezsiniz.. Cunku o buraya dinlemeye degil, duyduklari mantikli da gelse yine de yanlislamaya gelmistir..
Kskskaks gidinde kitaptan kurandan habersiz kişilerle tartışın o zman ateist dediğin dr. Zakirle tartışıpta ateist olsa saygım sonsuzdur ama gidip bilmeyene sorup cevap alamayınca ateist olmak çok mantıklı
Sirf bu cevapla bile dedigimin dogru oldugunu kanitladin.. İyi geceler
Ali sırf böyle yorum yaptın diye kendimle ve dinimle gurur duydum sanada iyi geceler
Çölün ortasında doğdu evet. Yetimdi evet. Amcasının yanında yıllarca tüccarlık yapmadı mı?? Arap Yarım Adasın'da kervanlar düzmediler mi senelerce?? Senelerce tüccarlık yapan bir insanın, okuma yazma bilmemesi kadar saçma birşey olabilir mi? Senet denilen hede binlerce yıldır var, şu an senet dedim o bile Arapça bir kelime(sanad). Okuma yazma bilmeyen bir insan, nasıl senet yapsın, senet yapmayan insan nasıl tüccarlık yapsın, tüccarlık yapan insan (hele ki o devirde) nasıl olduğu yerde dursun, muhtemelen gezmediği diyar kalmamıştır kervanlarla. Hristiyanlarla,Musevilerle, Putperestlerle, envai çeşit insanla alışveriş yapıyorsun, hikayeler dinliyorsun hikayeler anlatıyorsun. E hayal gücün de geniş, bunları sentezleyerek yepyeni bir oluşum yaratıyorsun, zamanının en varlıklı kadınlarından birisiyle evlenmişsin birde. Bugünkü Kabe o zaman da ibadet yeriydi, bakıyorsun para basıyor, tüccarlığa yatkın kafa, ben bunu kendime bağlayayım diyorsun, ama işler umduğun gibi gitmiyor, e ok yaydan çıkmış bu saatten sonra dönmek olmaz kendi söylediğinine kendin inanma durumuna geliyorsun. Sürülüyorsun, çölde yaşayan bedevilerden kendine yandaş topluyorsun, zaten çölde en fazla deve eti yiyebilen bedevi, Mekkede yaşanan zenginlik ve refah düzeyini içten içe kıskanıyor, kafa bastığına tüccarlığa bunu kendi avantajına kullanıyorsun. Hristiyan Araplar yine aynı şekilde belki bize de ekmek çıkar bu kargaşadan mantığıyla yıllarca seni saklıyor. Bir dizi savaş (ki kaynaklarda en babası 10.000 kişilik orduya karşı yapılan hendek savaşı, o da malum hendekleri geçemeyen paganlar kuşatmayı kaldırıyor, iki taraftan toplamda 20 kişi falan ölüyor)(evet 20). Sonuçta mutlu son, Kabe el değiştiriyor ve bu güne kadar hala para basmaya devam ediyor. Bu arada sen "dinini" yer yer insanları katlederek yaymaya devam ediyorsun.
Diğerlerini bilmem ama ben bu çabayı, bu zekayı takdir ederim. Sonuşta ortada bir emek var ve bunun hakkı alınmış.
Mekkeli müşriklerin Peygamber Efendimize (asv) yaptıkları tertip, eziyet ve işkencelerin hiç biri Resûl-i Ekrem Efendimizi (asv) İslâmı tebliğ etmekten alıkoyamıyordu. Üstelik, amcası Ebû Talib de, yaptıklarına ve söylediklerine karşı çıkmıyor, bilakis onu koruyordu. Müşrikler, bu sefer başka bir yol denediler. İleri gelenlerinden on kişi, Ebû Talib'e gelerek; Ey Ebû Talib; yeğenin putlarımıza ve dinî inançlarımızı kötüledi, akılsız olduğumuzu, babalarımızın, dedelerimizin yanlış yolda gitmiş olduklarını söyleyip durdu. Şimdi sen, ya onu bunları yapmaktan ve söylemekten alıkoy veya aradan çekil." dediler. Ebû Talib, bu teklif karşısında ne yapacaktı? Bir tarafta kavminin gelenek ve âdetleri, diğer tarafta yeğenine karşı olan samimi sevgisi! Hangisini tercih edecekti? Sonunda yumuşak ve güzel sözlerle müşrik heyetini başından savdı. İlk şikâyetlerinden hiçbir netice alamadıklarını gören müşrikler, Ebû Talib'e tekrar başvurdular: "Ey Ebû Talib! Sen bizim yaşlı ve ileri gelenlerimizden birisin. Yeğenini yaptıklarından vazgeçirmek için sana müracaat ettik. Fakat sen istediğimizi yapmadın. Vallahi, artık, bundan sonra onun babalarımızı, dedelerimizi kötülemesine, bizi akılsızlıkla ithâm etmesine, ilâhlarımıza hakaretlerde bulunmasına asla tahammül edemeyiz. Sen, ya onu bunları yapıp durmaktan vazgeçirirsin, yahut da iki taraftan biri yok oluncaya kadar onunla da, seninle de çarpışırız." Ebû Talib, tehlikeli bir durumla karşı karşıya bulunduğunun farkındaydı. Kavmi tarafından terk edilmek istemezdi. Ama, yeğeni Kâinatın Efendisi (asv)'den de vazgeçemezdi. O halde ne yapabilirdi? Derin derin düşündükten sonra, Resûl-i Ekremi (a. S.m.) yanına çağırarak yalvarırcasına, "Kardeşimin oğlu, kavminin ileri gelenleri bana başvurarak senin onlara dediklerini bana ârzettiler. Ne olursun, bana ve kendine acı! İkimizin de altından kalkamayacağımız işleri üzerimize yükleme. Kavminin hoşuna gitmeyen sözleri söylemekten artık vazgeç." dedi. Durum oldukça nazikti. Bir bakıma o güne kadar kavmi içinde kendisine yegâne hâmilik eden Ebû Talib'di. O da mı himâyeden vazgeçecekti? Bu teklifle karşı karşıya kalan Nebiyy-i Ekrem Efendimiz (asv), bir müddet mahzun mahzun düşündü. Sonra, hakiki muhafızının Cenâb-ı Hak olduğunu bilmenin gönül rahatlığı içinde amcasına cevabı kılıç kadar keskin, kayalar gibi sert ve kesin oldu: "Bunu bilesin ki, ey amca! Güneşi sağ elime, ayı da sol elime verseler, ben yine bu dinden, bu tebliğden vazgeçmem. Ya Allah, bu dini hâkim kılar, yahut ben bu uğurda canımı veririm." Yıkılmayan bir iradeye sahib Resûl-i Kibriyâ (asv)'ın davasını haykırmaktan asla vazgeçmeyeceğini anlayan Ebû Talib; "Yeğenim benim," diyerek boynuna sarıldı ve "İşine devam et, istediğini yap. Vallahi, seni asla herhangi bir şeyden dolayı kimseye teslim etmeyeceğim."diye konuştu. Bu söz verişten sonra, müşrikler de Ebû Talib'in yeğenini her şeye rağmen koruyacağını ve asla yalnız bırakmayacağını kesinlikle anladılar. (bk. Sîretu İbn Hişam, 1/266; İbnu Seyyid’n-nas, Uyunu’l-eser, 1/132; İbn Kesir, es-Sîretu’n-Nebeviye, 1/474; beyhakî, Delail’u’n-Nübüvve-şamile- 2/63; Taberî, 2/218-220)
Bu hadisden anlaşılan peygamber menfaati peşindeyidiydi haklısınız
Eee?? Söylediklerimden hangisini değiştiriyor bu hadis?? Okuma yazma bilmiyor olma yalanını mı, Kabe'nin gelir havuzunu kendisine bağlamasını mı? Yoksa hendek savaşında, Safiye'nin(Muhammedin halası),musevi askerin kellesini kesip savaş meydanına atmasını mı?(Böyle bir durum da var evet)
İşinize gelmeyen bir hadis olsa bunlar hadis dersiniz. Ama işinize gelirse hadisler inandırıcı olur. Hadis dediğiniz zaten uydurulmuş değiştirilmiş bir şey değil mi? Bunu örnek olarak göstermeniz taraflı bir yorum yaptığınızı gösterir bence. Diğer tarafı savunmuyorum ama bu böyle
20. Asırndamı bulunmuş gezegenlerin yörüngesi çok enteresan güneşe sabit demez kuran ancak güneşin dünyanın etrafında döndüğünü söylerki bu zaten yanlıştır vermiş olduğun ayetler tamam doğru ama keşiflerin yanlış seninm. Ö 3500 yıllarında aztekler gezegen yörüngesini çizmişlerdir eski uygarlıklar astrolojiye merak salmıştır en eski bilim dalı astrolojiydi gezegen haraketlerine bakarak yörüngede oluşlarının keşfi taaa mısır medeniyetlerine kadar ulaşmıştır yunan mitolojisidemi okumadın sen hadi geçtim onuda azteklere mayalara bakaydın be dostum daha yakına gel mısır medeniyetine bakaydın bi olmadı sümerliler neyse konuya döneyim kuranı yazanlar bunlardan feyz almıştır ayrıca muhammed okuma yazmayı gayet iyi biliyordu babadan tüccar olan biri nasıl okuma yazma bilmez bu uydurma bir hadistir, bence kuranda yazanlara değil senin buluş dediğin tarihsel hatalarına bak onlar keşfedildiğinde muhammed daha vitamindi
Abi çok güzel tefsir yapmışsın cidden çok sağol görüşlerin için
https://seyler.eksisozluk.com/gok-cisimlerinin-hareketini-tahmin-edebilen-dunyanin-ilk-bilgisayari-antikythera
Kim yaptıysa helal olsun
saçmalama muhammed
az biraz antik çağ bilgin olsun lütfen
Bu ayetler cok farkli anlamlara cevrilebiliyor. Mesela: http://www.kuranmeali.com/ayetkarsilastirma.asp?sure=51
Gunes batiya kaymaz... Kara bir balçıga batmaz... Bunlarda ayet..
Ve sümerler bunu daha önceden tabletlere yazmışlardı... Tabii sen bilmezsin!!
Gözlemlediğim kadarıyla bu sayfada çoğu ateist arkadaş kuranı inanmayacam odaklı/ön yargılı okumuş.. Aynı onlar gibi Muhammed arkadaşımız da kuranı nolursa olsun inanacağım aksi mümkün değil mantığıyla/ön yargısıyla okumuş.
En güzeli ve doğru olanı gerçekten objektif bir zihinle okumak ve idrak etmeye çalışmak, idrak ederken tefsirlere ihtiyaç duymamak, tefsire göre ayet bükmemektir.
Acaba neden sizin gevur dedikleriniz bunları bulduğunda zaten kuranda yazıyordu diyorsunuz, bulunmadan önce neredeydiniz.
Haklısın birader ne diyim kitabımızda yazan bilgiyi kullanamayan bi müsmülmanız biz malesef
Ben gülüncek bişi demedim?
Bu komik bir şeyde değil?
Evet haklısın birader. Yanlış bi şey mi dedim?
Alaycı bir tavırla yazdın mesajı ondan dedim
Aç bir ayur veda oku orada muhammed den 2000 yıl evvel bütün bu astronomik verilere yer verilmiş. Zannedersin 7.yy da millet mağarada yaşıyordu
milattan önce 200 yıllarında yapılan bir makina var antikythera düzeneği deniyor. Yıldızların, gezegenlerin ve ayın tüm hareketlerini hesaplayabilen mekanik bir makine. Onu bu kadar muhteşem yapan ise ayın ekliptik yörüngesi sayesinde bazen hızlı bazen de yavaş dönüşünü bile programlamış olmaları. Peki bu düzeneği hangi bilgiyle tasarladılar, putperest arapların astronomi üzerine yazdıklaı kaynakları yunancaya çevirerek. Yani muhammed döneminde astronomi bilinmiyordu da kuran da yazıyor türünden mucize uydurmayın. Asıl o kadar iyi astronomi bilgisine rağmen kuranda saçma sapan verilen yanlış bilgilere bakın.