Çok güzel bir alıntı paylaşıyorum,
Ağzına yüreğine sağlık
Gurup üyesi müminler, maddeleri irdeleyelim buyrun...
KURAN OKUMAYA BAŞLADIĞIN DA...
● Bilinci henüz senin kadar yükselmemiş olanların konuşmaları sana eski tadı vermemeye başlar.
● Kendin gibi olan insanları arar ve onlarla bir şekilde karşılaşmaya, yeni dostluklar oluşturmaya başlarsın.
● Sana söylenen şeyleri olduğu gibi doğru kabul etmek yerine sorgulamaya başlarsın.
● Korkuların azalır.
● Eskiden zoraki yaptığın şeyleri artık yapmaya mecbur hissetmezsin.
● Kendini çok daha rahat ifade etmeye başlarsın.
● İstemediğin şeylere rahatça “Hayır” diyebilirsin.
● Tek başına kalmaktan sıkılmazsın.
● Hayatta gerçekten yaşamak istediğin gibi yaşayıp yaşamadığını sorgulamaya başlarsın.
● Gerçekten ne yapmak sana heyecan veriyorsa onun peşine düşersin.
● Olumsuzluklar seni eskisi kadar üzmez olur.
● Kötü giden şeylere dertlenmek yerine çözüm bulmaya odaklı olursun.
● Etrafta sıkıntı veren şeyler seni etkilemez.
● Gelecek için kaygılanmazsın.
● Başına kötü bir şey geldiğinde eskiden olduğu kadar üzülmezsin.
● Birisi sana hakaret ettiğinde, bağırdığında etkilenmez ve aynı şekilde tepki verme ihtiyacı duymazsın.
● İltifatlar da seni eskisi gibi etkilemez. Onaylanma ve takdir edilme ihtiyacı hissetmezsin.
● Birilerine bir şeyleri ispat etme isteğin ve çaban biter.
● Seni rahatsız eden zihin konuşmaları (vesveseler) gitgide azalır ve kaybolur.
● Öfke veya üzüntü gibi duygular ara sıra gelir ama senin üzerindeki etkileri dakikalar içinde geçer, üzerine yapışmaz ve seni günlerce rahatsız etmez.
● Diğer insanların zenginliğini kıskanmazsın.
● İnsanların senin hakkında ne düşüneceklerini umursamazsın.
● İnsanları kategorilere ayırmazsın ve herkese aynı davranırsın.
● Yapılan hataları çok çabuk affedersin.
● Dışarıda ne olursa olsun içinde sebepsiz bir sevinç olur.
● Her yerde ve herkesin yanında kendin gibi olursun.
● Dünya bir oyun alanı gibi gelmeye başlar.
● İçinde sürekli hissettiğin huzuru kimse bozamaz.
Teşekkürler Sayın Ibrahim Tezgör
J. P. Kivircik bugün ne olmuş sana
Ne olmuş Mavi ? Her zamanki halim.
Kuran okumak günah dedin ya:)
Nasıl okuduğuna bağlı.
Anlamadan okumak. Anlamaya çalışmadan okumak.
Anlayanlar çoğalıyor
Bir de doğru anlamak önemli değil mi? Orasını unutmuşuz.
Yok, doğrusu yalanı yok. Takvası kadar anlıyor insan, iman ettiği kadar, öğrendiği kadar
Birinine inanırsan, yalanlarına da inanırsın. Birinin yalan söylediğine inanırsan, o doğru söylese de inanmazsız. Yalancı çoban hikayesindeki gibi. Bu psikolojik olarak kaçınılmaz bir davranış biçimi. Takva da onun gibi birşey işte. Allah ne dediği veya dediğini sandığımız şeyleri hep doğru kabul ederiz. Allah'ın yalan söylüyor olabileceği aklımızın ucundan bile geçmez.
O zaman iman kısmı kalkar. Mutlak doğru kabul etmen lazım bazı şeyleri. Yalandan daha iyi en azından
Birşeyi kabul etmek, öyle olduğuna inanmak gibi bir zorunluluk niye olsun. İmana ne gerek var. Birşeyi biliyorsan biliyorsudur, bilmiyorsan bilmiyorsundur. Hakikat elbet gün ışığına bir gün çıkar.
Olmaz. En basitinden bir insana inanmak güvenmek zorundasın ki evlenesin.
İşin içinde sevgi de var. O kaışık bir konu.
Karışınca anlam buluyor:)
Sıralama var burada. Önce güvenir sonra evlenirsin. Evlenip de sonradan güvenmek zorunda olmak gibi bir durum söz konusu değil. Müslüman olmak için de öncelikle Hz. Muhammed'in Allah tarafından gönderilmiş bir peygamber olduğuna inanıp güvenmek gerekiyor. Yoksa evlilik yürümez.
Yoo görücü usulü evlenenler daha uzun ömürlü evli kalıyor:)
O biraz da kadıın çaresizliğinden kaynaklanıyor. Sonra toplum baskısı felan.
Yok millet ona kayıyor