Memeli hayvan yavrularında midede sütü sindiren enzimler bir süre sonra durur böylece yavru sütten kesilir. Aslında aynısı insan için geçerliydi. Ancak yanlış hatırlamıyorsam buzul çağında yaşadığımız vitamin eksikliğini süt ve süt ürünleriyle kapattık. Dolayısıyla erişkin bireylerin midesi de süt sindiren enzimi üretmeye uygun evrildi.
Uzun lafın kısası, bedeniniz hali hazırda süt tüketimine uygun evrilmiş durumda. Elbetteki herşeyde olduğu gibi extrem süt tüketimi de sıkıntılara sebebiyet verebilir.
Ayrıca bir üstte erman isimli arkadaşın söylediği gibi kimi insanlarda süt ürünlerini sindiren enzimler daha az üretilir, bu da kişinin laktoz töleransının düşük olması demektir. Bu sebeple mide ağrısı başta olmak üzere pek çok soruna yol açar.
Yine yanlış hatırlamıyorsam, (umarım biri eksiğimi düzeltir) Uzak Doğulular dünyadaki diğer medeniyetlere nazaran daha az buzul çağında kaldıkları için daha az süt tüketimi ihtiyacı hissettiler. Dolayısıyla laktoz tüketimine karşı töleransları az. Ancak süt gibi bir likit mutfakta vazgeçilmez bir malzeme. Bu eksikliği de soya sütü gibi ürünlerle kapamışlar.
Başka bir örnek; kediler süt içmez! Doğrusu, yetişkin kediler süt içmez. Daha doğrusu yetişkin memeli hayvanlar zor durumda kalmadığı sürece süt ile beslenmezler. Yani bir kediye süt verdiğinizde içiyorsa çok aç olduğundan karın ağrısı yaşayacağını bilerek içiyordur. (Aşırı şımarık ev kedilerini ayrı tutuyorum, tok olsa da, karnı ağrayacak olsa da sırf tadı için içerler.)
Not: Bireyin, ortalama bir insanın sahip olacağı diyetten besin eksiltmesi tavsiye edilen değildir. Düşünülenin aksine soya sütü gibi ürünler, artık insanoğlunun genlerine kazılı (Uzak Doğu Asyalı değilseniz şayet) diyetinin yerini tutamaz. Hatırlayacağınız üzere pek çok diyetisyenin tavsiyesi kişinin temel olarak bulunduğu coğrafyaya uygun beslenmesidir. Daha üstün bir düşünce ve akla sahip olduğunuz için kendi doğanızı yadırgamayın, reddetmeyin.
Memeli hayvan yavrularında midede sütü sindiren enzimler bir süre sonra durur böylece yavru sütten kesilir. Aslında aynısı insan için geçerliydi. Ancak yanlış hatırlamıyorsam buzul çağında yaşadığımız vitamin eksikliğini süt ve süt ürünleriyle kapattık. Dolayısıyla erişkin bireylerin midesi de süt sindiren enzimi üretmeye uygun evrildi.
Uzun lafın kısası, bedeniniz hali hazırda süt tüketimine uygun evrilmiş durumda. Elbetteki herşeyde olduğu gibi extrem süt tüketimi de sıkıntılara sebebiyet verebilir.
Ayrıca bir üstte erman isimli arkadaşın söylediği gibi kimi insanlarda süt ürünlerini sindiren enzimler daha az üretilir, bu da kişinin laktoz töleransının düşük olması demektir. Bu sebeple mide ağrısı başta olmak üzere pek çok soruna yol açar.
Yine yanlış hatırlamıyorsam, (umarım biri eksiğimi düzeltir) Uzak Doğulular dünyadaki diğer medeniyetlere nazaran daha az buzul çağında kaldıkları için daha az süt tüketimi ihtiyacı hissettiler. Dolayısıyla laktoz tüketimine karşı töleransları az. Ancak süt gibi bir likit mutfakta vazgeçilmez bir malzeme. Bu eksikliği de soya sütü gibi ürünlerle kapamışlar.
Başka bir örnek; kediler süt içmez! Doğrusu, yetişkin kediler süt içmez. Daha doğrusu yetişkin memeli hayvanlar zor durumda kalmadığı sürece süt ile beslenmezler. Yani bir kediye süt verdiğinizde içiyorsa çok aç olduğundan karın ağrısı yaşayacağını bilerek içiyordur.
(Aşırı şımarık ev kedilerini ayrı tutuyorum, tok olsa da, karnı ağrayacak olsa da sırf tadı için içerler.)
Not: Bireyin, ortalama bir insanın sahip olacağı diyetten besin eksiltmesi tavsiye edilen değildir. Düşünülenin aksine soya sütü gibi ürünler, artık insanoğlunun genlerine kazılı (Uzak Doğu Asyalı değilseniz şayet) diyetinin yerini tutamaz. Hatırlayacağınız üzere pek çok diyetisyenin tavsiyesi kişinin temel olarak bulunduğu coğrafyaya uygun beslenmesidir.
Daha üstün bir düşünce ve akla sahip olduğunuz için kendi doğanızı yadırgamayın, reddetmeyin.