Vahiy: Yaradanın bize bildirdiği, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamamızı sağlayan ve bizi doğru yola yönlendiren iç sesimiz, hissiyatımızdır. Bu hissiyat (Vahiy) sayesinde doğru yola-amellere yönelen kişiler; içlerine işletilen kitabı araştırmaya ve gözlemler yapmaya (okumaya) başlarlar. Derin derin düşünerek ve tefekkür ederek gerçeklere (kurana=deliller ile emin olunan kesin doğrulara) ulaşırlar. İşte bu şekilde, gerçekleri delilleri ile öğrendikten sonra başkalarına hiç bir ücret talep etmeksizin aktaran kişiler, elçiler (resuller) dir.
Resullerin içlerine işletilen (indirilen) kitap: Neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayabilmeleri için araştırması, gözlemlemesi ve tefekkür etmeleri (okumaları) gereken herşeydir. Yani gördüğü, duyduğu, gözlemlediği herşey; olaylar, sebepler ve sonuçlardır. Aynı zamanda Onu, bu araştırmalara yönlendiren; neyin doğru neyin yanlış olduğunu ve ne yapması gerektiğini anlamasını sağlayan hissiyatıdır. İşte bizi bu şekilde doğru yola ileten hissiyatımız; yaradanın bize olan bildirisi (vahyi) dir. Bizi doğru yola ileten ve karanlıklardan aydınlığa çıkartan da işte bu hissiyatımızdır. Aksi takdirde biz, neyin doğru neyin yanlış olduğunu zaten başka bir şekilde anlayamaz ve kavrayamazdık.
Yavuz Ünal
24.05.2017
Kuran: Yazılı sayfalardan oluşan bir kitap değildir. Deliller ile emin olunan, okunmuş (araştırılmış, gözlemlenmiş) gerçeklerin tamamıdır.
Vahiy de bize, neyin doğru neyin yanlış olduğunu söyleyen iç sesimiz, hissiyatımızdır. Bu hissiyat, yaradanın bize olan bildirisidir. Fakat bazen bu vahye (hissiyata) iblisin vesvesesi karışabilir. İblis de bizi yanlışa yönlendiren iç sesimizdir. Bu sebeple neyin vahiy olduğunu neyin vesvese olduğunu anlayabilmemiz için o konular hakkında araştırmalar, gözlemler yapılmalı ve akıl-mantık yürütülerek deliller (ayetler) tespit edilmelidir. Ancak bu şekilde gerçekler bulunur ve doğrulara ulaşılabilir. İblisin vesvesesi de ancak bu şekilde engellenebilir. Bir konuda ne kadar bilgi sahibiysek, o kadar emin oluruz ve böylece artık, ne kendi iç sesimiz ne de bir başkası bize vesvese veremez. Gerçeklere deliller ile emin olunduktan sonra da isteyen doğru yolu seçer isteyende yanlışlar yapmaya devam eder.