Vahiy: Yaradanın bize bildirdiği, neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlamamızı sağlayan ve bizi doğru yola yönlendiren iç sesimiz, hissiyatımızdır. Bu hissiyat (Vahiy) sayesinde doğru yola-amellere yönelen kişiler; içlerine işletilen kitabı araştırmaya ve gözlemler yapmaya (okumaya) başlarlar. Derin derin düşünerek ve tefekkür ederek gerçeklere (kurana=deliller ile emin olunan kesin doğrulara) ulaşırlar. İşte bu şekilde, gerçekleri delilleri ile öğrendikten sonra başkalarına hiç bir ücret talep etmeksizin aktaran kişiler, elçiler (resuller) dir.
Resullerin içlerine işletilen (indirilen) kitap: Neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayabilmeleri için araştırması, gözlemlemesi ve tefekkür etmeleri (okumaları) gereken herşeydir. Yani gördüğü, duyduğu, gözlemlediği herşey; olaylar, sebepler ve sonuçlardır. Aynı zamanda Onu, bu araştırmalara yönlendiren; neyin doğru neyin yanlış olduğunu ve ne yapması gerektiğini anlamasını sağlayan hissiyatıdır. İşte bizi bu şekilde doğru yola ileten hissiyatımız; yaradanın bize olan bildirisi (vahyi) dir. Bizi doğru yola ileten ve karanlıklardan aydınlığa çıkartan da işte bu hissiyatımızdır. Aksi takdirde biz, neyin doğru neyin yanlış olduğunu zaten başka bir şekilde anlayamaz ve kavrayamazdık.
Yavuz Ünal
24.05.2017
Geçmişte bir çok filozof ve düşünür herşeyin yapı taşının Allah (yaradan) olduğunu keşfetmiş olabilirler. Fakat bunun açıklanması noktasında büyük hatalar yapıldığı görülmektedir. Bunlardan en belirgin olanı, "Ben allahım!" ifadesidir.
Bu çok yanlış bir ifadedir. Çünkü Allah: Yaratıcı anlamında kullanılan bir ifadedir ve herşeyin oluşturucusu, yapı taşıdır. Allahdan başka yaratıcı, kanun koyucu olmadığına göre; "ben Allahım" demek çok yanlış bir ifade olur.
Yaratılan madde dediğimiz herşey aslında enerjidir. (Enerji derken; hissedebildiğimiz, gözlemleyebildiğimiz enerjileri kast etmiyorum.) Bu duyu organlarımız ile hissedebildiğimiz madde ya da enerjilerin de yapı taşı, yaradanın kendisidir. Yaradan bu kendi varlığına farklı ölçüler vererek maddeleri ve enerjileri oluşturur. Bu maddeleri ve enerjileri oluşturan yapı taşları da kendi özelliği (kodları) gereği, kendine has davranışlar sergiler. Zaten yaratmak da bu anlama gelir. Yoktan var etmek değildir. Çünkü yaradan heryerdedir, hep vardır ve var olacaktır. Yaratma olayı, yaradanın ölçüyü koyması ve yaratılanların kendine has özelliğinin kazandırılması olayıdır.