Ana Sayfa
»
Psikoloji
»
Çocukluğu sevgisiz ve sağlıksız geçmiş biri ileride sağlıklı psikolojiye sahip bir birey olabilir mi?
Çocukluğu sevgisiz ve sağlıksız geçmiş biri ileride sağlıklı psikolojiye sahip bir birey olabilir mi?
0 kişi takip ediyor.
Paylaş:
40
Bir ihtimal daha var oda ölmek mi dersin.
Genelde o psikolojide oluyorlar sanki
Aile sadece anne/baba değildir, bazen birkaç arkadaş ya da dost, sevdiğin birileri de ailen olabilir
Çocukluktan bahsediyorum ama, sizce de aşırı belirleyici bir zaman dilimi değil mi insanın genel psikolojisi için.
Tabii kolay değil ama annesi babası olmadan büyümüş ve şu an çok iyi yerlerde olan insanların olduğunu da biliyorum
Sağlıklı birey derken neyi kastediyorsun?
Sana göre bunun tanımı nedir?
Pozitif bakışı açılı, sevme ve sayma yetisine sahip, ruh sağlığında sorun olmayan bir birey..
Pozitif bakış açısı konusunda büyük bir etkiye sahip olabilir ama çocukluktan sonraki hayatıda çok etkilidir iyi yada kötü. Sevme konusuda aynı şekilde ama saygının nerdeyse tamamı eğitimle ilgisi vardır. Ruh sağlığı belirlenecek bir şey değil bunu ölçemezsin ve bilemezsin hayatının her dönemi çok önemlidir "ruh sağlığı" için. Bu cevaplar herkese göre değişir. Bukonuda yetkili bir kişiden bilgi alman daha doğru olur.
Abdullah Düzen benim bildiğim çocukluk dönemi çok belirleyici oluyor psikolojik sorunlarda. Ve bunları aşmak da çok zor.
Kesinlikle belirleyici ama psikolojik sorun dediğimiz terim çok kapsamlı, değişken ve bilinmez bir kavramdır. Rosenhan Deneyini araştır istersen ordada belirtmiş psikolojik rahatsızlıkların tanı olarak yetersiz kaldığını
Abdullah Düzen psikolojik rahatsızlıklar sadece çocukluğa bağlı değil elbette, benim sorguladığım şu aslında çocukluğu sağlıksız ortamda geçmiş kişinin sağlıklı psikolojiye sahip olabilme ihtimali ne ?
Parası varsa sorun kalmaz. Para en iyi kafa yapıcı maddedir.
Saçma
Neden?
Metin Saran dediğine bakarsak parası olsan herkes sağlıklı psikolojisi yerinde insanlar, ama öyle değil
Metin Saran çok parası olanların genelde psikolojisi daha bozuk, hele bir de çocukluğu kötü geçtiyse potansiyel bir tehlike olabilir toplum için o çok para sayesinde.
Sanmıyorum. Size göre psikolojisi bozuk görünebilir ama belki halinden memnundur.
Her ne kadar duzgun psikojisini duzeltse de etkileri oluyo. Kendimden biliyorum.
Bence olur gayet yaşadığı şeyler insanı geliştirebilir çocuğuna iyi bir ebeveyn olmak içim elinden geleni yapar yaşadığı şeyler insan için okuduğu tüm kitaplardan daha eğiticidir ders almasını bilirse
Mümkünatı var fakat afallayıp duracaktır.
Çok sevgi, pışpışlama ve sorumluluk bilinci ile yetiştirildiğinde de bir bok olduğu söylenemez açıkcası. Yetiştirilme değil, kendini yetiştirmekle alakalı. Kendini yetiştirmek de aslında bazı şeyleri çözmene yardımcı olmuyor. Ufak ufak saçma gelen tranvaların içerde ne yararlar verdiğini çözmek çok güç. beyin ve psikoloji ciddi derecede karışık şeyler
Cocuklarin kritik gelisim evreleri vardir. Bunlarda yasanan problemler bir sonraki evreyi olumsuz etkiler tabiki. Saglikli bir psikolojiye sahip olmamak cok genel ve genis bir kavram. Direkt olarak ruhen sagliksiz olacak diye bir sey soylenemez
Evreler çok fazla dallı budaklı olduğu için hangi olayın, hayatın neresine etki edeceğini bilmek gerçekten güç
Evet haklisiniz
Aslında maslow'un ihtiyaçlar pramidiyle ilgili. Basamakları atlamadan çıkması gerekiyor.
aslında ben daha çok maddi yokluklar içinde geçmiş bir çocukluğu değil de sevgisiz bir çocukluğu kastettim burada
3.basamakta takılmış olsa da ilk iki basamağı atlatmış. Dediğim gibi afallayacaktır ancak imkansız gibi gözükmüyor. Bu arada kendini gerçekleştirebilme kısmının lüks olduğunu söylüyor maslow. Orası pek önemli değil. İlk 4 basamak tek tek çıkılsa yeter.
Pınar Yılmaztekin değersizlik duygusu sebep oluyor zaten sorunlara.. 3. basamağı aşamadığı için 4'ten mahrum..
Ailesinin onu yetistirirken gosterdigi tutumu model alarak ileride kendi cocuguna da aynen uygulayabilecegi gibi tam tersi şekilde ailesindeki hatalari kendi kurdugu ailesine yapmamak icin cok titiz de davranabilir
fazla titiz davranması da sorun teşkil edebilir mi ?
Olmasi gereken diye dusunuyorum elif hanim cunku cocuk yetistirmek titizlik isteyen bir konu
Hacer örneğin fazla korumacı tutum sorun teşkil ediyor ama çocuk gelişiminde.
Ben cocuk yetistirme hakkinda titizlikten bahsetmistim. Tabiki korumaci tutum cocukta ozguveni zedeler ve dogru bir tutum degil
Bagimli bir birey haline getirir
Hayır sağlıksız ve sevgisiz aile de büyümüş çocuk bol miktarda asagilancaktir benim gibi bu da kendini geliştirme nin anahtarı hep ara yollar buluruz kendimizi ifade etme isteğimiz hic bitmez ve bunlar ilerleyen yıllarda nitelik olucaktır dahası cogumuzdaki aşağılık kompleksi kendimize ne nitelikler katmış olsada asla geçmeyeceği icin gelismeye devam ederiz sonrasi da salt başarı ve başarılı akıllı insanları herkes sever ve kabul eder mutluluğun açıklaması ve sağlıklı bir birey olmaninda karşılığı kabul edilmek ve kendini kabul etmesi
Çocukluğunda yaşadığı sıkıntılar kendini geliştirmesi ve başarılı olması için kamçılamış olabilir kişiyi.. Böyle örnekler de gördüm ama özel hayatlarında aşırı dağınıklık ve problemler vardı bunların da.. Bilemiyorum siz ne düşünüyorsunuz..Acaba bir taraftan yaparken diğer tarafı bozuyor olabilir mi, yani lütfen yanlış anlamayın kendi gördüğüm örneklerden bahsediyorum
Aslında etkisi geçmiş geçmişte evet aşağılık kompleksi yüzünden borçlu hissedip itaatkarlık minnet hayatimin 24 yılını yedi ozel hayatta ama hepsini düşündüm kendimle uzlaştım kendimi kendime ve hemcinslerime kanitlamak icin erkeklere ruhumu ve bedenimi yem ettiğimi ve sadece minnet duygusuyla ilişkiler kurmamam gerektigini anladım ve yine 27 yaşındayım 16 yaşıma kadar " bu kendine guvenirse o... Olur düşüncesiyle yoğun baski gördüm ki bunu dillendiriyolardı da dayak yerken aglamam ses cikarmam yasaktı azarlanma ve dayak günlük ritueldi ve daha sonra ses cikarmadan bir odada sessizce aglamam ve sakinleşince dışarı cikmam gerekiyordu ve yapan annem babam değil turistik illerden gelmiş abim di ve açıkçası at başlılık ta vardı resim yapardim boyalarimi atardı kitaplarimi atardi genel olarak başarı cezanlandirilir şeklinde buyutuldugum icin yeni yeni salmaya ve korkmamaya basladim konudan sapmayayim tecrube ile gördüğüm fark ettigim ki 19 umdan sonra universite araciligiyla o izole ve baski dolu hayattan kopunca hergün agladım dedim bedel ödedim dedim o zaman tamda abimin istediği sekilde o... Olayim dedim çünkü peşin verdim ama dışarısı insanlar taciz okadar olagandı ki kac tecavuz girişimi oldu saymadım ve şunu cok iyi anladım korkak ozguvensiz kizlar sesi soluğu cikmayan sessiz kizlar hedef tahtası adamlar biliyor kim susar yapilana gikini bile cikaramaz o yüzden geri dönünce bir baktım yegenim var kız morali bozuldu kendini benim odaya kapatti sessiz sessiz ağlıyor aliskanlik olmus cunku o hissi annesi bilmez babası bilmez beklerdim biri gelsin teselli etsin sarılsın yıllar yılı kimse gelmedi ve zorla iceri girdim sarıldım bundan sonra aglayacagin zaman sarilcaksin diye sart koştum sizin evde oyle olabilir ama bizim evde bundan sonra boyle dedim yani bana yapılan yanlış lari ve etkilerini biliyorum yegenime sürekli özgüven depoluyorum çünkü cingene arkadaşlarıma kimse zarar veremiyor
Bahar Dağatar geçenlerde yorumlarda şundan bahsetmiştik: Ebeveyn olabilmenin belli şartları ve kriterleri olmalı, yani önüne gelenin çocuk yetiştirme konusunda kafasına göre özgür olması kabul edilebilir bir sistem değil. Sizin yaşadığınız sorunların sebebi de tam olarak bu. Mesela çocukları döven kişi öğretmenlik yapamıyor ama anne baba abilik yapabiliyor.. Bu da bir iştir yani.. Kişilerin özel mülkiyeti değildir doğurdukları çocuklar.
Katılıyorum ama anne ve babalar daha sevkatli sayilir abilere gore 13. Yasimda saçımı zorla erkek gibi kestirenler kendi kizlarinin 13 yasinda saçının bir tutamini boyatmalarına izin veriyor herkesin kendi yavrusu canı o abimle yas aram 12 bence yaş aralarını da iyi tutmalılar
Bahar Dağatar abinin sana karşı fiziksel ve psikolojik şiddet uygulamasında kendi çocukluk dönemindeki bir travmanın etkisi de büyük olabilir diye düşündüm açıkçası.
maddi manevi huzurun bulunduğu ailede sağlıklı çocuk yetişecek diye bişey yok. Maddi manevi huzurun olmadığı ailede sağlıklı çocukların yetişemeyeceği diye de bişey yok.
algı iki ucu boklu değnek gibidir. Nereye çekilmek istenirse oraya çekilir.
sonucu kişiden kişiye değişebilir en nihayetinde ama, aile faktörü çocuğun sağlıklı psikolojiye açılan kapısıdır.
Çocukluk döneminin çok belirleyici olması ile ilgili bir sorunu tartışıyoruz aslında, yani bu evre gerçekten biimsel olarak da belirleyiciliği kabul edilen bir şey.
çocukluk evresinin ne kadar önemli olduğunun bilincindeyim. posttaki sorunun cevabı ise, evet sağlıksız ve sevgisiz büyümüş bir çocuğun sağlıklı psikolojiye sahip bi birey olma ihtimali çok düşük, bu evrenin yasası.
Insanlarin karakterinin olusmasinda genetik, aile ve sosyal çevre faktorlerinin önemi buyuk ama ne miktarda hangi kısımda etkiler ya da disari hangi tutum olarak cikar bunlar degiskenlik gosterir.
Dediğiniz doğru elbette ancak ben dönemsel anlamda çocukluk evresinin öncelikli belirleyici faktör olduğu bilgisine katılanlardanım sanırım.
Cok cok etkili tabiki
Travma kelimesi yara anlamına geliyor ve psikolojik anlamda da bazı yara izlerinden bahsetmek mümkün.
Çocukluk temel madde olduğu için çok umut vaat etmeyen bir ihtimal gibi görünüyor. Fakat en uç örneklerle anlatacak olursak, her travmatik çocukluk seri katil yaratmıyor. Bir kısmı bu deneyimleri " ne olmamak gerektiğini öğrenmek " şeklinde değerlendirip aksi yönde olumlu yapılanma kuruyor ve eylem üretiyor.
Bunun mümkün olması için kişinin pek çok avantaja sahip olması da gerekiyor. Uygun bir sosyal çevre ya da rol modeli alınacak bir kişi, maddi ve fiziki imkanlar, beslendiği kaynaklar gibi şeyleri hesaba katmak mümkün.
İhtimali maalesef çok düşük olarak gözlemledim.. Dediğiniz tarzda "ne olmamak gerektiği" konusuna aşırı yoğunlaşanlarda da bu anlamda arızalar gördüm.. Yani buna aşırı yoğunlaşıyorlar, "ne olmamak gerek"sorunsalı feci ön yargılar doğurabiliyor
Bir tür püritenlik... Öte uca savrulma. Ameliyat izlerini düşünün. Çeşitli zamanlarda ve koşullarda rahatsızlık verebiliyorlar. Psikolojik travmalarda da gözlemlediğim buna yakın. Hayatın çeşitli dönemlerinde ve koşullarında grafikte büyük sapmalar olabiliyor. İşin ilginç tarafı bizim algımıza göre ideal aile ve ideal zeminde yetişen insanlarda da bizi şaşırtan grafikler olabiliyor... Sanırım öznelliği biraz gidermek için belli başlı kalemler belirlemekte fayda var. Mesela kendi hayatı ve sosyal çevresinin hayatı için sorumluluklarını fark etme / yerine getirme, insan ilişkilerinde geliştirilen tutumun taraflar için zarar derecesi, sosyal ve fiziksel çevreyle ilişkide yaratılan somut etkilerin ne olduğu gibi kalemlerde parçalara ayırıp değerlendirmek; tabloyu netleştirip çözüm aramak için yardımcı olabilir. Elbette bunlar tanımdan ziyade eylem geliştirmek için kullanılacak araçlar olur.
Mümkün değil bence. Arıza kalır mutlaka. Farkedilir veya edilmez ama mutlaka arıza vardır.
işte ben de maalesef çok kişi tanıdım bu şekilde ve sonuç aynıydı, istisna çok az. Yani sonradan çok iyi bir hayatı olsa bile aşamıyor, çok ilginç. Hepsinin Allah yardımcısı olsun.
Aslında bu konuda bir kaç genelleme yapılabilir. Tabi ki her durumda olduğu gibi bu durumda da psikoloji olarak sağlıklı olanlar da olmayanlar da var. Çocukluktan sonraki evrede kendini ne kadar geliştirdiği etkilese bile çocuklukta atılan temeller önemli. Çocuklar her şeyden önce gözleriyle biriktirirler. Ve bilinç altlarındaki kişilik bunlarla oluşur. Sevgisiz büyüyen bir çocuk her şeyden önce güvensiz ve öz güvenden yoksun yetişir. Çocukken sevgisiz büyüyen bireylerde borderline çok sık görülür. Tabi ki dediğiniz gibi istisnalar var ama büyük çoğunlukta önce hayata ve sonra insanlara karşı bir öfke ile yaklaşan bireyler olurlar. Çok sık terk edilme korkusu yaşar ve bunu engellemek için tehdit intihar girişimi gibi tepkiler verirler. Eğer ilerleyen yalarda bunu kabullenebilir ve psikolojik destek alırlarsa adapte olabilirler yoksa oldukça zor
Sorunun kaynağına gerçekten inip yüzleşmek sizce sonucu değiştirebilir mi, yoksa başka bir etkiye tepki durumu mu gelişir? Ben ters yönde fazla idealist bir yaklaşıma girip ipin ucunun o noktada kaçtığını da gözlemledim de.. Nihal Kose öte uca sapma, bir nevi püriten-bağnaz yaklaşımın gelişebileceğinden bahsetti, benim fikrime paralel olarak.
Tek başına bir yüzleşmeden bahsetmiyorum ciddi bir destek alarak tedavi amaçlı bir etkileşimden bahsediyorum. Kabullenmekle başlıyor herşey.
ben sağlıklı ama sevgisiz büyüdüm kardeş bi sorunum yok..
Büyüdüğünde kimse gerçekten mutlu olmuyor.
Haklı olabilirsiniz, ancak mutlu olmamakla bozuk psikolojili olmak farklı şeyler, psikolojisi bozuk kişilerin çevrelerine de zarar verme ihtimali yüksektir.
Ben bana aktarılan sayı dahilinde 5 farklı insan tarafından büyütüldüm bebekliğimden bugüne kadar (anne baba anneannem ve dayım hariç, yabancılardan bahsediyorum) dayım raporlu şizofrendir. Annem hariç 4 yabancı (biri iyiydi) babam ve anneannem ise raporsuz deli. Gayet sağlıklı bir psikolojim var inceleyip görebilirsiniz... Oluyor yani.
Biraz özel olacak ama poligamik misiniz? Bu konuyla ilgili bir makale okumuştum.
Yo hayır değilim
Birden fazla elde büyüyen bireylerde poligaminin görülmesi üzerine bir makale mi ?
Alican Naz evet, birden fazla kadın tarafından büyütülen erkekler için.
Anlıyorum belki oran karşılaştırması yapıldığında bahsettiğiniz durumda erkekler çoğunluk oluşturuyordur gerçekten, olabilir ama net bilgim yok maalesef. Benim yaşamakta olduğum bir şey değil.
bir yerden patlak verir ilerde
Cocuklugum üvey annemden dayak yiyerek geçti netice: Bir sürü fobileri olan obsessif kompulsif bozukluluk hastasiyim. Alin size canli örnek
Allah yardımcınız olsun. Ben çocukların kaderinin (0-7 yaş arası özellikle) anne babanın keyfiyetine bırakılmaması taraftarıyım. Yani buna devlet denetimi getirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Umarım bir gün olur.
Iz birakiyor kesinlikle, insanin kişiliği cocuklukta oluşur özgüven cocuklukta aşilanir.
0-7 degil bence direk 18 yaşina kadar denetilmeli
Kişinin kendi iradesine bağlı
sevgisiz çocuklar kin ve nefretle büyüyor, sonrada başımıza bela oluyorlar
0-7 yaş arası hayati olmakla beraber 18 -kişiye göre artabilir yahut azalabilir- yaşa kadar fiziksel ve mental gelişim devam ediyor. Bu dönem içindeki yaşantılar büyük ölçüde psikolojik olarak geleceği belirliyor. Asla düzelemez, sağlığına kavuşamaz diyemeyiz ama çok zor düzelir.
Karakter kişinin kendi geliştirdiği birşeydir çocukluğu zor geçen bir insan daha sağlam karakterlide olabilir aşırı saygısız karaktersiz biriside olabilir tanıyıp analiz yapmanız daha doğru
Daha sağlam karakterli görünüyor birçoğu zaten.. Ama içeri girdiğinde duvarın çürük olduğunu görüyorsun maalesef.. Çok gözlemledim aynı şeyi..
Bu ihtimal dusuk olmakla birlikte mumkunur.
İleride olur ama çok ileride. 30 undan önce kendini toplamasi zor
Bunu neden sorduğunuzu merak etmekle birlikte kendi capımda bir cevap getirmeye calısacagım. Kendimi sorduğunuz soruya canlı bir cevap olarak görüyorum. Şimdi bazı yorumlarda cocugun bu travmalardan daha saglam bir şekilde cıkabileceği dile getirilmiş ancak ben kücük bir cocugun tecrübelerinden ders cıkarabilecek yetkinlikte oldugunu düşünmüyorum. Psikologumla yürüttüğüm tedavide cogunlukla ruhsal sıkıntılarımın cocukluk döneminde yasadığım olaylardan kaynaklandığına bizzat tanık olduğum için bu önermeye karşı cıkıyorum. Cocugun yasadıgı cevre, yetişkinlerin cocuklara yaklasımı, cocugun kendini güvende ve mutlu hissetmesi, aile içindeki ilişkiler, sosyo ekonomik durum vb unsular cocugun psikolojisini etkilemekle birlikte ileriki yaslardaki yasamını etkileyip psikolojisinde kalıcı etkiler bırakmakta. Tabi bunlara analiz edilip çözüme kavusturulabilecek şeyler olarak olumlu bir şekilde yaklasıyorum. Belki de bu olumlu yaklasamın sebebi kendi tedavime duyduğum inanc ve yarınlara olan güvenim. Belki de bu sıkıntılar çözülebilir aşılabilir şeyler değil. Bilmiyorum bunu zaman gösterecek. Ancak topyekün reddedici bir tavırla yaklasmayı da doğru bulmuyorum. Son olarak cocuklar ve cocukluk gerçekten önemli onlara yaklasırken onların yarının sekillendirdiğimiz bilinciyle yaklasırsak mutlu ve kendine güveni sağlam bireyler yetiştirip hem bireyin geleceğini hem de toplumun geleceğini güzel bir şekilde inşa edebiliriz.
Ağaç yaşken eğilir sözü boşa değildir.. Soruyu sorma sebebim çocukluğu kötü geçmiş kişilerle iyi geçmiş yetişkin kişiler arasında yaptığım karşılaştırmada kötü geçmiş olanların genelinde aşırı sevgisizlik ve ciddi psikolojik sorunlar tespit etmiş olmamdır. Ki bu genelde yetişkin bireylerde dışardan gözlemlenemiyor, kamuflaj ve savunma mekanizmaları yüksek çünkü, iç dünyasına nüfuz etmeye çalıştığınızda karanlığı görüyorsunuz, tehlikeli olan nokta ise o karanlığa yandaş arıyor olmaları.. Ben aslında insanları bu noktaları uyarmak istedim paylaşımımla.. Allah yardımcınız olsun, sorunu kabul edip çözüm arayışı içine girmek oldukça önemli.
yasadıklarımı sorun olarak gormuyorum ama iyi niyetiniz ve temenniniz için teşekkür ederim. savunma mekanizmalarının güclü olmasını normal karsılamalısınız bu hayatta ve sağlıklı kalabılmek ıcın bıreyın kendıne yaptıgı bır seydır. Bu iyidir veya kötüdür bilemeyiz ancak insanların kendı karanlıklarına yandas aramaları yonundekı ıddıanızı dogru bulmadıgımı, en azından kendı capımda ve tecrübelerimden faydalanarak, belirtmek istiyorum. Belki sizi bu kıyaslamaya ıten ınsanlar boyle ınsanlardı ve karsılastıgınız ama derınındekı yarayı göremedıgınız ve ıyı olarak nıteledıgınız ınsanlar da oldu.
İyi kötü demiyorum da sorun çocuklukta ise çözülmesi bayağı zor diyorum..
koca bir EVET
İyi insan olmak yüzde elli genlerle de ilgili digerleri piskolojik yardım ve çevre şartlarının iyileşmesi ile çözülebilir çocukluk dönemi iyi geçmiş kötü insanlar da çok etrafta
sinan beyin dediği de dilek hanımın dediği de doğru... Çocukluğu iyi geçmemiş genç kızlığı iyi geçmemiş üstelik çevresel şartlardan dolayı yetikşkinliği de iyi geçmiyorsa ne kadar bozulmamaya çalışırsa çalışsın ne kadar şeytana uymamaya çalışırsa çalışsın bilemem ne olur!!!!
yani diyelim ki çocukluğu kötü geçmiş biri ilerde arkadaş çevresi iyiyse çevresi de iyiyse düzelir veya düzelebilir. Ama çocukluğu iyi geçmemiş, genç kızlığı veya erkekliği iyi geçmemiş üstelik çevreden dolayı ve genel olarak içinde bulunduğu şartlardan dolayı yetişkinliği de iyi geçmiyorsa ve bir türlü hayrettirilmiyorsa bilmem ne olur çok iyi şeyler olur inancında değilim
Cocuklugumu unutursam belki mutlu ve sağlıklı bir birey olabilirim
Unutulmaz. Alışılır veya babullenilir
Olmuyor malesef
Birgün kendinle barışıp hayata herşeye gülümseyerek bakmanı umuyorum. Hafıza biz insanlara büyük bir ceza. Unutmak istedigimiz cok şey var ama caresiz kalıyoruz
Umarim..
Sana çocukluğundakiler unutturuyorsa yani hayatından tamamen hiçbir zaman dönmeyecek şekilde çıkıyorlarsa unutursun ama sana kendilerini unutturmamak niyetindeyseler yaşasın siyah pars diyorum
Bence Ufak Müdahalelerle Çok Güçlü Bir İnsan Olabilir...
özellikle çok güçlü görünenlerin (çünkü güçlü olma isteği çok baskın oluyor) çok tehlikeli olabildiğini gözlemledim..
Elif Eşli elif hanım aynı şeyleri yaşamadığınız insanların hayatını yargılamayın anlamaya çalışın empatik olmaya çalışan sempatik değil empatik olamıyorsanız da yargılamayın
Anlamaya çok fazla çalıştığım için bu sosyolojik tespitlere ulaşabildim zaten.. Yoksa bana ne der geçerim.. İnsanlar arkadaş seçerken bunlara dikkat etsin bence..
Yalnız insanlardan da çok iyi insanlar çıkabilir ama tabii sen yalnız insana savunmasızdır gözüyle bakıp zarar verirsen tabii o da zarar verir sana. Kısacası her yalnız insan kötü değil her çevresi kalabalık insan da iyi değil
Yalnızlıkla ne alakası var yahu? Nasıl bir okuma - anlama yaptınız? Çocukluğu kötü geçmiş yetişkin insandan bahsediyoruz.
Eee neden peki üzerine hala gidiyorsunuz? Madem kötü olmasını kötülük yapmamasını istiyorsunuz üzerine gitmeyin
anlamıyorum dediğinizi inanın, Kim neyin üstüne gidiyor ?
Madem diyorum çocukluğu kötü geçmiş bir insanın iyi bir insan olmasını istiyorsunuz ona iyi davranın bu nasıl olsa yalnızdır savunmasızdır deyip bir de siz fenalık yapmaya çalışmayın anladınız mı?
Eliz Talan bakın üstteki yorumlarımda el uzatmaya, yardım etmeye çalıştıkça bunun değerini bilmeyip bu kişilerin kendilerine yardım etmek isteyen kişiyi ezip sömürmeye kalktığından da bahsetmiştim. Yani ben bu konuya eğildim hanımefendi merak etmeyin.. Ancak profesyonel destek gerekir diyorum ciddi şekilde..
Yooo profesyonel destek gerekmez sadece geçmiştekiler geçmişte kalsa bugünü de mahvetmeye çalışmasa herşey çözülecek
Ama geçmiştekiler eğer sürekli uğraşıyorlarsa o kızla veya erkekle ne kadar da profesyonel yardım alsa da o kişi afedersiniz dondan çıkan bişey gibi pırtlayacak yine önemli olan geçmiş geçmiştir bunu herkesin kabullenip o kişinin hayatından çıkmaları
Valla inci pars eğer çocukluğu kötü geçmişse ve halen daha çocukluğunda kendiyle uğraşanlar hala daha upraşmaya devam ediyorsa ne olacak tek anne babası mı suçlu ???yoksa o kötü geçmişte kalmayı reddedenler mi
Yaşamanız lazım yaşamadan olmaz
Büyüyünce sağlıklı olamaz 7 sinde neyse 70 inde de o.
Vala işte istiisnalar var da genelleme yapınca da haksız yere saldıranlar olabiliyor. İstisna yok demiyoruz.
Bence istisna da yok elif hanım ama bazıları içe kapanır bazıları dışa vurur.
Bence "ruh" sağlığı göreceli bir kavram. Kişilere, kendi ahlakımıza benzemeleri ölçüsünde sağlıklı/sağlıksız (çoğunlukla "ahlaklı" ya da "ahlaksız", "dengeli" ya da "dengesiz") diye payeler vermek, benim açımdan sorunlu bir tutum. Birine doğrudan sağlıksız demek de benim açımdan uygunsuz. Gündelik yaşamda, laf arasında belki derim ama prensip olarak dememeyi tercih ederim. Ek olarak, kişilerin toplumsallaşırken kullandıkları benliklerle gizledikleri benlikleri arasındaki uyumsuzluklara nasıl yaklaşıldığı da önemli. Sosyal benliğini gayet sağlıklı olarak sunan kişiler, özel alanlarında normalliğin sınırlarını zorluyor olabilir. Sağlıklılık ve sağlıksızlık hangi noktada başlıyor, bunlar bence tartışmaya açık. Ama kötü deneyimler, zihinsel hassasiyetleri tetikleyebilir (şizofreni, sadizm, narsizm, manipülatif kişilik vs.). Kişilerin zihinsel hassasiyetleri varsa, o kişiler bunun üstesinden gelmek için kitaplardan, arkadaşlarından, filmlerden, fiziksel egzersizlerden ve elbette uzmanlardan destek alabilir. Destek bence işe yarar. Bu gibi sorularla, hayatı ve insanları anlama çabasını %100 destekliyorum ama yargılamaya %100 karşıyım.
gerçi soruyu okuyup refleks olarak yazdım. Durumun detaylarını bilmiyorum. Her duruma kendine has bakılmalı diye düşünüyorum.
Armağan Teski konu çocukluk döneminin çok belirleyici olması ile ilgili aslında... Ben sağlıklı / sağlıksızı kendime göre şöyle ifade ediyorum: Sağlıklı: Kendine ve çevresine zarar vermeyen. Sağlıksız: Kendine ve çevresine zararlı olan.
Bu konudaki kişisel görüşümü az buçuk belli ettim aslında ama bir örnekle, yine yazmak istedim. Örneğin, tecavüz mağduru çocuklar büyüdüklerinde "psikopat" olur mu? Bence olmaz. Çevrelerine zararlı, bozuk insanlar mı olurlar? Bence hayır. Mutlaka ki etkilenirler. Ama maruz kaldıkları bu suçla, daha sonra nasıl başa çıktıkları, belirleyici olur. ... Bir de kimse gül bahçesinde yetişmiyor aslında. Aşırı korumacı aile de bir sorun, tamamen boş vermiş aile de... Şiddet gösteren aile ayrı sorun, pasif agresif olup örtülü, psikolojik şiddet gösteren aile ayrı hasar verici. Aile muhteşem olunca, okulda, mahallede, İnternet'te başka türlü hasar verici deneyimler mutlaka ki yaşanıyordur. Yine de belli bir normallikte buluşuyoruz sanırım. ... Yani, bence, kimse umutsuz vaka değil... Ya da çocukken sorun yaşadığı için doğrudan arızalı değil (Çünkü, tersten mantıkla, "arızasızlık" mümkün değil).