Dişlerimiz neden daha dayanıklı evrimleşmedi?

Dişlerimiz neden daha dayanıklı evrimleşmedi?

Dişlerimizi fırçalamayı bırakmamız durumunda çürümeleri çok ciddi sıkıntılar doğurabiliyor. Atalarımızın diş fırçalamadığı zamanlarda bundan çok çekmiş olması gerekir. Bütün dişlerin çürüyüp de çiğnemeye engel olmasından iltihaplanmaya kadar diş sorunlarından bir sürü insanın elenip de şimdi fırçalanmaya ihtiyaç duymayan dişlerimiz olması gerekmez miydi?

K
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
23
23 CEVAP

Dişlerimizde sorun yok. Hayli dayanıklılar. Sorun yediklerimizde. Evrim yüzbinkerce yılda gerçekleşebilen bir oldu. Oysa son 100 yılda öylesine asitli, öylesine şekerli şeyler yemeye başladık ki, buna değil evrim çita bile yetişemez!

-Mümkün değil ama- tamamen doğal beslen diş çürümesi hayatından çıksın veya olabilecek en az seviyeye insin.

İstisnai durumlar dışında Sen hiç çürük dişli hayvan gördün mü?

S

Ben yüzlerce çürük dişli inek ve at gördüm.

Hakan Batan 6 yıl

Onu da gördüm, bir belgeselde Afrikada dişi çürüyen bir su aygırını bayıltıp dişine dolgu yaptılar. Evrim mükemmel değildir.

Hakan Batan 6 yıl

Ben de zaten tam bu sebepten "olabilecek en az seviyeye insin" dedim. Istisnalar her zaman vardır. Dünya üzerinde, vahşi doğada yaşayan hayvanların yüzde kaçının dişi çürüktür ki?

Sinan Lütfioğlu 6 yıl

Çürük dişli hayvan ben bolca gördüm

Mert Saklı 6 yıl

Birazdan çürük diş yüzünden insanlar vurulacak

Yiğitcan Çeven 6 yıl

Beslenmemizden kaynaklı. Sadece bizim böyle değil örnek verecek olursam evde beslediğimiz kediler de doğal beslenemedigi için çoğunlukla diş ve dişeti problemleri yaşıyorlar. Hatta yaslandiklarinda dişleri çekilmek bile zorunda kalinabiliyor. Köpeklerde aynı durum var mı bilmiyorum

A

Diş fırçalama olmadığı zamanlarda yani avcı toplayıcıyken insanlar, doğadan misal doğal şalgam yiyordu. Daha melezlenmemiş ve lif oranı azaltılmamış yiyecekler yiyordu. O lifler de diş aralarını temizliyordu. Şimdi ise yeme kolaylığı sağlayan lifsiz ya da yapay melezlenmiş çok daha az lifli gıdalar tüketiyoruz. Üstelik tarım devrimine kadar karbonhidrat ve şeker de tüketmiyordu insanlar. Bu da asitli yiyecekleri yemedikleri anlamına geliyor.

E

Avcı-toplayıcı toplumlar, bildiğim kadarıyla, çok fazla diş problemi yaşamıyorlardı. Diş problemleri tarım devriminden sonra karbonhidrata dayalı beslenme alışkanlıkları ile ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bütün dişlerin iltihaplanması ve beslenmeye engel olması genellikle çok erken yaşlarda, birey çiftleşmeden önce, maruz kalınan bir problem değil. Daha çok ileri yaşlarda ortaya çıkıyor. Dolayısıyla, dişleri çok çok erken yaşlarda çürüyen bireyler zaten elendi.

B

Avcı-toplayıcı gruplarda ileri yaşlar diye birşey yok zaten, ortalama ömür gayet kısa.

Toprak Bayramoglu 6 yıl

Genel olarak beslenmemizden kaynaklanıyor olsa da aynı zamanda insan ömrünün eski zamanlarda ortalama 25-30 yıl olduğunu da hesaba katmamız gerekir. Yanlış hatırlamıyorsam Antik Mısır'da ortalama ömür tahmini olarak 25 yıldı. O sürede de dişlerimizi fırçalamamak herhalde o kadar fazla bir etki etmiyordu.

O

Eski çağlarda özellikle Mısır'da 30-35 yaşında ölenlerin çoğunun diş ihtihabından öldüğü tespit edilmiştir. Kana karışan ilhitap beyinde ciddi hasarlara yol açıp, ölüme neden oluyormuş.

M

Tamam da Mısır da tarım devriminden sonraki dönemde.

Eray Cicegi 6 yıl

Tarım dönemini bilmem ama bulunan iskeletlerde ağır diş iltihabı tespit edilmiş.

Murat Şeras 6 yıl

İnsanın ve daha önceki atalarının besinleri arasında son 10bin yıldır tarım toplumuna geçişimiz ile birlikte yemeye başladığımız rafine şeker ve tahıl gibi karbonhidratlar yoktu ve bu sayede avcı&toplayıcı insan topluluklarında dişler çürümüyordu. Avcı toplayıcılar sadece etle ve şekeri şimdiki gibi tatlı olmayan yabani meyveler ile besleniyorlardı.Evrim için 10bin yıl kısa bir süre ve dişlerimizin değişmesine yetmemiştir bu süre. Üstelik dayanıklı dişlerin seçilmesi için bu yönde seçilimsel baskı gerekir oysa bir insan şeker yiyip hiç dişini fırçalamasa bile en az birkaç çocuk yapıp kötü diş genlerini ileriki nesillere aktarabilir. Günümüzde her türlü ağız hijyeni ürünleri bol bulunduğu ve tıbbi desteğe de kolay ulaşıldığı için dişlerimiz evrim geçirmez sanırım.

B

Bunu ben söylemiyorum Tübitakın yayımladığı DNA kitabında bu örnek olumlu mutasyon olarak anlatılıyor. Görünüşte hücre zarar görüyor, vücuda oksijen dağıtma gücü azalıyor ama sıtma hastalığına karşı ölümden koruduğu için faydası zararından daha çok oluyor. Ayrıca faydalı mutasyon yok ise canlılar tek hücreden karmaşık organizmalara kadar nasıl değişip gelişiyorlar?

B

Evrim yok mu yani bütün türler 3 milyar yıl önce bir anda hokus pokusla mı ortaya çıktı? Evrim ve türleşme yoksa hayvanların organları nasıl birbirine bu kadar benziyor, sığırın kalp kapağı insanda çalışıyor ve aslanla kaplan gibi yakın türler birleşerek yavru yapabiliyor?

B

bugün kulandığımız şeker miktarına 100bin yılda kademeli ulaşsaydık muhtemelen daha dayanıklı dişlerim olurdu

B

Mükemmel sonuçlar olmamış çünkü organizmaların bedenleri kusurlarla ve hastalıklarla dolu. İki prekaryot hücre birleşerek ilk ökaryot hücre oluştu mitekondrinin dnsının ayrı olması da bunun kanıtı. Oxford profesörü Richard Dawkins de bilim insanı o neden evrimi bu kadar güçlü savunuyor. Üstelik evrim Harvard, Oxford gibi en büyük üniversitelerde öğretiliyor. Bu üniversiteler öğrencilere yalan mı anlatıyor? Minicik meyve sineğinde insanda olan genler var. İnsan neden maymuna bu kadar çok benziyor ve dnasının % 98i aynı?

B

Ben diş macunlarının dişe zarar verdiğinden şüpheleniyorum.

T

Sakkarin diye bir madde var adi bir tatlandırıcı o çürütüyormuş

Bulut Spleak 6 yıl

Soruya cevap niteliğinde değil, özür dilerim ancak söylemeden geçemedim: Eğitim sistemimizin geldiği nokta bu demek ki. Bilimin beşiği olması gereken üniversitelerden, hem de bilim adamı yetiştirmesi gereken temel bilim bölümlerinden, evrime inanmayan(!) biyologlar yetiştiriyoruz, atoma inanmayan(!) kimyagerler ve renklere inanmayan(!) körler gibi

A

İnsanoğlu zamanın ilerleyen evrelerinde besinleri ilk olarak besinleri büyük parçaları çiğ olarak çiğniyordu. Sonraki süreçte ise besinleri küçük parçalara ayırdı daha sonraki süreçte ise pişirdi. Günümüzde ise gayet iyi pişirilmiş ve yumuşak kıvamlı. Besinlerin çiğnemenin kendisinin diş sağlığı ve ağız sağlığı açısından ispatlanmış bilimsel bir gerçektir. Ayrıca bu besinler çiğnerken trabecula denilen diş etlerinin bir bölümüne yaptığı baskı sayesinde diş eti sağlığı sağlanır.( bu nedenden ötürü diş hekimleri elma VS gibi besinleri bıçak kullanmadan direkt olarak yenmeleri önerisinde bulunur) Trabecula denilen yer diş etinin diş ile temas ettiği yerde bulunduğu yerin bir kısmı olup diş sağlığı açısından çok önemli bir yer tuttuğu da artık bilinen bir gerçektir. Bunun dışında ağız ve diş hastalıkları da gayet eski bir tarihi bulunmaktadır. Bilinen en eski diş dolgusu eski mısırda bulunmuştur. Dolayısıyla bu koruyucu faktörler sayesinde insanların günümüzdekilere nazaran dişleri çürümeye daha dirençli olduğu söylenebilir fakat tamamen çürümenin olmadığı da söylenemez

E

Geçmişi gözümüzle görmüyoruz ama organizmaların bedenlerinde evrimin kanıtları var ve bunu görmek için biyolog olmaya bile gerek yok. Antropolojide de karbon testi gibi dolaylı kanıtlara güveniliyor örneğin. Fizikte de ışık hızını gözümüzle farkedemiyoruz deneylere itimat ediyoruz. 20lik dişlerimizin çoğunlukla çıkamaması çenemizin küçüldüğünün kanıtı, kör bağırsağımız tamamen otçul beslenmeyi bıraktığımız için körelmiş durumda. Aynı kör bağırsak tamamen otla beslendiği için kualada son derece uzun ve işlevsel durumda. Canlı organizma makina ile aynı değildir. Makinaların tarihi 150 yıl öncesine dayanıyor evrim tarihi 3 milyar yıl ve canlı organizmalar gelişim için makinalardan çok daha uzun bir süreye sahip oldular. Evrimin kanıtları binlerce kitapda yazılmış anlatılmış durumda öğrenmek anlamak isterseniz okuyup araştırıp öğrenirsiniz ama anlamak istemezseniz de anlamazsınız. Canlılar binlerce hastalık ve doğum kusurları ile dolular mükemmel bir tanrı böyle kusurlu canlılar üretmiş olamaz. Örneğin insan gözünde sinirler önden toplanıp içeri giriyorlar ve bu yüzden gözümüzde kör nokta var. Zürafa balık atası ile aynı gırtlak sinirine sahip ve sinir zürafa boynu ile beraber uzamış ve kalp damarının altından dolanarak metrelerce yolu boşuna kat ediyor. Bilinçli bir tasarımcı olmuş olsa bu hataları yapar mıydı? Evrim kanıtlarını araştırıp öğrenirseniz bence mesleği bırakmayın biyolojide herşeye anlam katan evrimi okuyarak işinizden daha çok keyif alın.

B

Atalarımız sıkıntı çekmedi ne zamanki dişlere bakım uygulanmaya başlandı sıkıntı o zaman basladi

Y

Yine de diş, insan vücudundaki en sert ve dayanıklı yerlerden biri.

B

Insan omrunun kisa zamanda cok fazla duzeyde artmasi kisaca. Normalde bundan 1000 yil once ortalama insan omru 30 40yil arasindaydi.

Ş

İnsan doğa ile bağını çok önce kopardı herşeyiniz yapay oldu kimyevi maddeler bizi değiştirdi evrim bu denli hızlı olamadığı için geri kaldı yediğimiz içtiğimiz doğalmıda biz doğal kalalım.

M

Öncelikle şeker.. Ama bizim ürettiğimiz / üretebilmeye başladığımız..

S

Diş taşı dişi tutuyor, sağlamlaştırıyor. Ama gün0müzde para kazanmak için diş taşlarını temizliyorlar. Dişin eski gücü kalmıyor kökünďen darbe alıyor. Temizletmeyin.

G

Diş taşı diş etine zarar veriyor diş eti çekilmesine sebep oluyor

Serap Bayka 6 yıl

Diş taşı üzerinde mikroplar yaşıyor ve diş zamanla çürüyüp sallanıyor, diş kökü sağlam olmasına rağmen diş çekilmek zorunda kalıyor. Dişin kökü çok uzun ve tutunmak için diştaşına ihtiyacı yok. Mutlaka temizletin diş taşlarınızı dişinizi kaybetmek istemiyorsanız.

Bekir Gumral 6 yıl

Atalarımız da diş taşı temizletmişlerdi değil mi:)

GuLnur Kubilay 6 yıl

Cahil bir yaklaşım.

Hakan Seli 6 yıl

Biz cahil kaldık birşey bilmiyoruz ne yapalım:)

GuLnur Kubilay 6 yıl

Dişlerimiz 20-30 yıl ömür için dayanıklı evrimleşmiş zaten. Ama son 100 yıllık teknolojik gelişmeler insan ömrünün hızlı bir şekilde uzamasına neden oldu. Evrim bilinçli bir oluşum değil ve bizim yapay gelişimimize göre çok çok yavaş işleyen bir sistem ve doğal olarak insan ömrünün uzaması durumuna bazı organların uyum sağlayamaması normal. Olması gereken ömür uzadıkça evrimsel süreçte dayanıklı dişlere sahip bireylerin hayatta kalmasi ve ileride popülasyonun bu dayanıklı bireylerin çocukları tarafından oluşturulması. Ancak biz sağlık sistemi ile zayıf diş profili olan insanları da koruyoruz ve alternatif yapay yöntemler geliştiriyoruz. Önce tedavi ile diş ömrü uzatılıyor sonrası ise takma diş, gömme diş gibi. Yani özetle doğal evrimi sınırlandırıyoruz.

B

Almanya'da bir ormanda geyiklerin dişlerinde çürükler tespit edildi. Yakındaki bir pastanenin satamadığı şekerli pastaları yazık olmasın diye iyimser düşünceyle Ormandaki geyiklere yedirdiği anlaşıldı. Suç şekerde dişlere değil.

H