Evrim kuramı açısından; teleolojik argümanlar nasıl değerlendirilebilir?

Evrim kuramı açısından ; teleolejik argümanlar nasıl değerlendirilebilir?

örneğin ; bir insan yapımı nesne yapanini gerektirir o halde canlılar ve özellikle kompleks canlılar kesinlikle yapanini gerektirir düşüncesi genel olarak çok ikna edici bulunur. Ya da tesadüfen şişelerin devrilmesi ile istenilen bir ilaç yapılamaz bütün oranları dengeli bir şekilde gibi... Örnekler çoğaltılabilir? Bunların evrim kuramı açısından doğruluğu nedir sizce?

K
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
16
16 CEVAP

şunu söylemek istiyorum, insanların inorganik ve organik yapıları birbirinden ayırması gerekir, ikisi aynı şeyler değil, bir saat bir buzdolabı, üreme geçiriyor mu, cinsel seçilim baskısına, av avcı ilişkisine tabi mi? Elbette değil. İnorganik maddeler yapılarından ötürü bağlanıp bir yapı elde edemezler, organik moleküller ise tam tersine bir kaba bir miktar fosfat bir miktar 5 carbonlu şeker ve yağ asidi gibi organik moleküller ekleyin, defalarca farklı kombinasyonlar elde ettiğini göreceksiniz, doğada en baştan beri bu kimyasal süreçleri ayıklayarak uygun olanlarını seçer ve bu süreç defalarca kendini tekrar eder sonuçta bir yapı meydana getirir, fakat inorganik maddeleri milyon yıl da bir araya koyup bekleseniz bir yapı elde edemezler, özellikleri bu, Evrim tesadüfi bir süreç değildir ki tesadüfen olsun herhangi birşey, elbette tesadüf sonucu etkiler olabiliyor fakat bunlar tamamiyle Evrimi oluşturmaz, Doğal seçiminin tesadüfi olan mutasyonları, krossoverları, transpozonları seçerek bir yapı oluşturması tesadüf değildir, şişeyi bırak, beyin bile tesadüf eseri bir organ değildir, milyon yılda kademe kademe oluşan bir sürecin, birikimin ürünüdür. Organların, sistemlerin bu kadar uyum içerisinde çalışmasının sebebi uzun zaman içerisinde beraber evrilmelerinden dolayıdır, sindirim sistemi boşaltımdan, boşaltım da sinir sisteminden ayrı düşünülemez, fakat elbette çıkış zamanları aynı olmayabilir, ilkinde solunum sistemi geliştirmiş canlılar belli bir müddet zaman sonra sinir sistemini geliştirmiş olabilir, dediğim gibi beraber uyum sağlayacak şekilde yapılar gelişiyor vs.. Zaten doğadaki canlı yapılarına bakarsak hep en kolay yolu seçmiş yapılar görürüz, günü çıkartsın tarzında yapılar bunlar, yettiği, işe yaradığı kadarıyla, fakat bir tasarımcı bunun daha üstün halini ve kusursuz halini tasarlayabilirdi, örnekler çoğaltılabilir.

A

peki sizce her elementin dengeli ve olması gereken düzeyde insan vücudunda bulunur. Onermesine nasıl yanıt verilebilir bu dogrumudur?

Kayaali Rktr 5 yıl

Her zaman dengeli degil bknz Diyabet TipI, II. En basitinden vücuttaki glukagon ve insülin düzeyi ekstrem düzeylerde olabiliyor.

Ali Sivasli 5 yıl

Ali Sivasli doğuştan gelen bir dengesizlik mi bu yoksa sonradan olan hastalık mı?

Kayaali Rktr 5 yıl

Tip I doğuştan gelen Tip II sonradan oluşan.

Ali Sivasli 5 yıl

Canlılar gereksinim duyduğu besinleri dış ortamdan çekerler. Doğal secilim süreciyle de bulunduklari ortamdan maksimum faydayi saglayacak sekilde gelismislerdir. Dogada ve insan vucudunda bulunan elementlerin oranlarina bakacak olursaniz farklilik görürsünüz. Silisyum yer kabuğunda en cok bulunan maddelerdendir ornegin ama insanda cok azdır.

Uğur Kıroğlu 5 yıl