İnsan doğası itibariyle bencil midir yoksa kapitalizm mi insanları bencilleştirmiştir?

Gen bencildir. Organizmalar genlerin hayatta kalma makinesidir ve genlerin protein üretimi ile ifadesi sonucu oluşur. Gen bencil olduğuna göre bir organizma olan insanda bencildir.

Felsefi olarak tüm insanların pragmatist olduğunu şiddetle savunuyorum. Bu faydacılığı da kendisini mutlu etmek için kullanır her zaman. Zira bir eylem olsun ki, kişi bu eylemi yaparken ilk düşündüğü kişi kendisi olmasın. Öte yandan biyolojik olarak baktığımızda sistemimizin tek amacı var. Hayatta kalmak. Bu uğurda her şeyi yapar. Buna da örnek verecek olursam tehlike anında devreye giren içgüdüler. Demek istediğim bu içgüdülerin amacı dahi kişiyi yani kendisini korumaktır. Elbette öncelik kendisindedir bundan dolayı.

İnsan bencildir ancak bazı yürekli kişiler bu bencillikleriyle mücadele ederken ve acı çekerken{yani bencil olsa acı çeker olmasa yine çeker yani doğasıyla çatışır} bazıları ise umursamaz direk bencil doğasının gereğini yapar ve öyle yaşar……

Günümüze göre değil ilk insan toplulukları da bu özelliği mi taşıyordu?

Tüketim toplumu/kapitalizm zaten insan bencilliğinin sonucu değil midir?

Gen o kadar bencildir ki başka organizmadaki kopyalarının sağ kalabilmesi için bulunduğu organizmayi hayatını feda etmeye zorlayabilir
Yani genin bencilliği den organizmanın bencilliği çıkmaz. Ayrıca gen bencildir sözü çok yanıltıcı. Genin tek bildiği bir proteini üretmektir. Tüm genlerin çalışması sonunda ortaya çıkan organizma avantajlı ise organizma sağ kalır değilse neslini sürdüremez. Organizmanın sağ kalıp kalamayacagi ise tek bir gene bağlı degildir. Diğer genlerin etkilerine de bağlıdır. Aynı gen bir organizmada avantaj iken diğer organizmada dezavantaj olabilir.

Çatalhöyük İnsanları 4000 Yıl Savaşsız Yaşadı
“Çatalhöyük çok istikrarlı bir toplumdu. Savaş ya da çatışma olmaksızın 4.000 yıldır yaşıyorlardı. Barış içinde bir hayat paylaşmayı ve modern toplumlar için çok iyi bir örnek oluşturmayı başardılar. Bir toplumda birlikte yaşamak önemlidir. Bireyselcilik ön plana çıkmamıştı. Onların bir lideri değil ortak bir yaşamları vardı. Akrabalığa dayalı ilişkiler yaygın değildi. Biyolojik aileler birlikte yaşamadı toplumdaki diğer insanlarla yaşıyorlardı. Genetik olarak karışıklardı ve büyük bir aileydiler.” -Ian Hodder
http://arkeofili.com/catalhoyuk-insanlari-4000-yil-savassiz-yasadi/

yukarıdan devam. Yani tek bir gen tek başına çok aptaldır aslında. Organizmaya zarar bile verse bir proteini üretir durur. Sağ kalma zekası genlerin birlikte koordineli işlevinde yani DNA nin bütünün kendini ifadesinden doğar

Daha da ilerisi bir popülasyonun sağ kalma zekası bireyde değil bireylerin de koordineli davranışlarındadir

Dayanışmayı geliştiren populasyonlarin hayatta kalma şansı artar. Ustelik bu dayanışma bir türün dışına çıkıp türler arasi dayanışmaya bile donusebilir. (Symbiosis) Bu açıdan bakıldığında bencillik aptalliktir.

İnsan Platon, Hobbes, Machiavelli, Adam Smith' e ve İbn-i Haldun'a göre bencil, cikarci ve nankördur. Aristo, Locke, Allee ve Cicero' ya göre ise özünde iyidir. Bana göre ise insanın bencil olup olmaması içinde yaşadığı topluma, yakın çevresine ve bireysel deneyimlerine bağlıdır. Tesadüf, tam da tezimde bu kısmı yazıyorum

... Keltner ve Kraus zengin-yoksul arasındaki davranış farklılıklarının, kişinin grup içinde kendi konumunu nasıl algıladığı ile de ilgili olduğunu düşünüyor. Bu amaca yönelik olarak yapılan deneylerden şu sonuçlar alındı: İnsanlar kendilerini diğerlerinden düşük konumdaymış gibi hissettiği zaman, o diğerlerine karşı daha anlayışlı ve duyarlı olabiliyor.

Bencildi kapitalizim ile 5 e katlandi

Bencillik geninin bulunduğuna dair veya olduğuna dair kaynak verir misiniz arkadaşlar?

sistemleri insanlar yarattığına göre insan doğası gereği bencildir.

kabile toplumları kolektif ahlaklıydı. Tüccar sınıfının ortaya çıkışıyla bencillik yükselişe geçti. Kapitalizmle zirve yaptı. Buna tepki olarak yeni ortaya çıkan dinler genelde paraya ve ticaret ahlakına düşman bi tavırla taraf topladılar. Ayrıca modern dönemde sosyalizm komünizmin bireyciliğe tepkisi ortada

Dayanışma içinde olan küçük ya da büyük tüm toplulukkarda bencillik mevcuttur bence, 5 kişilik bir aile düşünün, sebzelikteki en güzel elmayı seçiyorsanız yemek için, bunu her birey yapıyorsa o evde, bencillik gende mi tinde mi artık siz karar verin...))

her iki karşıt görüşte de olanlar olmuş her zaman bugüne kadar. Filozoflar bu konuda karşı karşıya kalmışlar ve bu görüşlerine bağlı olarak da bir yaşam düzeni, siyasal sistem tercihlerini ortaya koymuşlar örneğin. Liberaller insanın özünde iyi olduğunu, dolayısıyla devletin insanı, bireyi rahat bırakırsa zaten herşeyin toz pembe olacağını söylemişler ve buna uygun bir düzen kurgulamışlar. Bırakınız yapsınlar tarzında birşeyler de diyerek. Birçoğu ise insanın özünde kötü olabileceğini, devletin önemli bir yapı olduğunu, dolayısıyla bu yapının güçlü olması gerektiğini, kötüllüklerin kontrol edilmesi, toplumun çıkarının sağlanabilmesi için korumacı bir siyaset güdülmesi gerektiğini söylemişler. Yani yönümüze düşünürlere dönüp baksak mı bu soru karşısında diye aklımdan geçti de bir an

İnsan bencil bir yaratıktır

"... Başarılı bir gende ağır basan niteliklerden birisinin merhametsiz bir bencillik olduğunu savunacağım. Bu gen bencilliği genellikle bireyin davranışında bencilliğe yol açacaktır." Gen Bencildir kitabı Richard Dawkins

İnsanın bencil olduğunu varsaymak bir çok sorunu ve davranışı çok isabetli bir şekilde açıklıyor ancak açıklayamadığı çok fazla şeyde var.

Bu genetik bencillik etkisinin çıkış dönemi genel olarak "faydacılık" felsefesinin de güçlü olduğu bir dönem. Genlerin faydayı hesaplayıp ona göre davranışlara etki de bulunduğunu söylemek biraz sıkıntılı.

İnsan davranışları toplumsal, ekonomik ve coğrafi koşullardan öylesine etkilenir ki ve bireyler arasında çok ciddi farklar da vardır. Tüm bu etkenleri hesaba kattığımızda bencil demek zorlaşıyor.

Ayrıca bu bencillik ekonomik şartlarla fazlasıyla alakalı. Zenginler aşırı lüks ziyafetleri sırf gösteriş için verebiliyorken fakir mahallelerde 10 tl için insan öldürülebiliyor.

Açıkçası insanın bencil bir hayvan olduğunu varsaymak olumsuzlukları açıklarken olumlu şeyleri açıklamaz. Olumlu şeyleri irade gücüyle yapıyorsa o zaman olumsuzları yapmama iradesine de sahip olabilir. Bu yüzden insan doğasından bahsedemeyiz. İnsan doğası kelimesi saçmalıktır insanın ortak bir doğası yok. Ondan dolayı insan bulunduğu koşullara adapte olup davranışlarını da öğrendiği şeylerle şekillendirir.

Kapitalizmi ortaya çıkaran ın insan olduğunu düşünürsek, bu zaten insanın bencil ve açgözlü olduğunun bir ispatıdıŕ. Tabi bu durum tavuk yumurta ilişkisi birbirini besleyen iki unsur haline gelmiştir. Kısaca birini bitirmeden, diğerine son veremezsin...

İnsan doğası üzerine bir tartışmaya edebiyat bulaştırmak istemem ancak İsmet özel "İnsan plastiktir." der. Eh, takdir edersiniz ki kolay şekil alır plastik... Ancak onun doğası bugüne değin öyle pek de "keşfedilebilmiş" değil; doğasını "kötü/bencil" kabul etmek daha tutarlı sonuçlar veriyor.

Ben evimin arkasında kedileri besliyorum. Bir sürü kedi geliyor ve bol bol da yemek veriyorum, doyup gitseler bile günün sonuna kadar yetecek mamaları kalıyor. Sürekli yemek verdiğim dönemlerde hepsi yemek konusunda diğer kedilere karşı anlayışlı oluyor. Bazen kimi nedenler ile mama veremediğim dönemler oluyor. O dönemlerin sonunda mama verdiğimde hiç biri diğerine karşı anlayışlı olmuyor, son derece vahşi davranıyorlar. İnsanlarda öyle bence. En azından boş bir otobüste oturacak yer olmasa da ayakta sıkış tıkış gidilmiyorsa gençler yaşlılara, kadınlara yer veriyorken iş çıkış saati çok defa zincirlikuyu metrobüs durağında, metrobüse binip yer kapmak için yaşlı insanları itiştiren gençler görüyorum. Askerde bir ketçap için kavga eden insanlar gördüm mesela. Ama sivilde kimse bir ketçap için kavga etmiyor! Bence insan şartlara göre merhametli. Her şartda merhametli olanlar ise peygamber olsa gerek.

Bencilliği de kapitalizmi de yaratan aslında Prütanizm. Her iki olgunun da beslendiği kaynak Prütan anlayış.

Hepinize teşekkürler

İnsan doğası bencildir. Çünkü doğası ilkel beynin temellerinde yükselir. Lakin evrimin şuan ki safhasında insan kendi doğasına yani ilkel beynine eğitim yoluyla yön verebilir. Yani günümüzde bu sorunun cevabı eğitim- düşünce ve kültürle belirlenir. -izm'ler insanın inanmak istediği şeyler için bahanedir.

Bu değerli site tartışılan ilgili konu fen bilimleri değil de sosyal bilimler alanında olduğu zaman genelde doğal olarak biraz kurak kalıyor. Zaten sitenin özüyle de uyumlu bu olgu yanlış anlaşılmasın.
Elbette kapitalizm/insan doğası tartışmalarını nihai biçimde çözümlemek bir gönderinin altında yorum yaparak mümkün olmasa da kısaca şunlar söylenebilir;
-Kapitalist üretim süreci elbette ki insan doğasına aykırıdır. Çünkü bu süreçte temel amaç şirketlerin kar maksimizasyonudur, insanın temel ihtiyaçlarını karşılamak değil. İşte bu kar maksimizasyonu/birikim süreci için de tüketen bir yığın gereklidir. Eğer sermaye sahiplerinin 'tüketin' emirlerine uymazsanız (reklamların varoluş amacı), sistemin organik aydınlarının deyimiyle“arz fazlası” oluşur ve sistem 'kriz'e girer.
-Bencillik ile kapitalizmin karşılklı ilişkisiyse Adam Smith'ten beri iddia edilen bir önermedir. Kapitalizm insan doğasına en uygun sistemdir falan filan. yukarıdaki yorumların birinde de Çatalhöyük'de yaşayan insanların örneği verilmiş, ilkel-komünal toplumlar incelendiğinde küçük ölçekte de olsa toplumsal yapıda gelişmeye açık bir iş bölümünün var olduğu çok rahat bir biçimde görülebilir.
Konu bu kadar kısa değil tabii ki, şöyle bitirelim; Siz hiç doğada ceylan biriktiren çitaya rastladınız mı?

Kapitalizm insanın doğasıdır.

gen bencildir kapitalizm ile toplum bencil oldu