Karaenerji, Karamadde ve Madde Nedir?
Karaenerji; Evrenin hızlanarak genişlemesine neden olan kaynağını henüz bilmediğimiz bir enerjidir. Evrenin yaklaşık % 76'sını oluşturur.
Karamadde; Galaksilerin beklediğimizden daha hızlı dönmesine neden olan ve galaksileri çimento gibi birbirine bağlayan kaynağını henüz tanımlayamadığımız bir maddedir. Evrenin yaklaşık % 20'sini oluşturur.
Geriye kalan her şey, evrendeki yıldızları galaksileri gezegenleri... Ve vücudumuzdaki atomları meydana getiren tanımlayabildiğimiz maddeyi oluşturur. Yaklaşık Evrenin %4'ü kadardır.
Görselde bunlar belirtilmiştir.
Aysen Gözler
A
Bence karanlık madde ve karanlık enerji varsayımdır, şimdiye kadar net bir kanıt yoktur, tıpkı solucan delikleri gibi
evrenin varoluşundan buyana karanlık yani karanlık enerji hüküm sürmüştür yıldızlar ne kadar çoğalırsa çoğalsın yıldızların ışığı bu karanlığı asla yenemedi yenemicekte karanlığın kaynağı nedir neden hiç bitmez bilinmiyor bu karanlık enerjiyi insan kullanmaya başladığı gün asla bitmeyen sonsuz enerji sahibi olur uzayın neresinde olursak olalım bitmeyen enerji elimizin altında olucak enerji savaşları sona erer diye düşünüyorum..
Karanlık enerji ve karanlık maddeyi birbirine karıştırmayalım. Karanlık madde galaksileri bir arada tutan ek yerçekimi alanını oluşturuyor. Boşluğun enerjisi olan karanlık enerji ise Evren'in son 5 milyar yılda gittikçe hızlanarak genişlemesinden sorumlu.
Bilim insanları Evren'in büyük patlama anında küçücük bir noktadan başlayıp son 13,78 milyar yılda genişleşerek bugünkü büyüklüğüne ulaştığını düşünüyorlar.
Fizikçiler Evren'in hızlanarak genişlemesini ise şöyle açıklıyor: Karanlık enerji uzay boşluğunun enerjisi ve uzay boşluğu bile tümüyle boş değil. Ayrıca enerjisi de sıfır değil, sıfırdan yüksek bir değer. Demek ki Evren genişledikçe boşluk büyüyor. Boşluk büyüdükçe boşluğun enerjisi de artıyor.
Son 5 milyar yılda Evren öyle genişledi ki artık boşluk, karanlık enerji ile Evren'in gittikçe hızlanarak genişlemesine neden olmaya başladı.
Karanlık enerjinin ne olduğunu bilmiyoruz. Tahminlerimiz var ama ispat edemedik. Üstelik fizik formülleriyle hesapladığımızda, karanlık enerji bugün uzayda ölçtüğümüz miktardan trilyonlarca kat güçlü çıkıyor (10120 kat). Fizik bilgimizin eksik olduğu belli.
Ayrıca karanlık enerjinin ne olduğunu bilirsek Evren'in nasıl yok olacağını da öğreneceğiz. Bu konuda büyük çökme, ısıl ölüm ve büyük yırtılma gibi teoriler var. Acaba hangisi gerçek bilmiyoruz.
özellikle Evren gittikçe hızlanarak genişliyorsa uzayın 22 ie 30 milyar yıl içinde parçalanması gerekiyor. Çinlilerin büyük yırtılma dediği bu senaryonun doğru olup olmadığını ispatlamak için karanlık enerjinin sırrını çözmemiz gerekiyor.
Teşekkürler.
kaan bey size birşey sorabilir miyim büyük patlama olmadan önce evrende ne vardı aklın ve hayalin almayacağı bir boşluk vardı sorum şu o boşluk karanlık enerjimi..
Karanlık maddenin detaylarına gelirsek, kozmoloji ve astronomi ile ilgili gözlemleri açıklamak için öne sürülen bir madde türüdür. Karanlık madde parçacıkları, ışıkla etkileşmediği için doğrudan gözlemlenemez, ancak çevrelerinde sebep oldukları etkiler sayesinde varlıkları anlaşılabilir. Evrendeki toplam madde miktarının yaklaşık %84’ünün karanlık madde olduğu düşünülüyor. Karanlık maddeyi oluşturan parçacıkların niteliği, günümüzde hala tartışma konusudur. Pek çok araştırma grubu, doğrudan ya da dolaylı yöntemlerle, karanlık madde parçacıklarını belirlemek için çalışıyor.
Karanlık maddenin varlığına işaret eden pek çok gözlemsel veri var. Birincisi gökcisimlerinin içinde bulundukları gökadaların merkezleri etrafındaki dönme hızlarının gökadaların merkezine olan mesafeye bağlı olarak değişiminin açıklanabilmesi için sadece ışıkla etkileşen madde miktarı yeterli olmuyor. Kayıp kütle problemi olarak adlandırılan bu durumun sebebinin ışıkla etkileşmediği için doğrudan gözlemlenemeyen karanlık madde parçacıkları olduğu düşünülüyor.
Karanlık maddenin varlığına işaret eden bir diğer gözlemsel olgu, ışığın uzayda bükülmesi ile ilgili. Genel görelilik kuramı kütlenin uzayı eğdiğini söyler. Işık ışınlarının uzayın eğriliğinden etkilenmesi, bazı gökcisimlerinin olduğundan daha büyük görünmesine neden olur. Merceklerin nesneleri olduğundan daha büyük göstermesine benzediği için kütleçekimsel mercekleme olarak adlandırılan bu olgu sayesinde, bir sistemin sadece geometrisini inceleyerek içerdiği kütle miktarı hesaplanabilir. Gökada kümeleri ile ilgili gözlemler de karanlık maddenin varlığına işaret ediyor. Örneğin Abell 2009 gökada kümesindeki karanlık madde miktarının Güneş'in kütlesinin 1014 katından daha fazla olduğu hesaplanıyor.
Karanlık maddenin niteliği hakkındaki tartışmalar ve araştırmalar hala devam ediyor. Gözlemler ile sadece sıradan maddenin varlığına dayalı kuramsal hesaplar arasındaki uyumsuzluğun bir kısmı, çok az ışık yaydığı için gözlemlenmesi çok zor olan sıradan maddelerden kaynaklanıyor olabilir. Ancak Büyük Patlama ile üretilebilecek sıradan madde miktarının bir üst sınırı var ve bu miktar gözlemleri açıklamak için yeterli değil. Newton'un ve Einstein'ın kütleçekim yasalarını değiştirerek verileri açıklamaya çalışan kuramlar olsa da karanlık madde hipotezinin fizikçiler arasında yaygın olarak kabul gördüğü söylenebilir. Var oldukları öne sürülen karanlık madde parçacıkları arasında diğer parçacıklarla sadece kütleçekimi ve zayıf kuvvet (dört temel kuvvetten biri) aracılığıyla etkileşen parçacıklar ve aksionlar sayılabilir.
Karanlık madde parçacıklarını gözlemlemek ve niteliklerini belirlemek için pek çok araştırma yapılıyor. Bu çalışmalar, doğrudan gözlemler ve dolaylı gözlemler olarak ikiye ayrılabilir. Genellikle yeraltına inşa edilen laboratuvarlarda yapılan doğrudan gözlem araştırmalarında karanlık madde parçacıklarının dedektörler içindeki atomlardan saçılmaları belirlenmeye çalışılır. Dolaylı gözlemlerde ise karanlık madde parçacıklarının bozunması ya da yok olması sırasında oluşabilecek ürünler araştırılır.
Kara madde: Galaksiler beklediğimizden daha hızlı dönmektedir, diyorsun;sen kimsinde öyle konuşuyorsun, Onu ancak Allah tayin eder, o cümleyi lütfen değiştir. Alıntı ise rast gele yayınlama, laf kalabalığı yapma;öbür dünyada hesabını veremezsin dostum.
Kime söylediniz bunu?
Kaan Güleryüz benim alıntımda var. Fena terslemiş abi. Öteki dünyaya inanmıyorum ki; o zaman ne olacak
Kime söylerse söylesin grupta böyle emir verir gibi konuşmak sen kimsin de öyle konuşuyorsun gibi söylemlere yer yoktur. Üstelik burada bilimsel bir konu var. beyefendinin inandığı tanrıya inanmıyoruz, öbür dünyasına da.
Özetle karanlık enerji henüz bilinmeyen ve ispatlanmamış bir kavram fakat karanlık maddeye dair kanıtlar var.
İster Allaha inanın ister inanmayın, o sizin kendi sorununuz.
Bu araştırmalarınıza ışık tutar dileğiyle
İşte istediğim konu örneği. post u açana da yanıtlayana da teşekkürler.
Bir de sorum var Solucan deliklerinin kullanımı konusunda düşünceleriniz neler? Uzay ın bükülmesi sizce mümkün mü?
Solucandelikleri henüz kanıtlanmamıştır. Kanıtlanırsa kullanabiliriz. Uzay-zaman düzlemi zaten bükülüyor. Einstein'in genel görelilik kuramında karşımıza çıkıyor uzay-zamanın bükülmesi. Kütle uzay-zamanı büküyor. Kütlesi ne kadar büyükse bükülme de o kadar büyük. Mesela bizim kütlemiz bile bir bükülme yaratıyor fakat o kadar ama o kadar küçük ki yok bile diyebiliriz. Güneş'in kütlesinin yanında bizim kütlenin büküşü hiç kalıyor. Güneş'in kütlesi büyük bir bükme yarattığı için Dünya Güneş'in yörüngesinde ve etrafında dönüyor. Kütlesi küçük cisimler daima büyük cisimlerin yörüngesinde. Güneş de galaksi merkezindeki devasa karadeliğin yörüngesinde.
Tam anlatamadım kendimi aslında evren in bir köşesinden diğer köşesine bükülmeyi soruyorum yani evreni bir a4 kağıdı gibi düşünürsek bu kağıdı iki köşesinden büküp birleştirmek gibi düşünelim
Görelilik kuralında öyle bir bükülme olabilme ihtimali de olabilir fakat henüz öyle bir bulgu yok. Solucandelikleri var şimdilik iki uca kısa yol geçiş olarak.