Kuranda yazan kadın size itaat etmezse dövün kısmı doğru mudur?

Kuranda yazan kadın size itaat etmezse dövün kısmı doğru mudur?
S
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
111
111 CEVAP

Fazla acıtmayacak derecede dövmek. Bu, acıtacak şekilde olmamalıdır. Meselâ omuzuna el ile veya misvak yahut hafif bir çubukla hafif şekilde üç ke­re vurulabilir. Çünkü maksat İslah etmek olup başka bir gaye yoktur.
Cessâs'm Cabirb. Abdillah yoluyla tahricine göre Hz. Peygamber (s. A.) Arafat'ta vadide hutbe irad edip şöyle buyurdu:

"Kadınlar hakkında Allah'tan korkunuz. Şüphe­siz ki onları Allah'ın emanetiyle aldınız ve Allah'ın kelimesi (nikâh akdi) ile ferclerinden helâl olarak yararlandınız. Sizin onlar üzerindeki hakkınız yatağı­nızı yabancılardan korumalarıdır.

Hoşlanmadığınız kimselerin evinize girmele­rine izin verirlerse onları hafif şekilde dövünüz. Onların sizin üzerinizdeki hak­ları da yemelerinde ve giyimlerinde onlara iyi bakmanızdır." İbni Cerir et-Taberî de bunun benzeri bir hadisi rivayet etmiştir.

İbni Cüreyc de Atâ'nm şöyle dediğini rivayet etmektedir: Fazla şiddetli ol­mayan dövme misvak ve benzeri şeyle olur. Aynısı İbni Abbas'tan da nakledil­mektedir. Katade, bunun iz bırakmayacak hafif bir dövme şeklinde olduğunu söylemektedir.

Dövme helake götürecek şekilde olursa kocasının tazminat ödemesi lâzım gelir. Kur'an öğretirken, eğitim sırasında meşru olmayacak şekilde çocuğu dö­ven hocanın tazminat ödemesinin vacip olması gibi.

Kocanın peşpeşe aynı yere vurmaması, yüze vurmaktan da sakınması ge­rekir. Çünkü yüz, güzelliklerin toplandığı bir yerdir. Vururken bir şey kullan­mamalı, hafif bir şekilde vurmaya dikkat etmelidir. Zira gaye o fiilden vazge­çirmek ve te'diptir, yoksa bazı cahillerin yaptığı gibi acıtmak, eza ve işkence et­mek değildir.

Hafif şekilde dövmek mubah olduğu halde alimler terk edilmesinin daha faziletli olduğunda ittifak etmişlerdir. İbni Sa'd ve Beyhakî'nin Hz. Ebubekir es-Sıddîk (r. A.)'in kızı Ümmü Kulsûm'den, şöyle dediğini tahric etmişlerdir:

Er­kekler kadınları dövmekten nehyedilmişlerdi. Sonra Resulullah (s. A.)'a kadın­ları (cüretlerini artırdıkları) şikayet edince o da dövme hususunda erkekleri serbest bıraktı ve şöyle buyurdu:

"Hayırlılarınız dövmeyecektir."

Hz. Ömer (r. A.) de bu konuda: "Onları hayırlılarınız olarak bulmayacaksınız." buyurmuş­tur. Muamelede iyiliği emreden: "Ya iyilikle tutmak, ya da güzellikle salmak..." (Bakara, 2/220) ayetinin de gösterdiği şekilde hadis ve eser (sahabi sözü), döv­meyi terk etmenin daha iyi ve evlâ olduğuna delâlet etmektedir.

Başka bir ha­dis de bu hususu teyit etmektedir. "Biriniz karısını köle döver gibi dövüyor, sonra da günün sonunda onunla aynı döşekte mi yatıyor!.."

Şayet size itaat ederlerse artık onlar aleyhine onları dövmek için, zarar vermek için bir yol, bahane aramayın. Yahut işkence ve eziyet verecek bir yol kullanarak onlara zulümde bulunmayın.

A