Musa peygamberin peygamberliğini Samir neden reddetmiştir?

Bildiğim kadarıyla samiri melekler büyütmüştür birde

cünkü israil ogullari buzagiya tapan insanlardi musa onlari fravundan kurtardi kendiside rabbiyle sina daginda bulusmaya gittiyinde israil ogullarini kardesi haruna teslim etti 40 gün sonra geldiyinde samiri israil ogullarina altindan buzagi yapip tapalim dedip ikna etti insanlarda zaten eski yaptiklari seydi samiri hepsinin altinlarini toplayip buzagi yaptilar musa dagdan geldiyinde altindan yapilan buzagiyi eritip denize döktü samiride ömrü boyunca sürgün hayati yasadi

İlgili ayetlerde samirin musa peygambere gelen elciyi gordugunu ve ayak izinden bir avuc aldığı soyleniyor. Burda anlatilmak istenen nedir

Elcinin bastigi yerden bir avuc toprak alıp altin buzağinin içine attigini bunu nefsinin kendine hoş gösterdigini söylüyor ve ALLAHÜ TEALA şöyle buyuruyor bu daha önce onların kitabtan okunan ayetleri işşittik ve isyan ettik demelerinden ötürü ALLAHÜ TEALA ONLARIN KALBINE BUZAĞININ SEVGISINI VERDIGINI BİLDIRMEKTE ( ALLAHÜ TEALA İNTİKAM SAHİBİDİR İNTIKAMI GÜNAHLARDA GİZLİDİR)

Bu elcinin ayak izinden alıp atmasında ve bundan da bir sevgi oluşması ledün ilminin sırlarından bir sır

Allah insanlara şah damarından daha yakındır. Yani herşeyi bilir gözetir tıpkı Firavun'a suyun altında kelimeyi tevhit getirtmediği gibi bu insana ve ona inananlarada kafir olarak ölmeyi nasip etmiştir... Diye düşünüyorum ve tabi birde Karun vardır ki oda Hz Musa hakkında fahişe bir kadınla ilişkisi olup ondan bir çocuk beklediğine dair yalan söylemesi olayın Hz Musa Leh'ine çözülmesi üzerine Allah 'a yalvararak ondan tabiat olayı diye adlandırabileceğimiz Toprak'ın emrine verilmesini istemesi ve hatta Allah hi Teala ben olsam affederdim ey Musa demesi ve karşılığında sen Allah 'sın affedersin ama ben affetmiyorum deyip Karun'u altınlarla ve kervanıyla birlikte toprağa sana Allah'ın adıyla emir veriyorum yarıl ey toprak diyerek toprağa gömmesi tabi bunlarda Hz Musa'nın sabrını ölçmek için ona verilmiş olan sınavı idi... Diye düşünüyorum

Sır deyip gecmek olmaz. Sorgulayalim

Gelen elçi bir bedene sahip olmali ki izi olsun. Bu iz ne ufonun biraktigi iz mi araba lastigi izi mi ayakkabı izi mi

Günümüzde bu özel ilmin ucunun dayandığı noktanın sihirinin teknolojinin yardımı ile medya, sinema ve subliminale dayandığı kanaatindeyim.

Samirin dediklerine inanan da oldugu için samir birşey keşfetmiş olmalı

Sanmıyorum dilediğimizin gözüne bir perde indiririz ve kalplerine kilit vururuz onlar göremezler ve hissedemezler diye yazar kuranı Kerim'de bu yine Hz Musa ile yanılmıyorsam Cebrail as nin yolculuğun daki sabi bir
Çocuğun duvarın altında kalıp ölmesi ve Hz Musa neden öldürdüğün diye sorduğunda o çocuk büyüyüp zalimlerden olacaktı ve insanlara ailesine zulüm edecekti demesi gibi yani onlara verilen fırsatları hep tepmişler İsrailoğulları kızıl denizin karşısına geçtiklerinden kısa bir süre sonra erzakları tükenmeye başlayınca Hz Musa ya isyan edip biz Firavun'un ülkesinde iyi durumdaydık senin arkandan geldik ve yiyeceğimiz kalmadı o Allah ına dua et ve bize yiyecek göndersin diye dayatmaları ve karşılığında Allah 'ın onlara ey Musa onlara haber et bıldırcın kuşlarını onlara gönderiyorum diyerek bıldırcınları israiloğullarına yiyecek olarak göndermesi ve buna benzer olaylar dır sonlarını hazırlayan bence...

Bunlari naletlemis allah zaten seytana calisan su an enbuyuk israil. Ogullari deccaliyete hizmet ediyolar cinleri kullaniyolar ajan olarak buyu ilmi en buyuk bunlarda var saymakla bitmezh. Z mehdi bunlara gereken cvb verecek yakinda allahin izniyle türk milletiyle beraber

Arkadaşlar allah bilir bu konuları. Madem kuran okuyosunuz zan da bulunmayın. Kuran herşeyi açıklıyor eksiksiz fakat bazı bilğiler gizlidir buda dinin ayrı bir sınavıdır. Örnegin kehf suresi gibi. Tahminde bulunmak iyi değildir

zaten allah bilir ne zeman olucanı ama olucak bunlar zamanla

Kuran insanligin anlamasi için gelmiştir. Zanda bulunulmadan anlasilamaz kim size kuran hakkinda fazla konuşmayın zanda bulunmayin demissw decalin istegine uymuş olur kuran anlasilmayacak bir kitap değil kehf suresi tek biraz bilgiye dayali zanda bulunan kisi bilgili olsun diyoruz bilgisi olan konussun yok onun gozune perde yok bilmem ne aha adam biseyler gormus peygamberi reddetmis kendine sebep bulmus niye onun gozune perde inmedi

kuran tüm detayları açıklamıyoki hadislerede bakmak gerek

10:36 - Onların birçoğu zandan başka bir şeye uymaz. Zan ise haktan hiç bir şeyin yerini tutmaz. Şüphesiz ki, Allah onların ne yaptıklarını bilir.

ahir zamandayız herkse kendine göre bi din anlayışı içinde kurana göre yaşamıyo kimse temlde bu var zaten şeytan saptırmış hocalar bile kuranı bildikleri halde yanlış bilgiler veriyo

Kuran yeter.. Bu kuranin kendi iddasi kuran yetiyorsa baska kaynak aranir mi zandan baska

96. âyette geçen ve "elçi" diye tercüme ettiğimiz "resul" kelimesi müfessirler tarafından genellikle "Cebrail" olarak anlaşılmış ve âyetin diğer kısımlarına da buna göre mâna verilmiştir. Bu açıklamaların özeti Sâmirî denen şahsın "Cebrail'i gör­düğü ve onun bineğinin ayak bastığı yerden bir miktar toprak alıp attığı" şeklinde­dir. Bu yoruma göre "onların görmediklerini gördüm" cümlesinin anlamı, Sâmi­rî'nin Cebrail'i gördüğünü ileri sürmüş olmasıdır. Râgıb el-İsfahânî'nin açıklama­larına göre ise "besura" fiilinin Arap dilinde kalbî (zihnî) bir idrak anlamıyla bir­likte olmaksızın sırf görme organının algılamasını belirtmek için kullanımı nâdir­dir. Bu fiil daha çok "bir şeyin künhüne vâkıf olmayı, bilinçli bilgiyi" ifade eder.(el-Müfredat, "bsr" md)

Râzî, İsfahânî'nin bu izahından yola çıkarak Cebrail merkezli yorumları eleştirir ve burada "elçi" kelimesi ile Hz. Musa'nın kastedil­miş olduğu yorumunu yapar. Râzî'nin yorumuna göre Sâmirî'nin âyette aktarılan sözünün anlamı şudur: "Ben onların göremediklerini gördüm, yani sizin izlediğiniz yolun doğru olmadığını anladım ve ey elçi senin dininden ve sünnetinden bir kıs­mını çıkarıp attım."

Esed, Râzî'nin bu yorumunu esas alan açıklama­larında önce Sâmirî'nin, müteâl ve görünmeyen Tanrı ya da Allah fikrine karşı çıktığına ve halkın "görünen, elle dokunulabilen somut" bir tanrıya inanması gerektiğini düşündüğüne dikkat çekmekte, "elçinin izinden bir avuç avuçladım ve onu attım" ifadesini de "Resulün öğretisinden bir tutam (yani onun bir kısmını) al­dım ve onu (öğretinin muhtevasından) çıkarıp attım" şeklinde izah etmektedir.

Kur'an'da yer alan bu kıssanın teması ile ilgili olarak Esed'in daha sonra ortaya koyduğu şu açıklama da dikkat çekicidir:

"Kanaatimizce, Sâmirî'nin Hz. Mûsâ'nın öğretisinden bir kısmını reddetmesi, onun putperestliğe ve Allah'tan başka nesnelere ya da varlıklara tanrısal nitelikler yakıştırmaya ilişkin bilinç altı eğilim­lerini açığa vurmaktadır. Tanrısal varlığın yahut en azından onun 'tecellisi' olarak tasarlanabildiği şeyin somut bir imajını ortaya koyarak (koymaya kalkışmak) kavranamaz, tasarlanamaz olanı insanın sınırlı algı ve duyu alanına yaklaştırmayı amaçlayan boş ve aldatıcı bir hayalcilikten ibarettir. Bu yoldaki tüm çabalar, insa­nın Allah'a ilişkin kavrayışını aydınlatacağına daha da bulanık bir hâle soktuğun­dan, bu yönde atılan her adım en başta kendi amacını baltalamakta ve böylece çık­maz bir yola sokulmuş olan dindar eğilimli kişinin manevî potansiyeli büsbütün ziyan edilmektedir. Kur'an'daki veriliş tarzı itibariyle, altın buzağı kıssasıyla an­latılmak istenen gerçek de şüphesiz budur."

kuran zaten yeterde detaya girmedi için bazı bilgileri efendimizin hadisleri açıklıyo mesala mehdiyeti kuranda geçmez

Öncelikle zannin ne oldugunu bilmek gerekir. Zan felsefedir bilimin babasi anasi felsefedir. Birseyi zannedersiniz sonra zannettiginizi deneyimler bilim gerceklik dersiniz. Zan olmazsa ilerleme olmaz kuran uzerine felsefe yapilmasa aha böyle ortadogu gibi eziliriz. Yahudi ileri gelenlerinin en büyük istegi kurani ortadan kaldırmak hadislerle işleri yok kuran a neden bu kadar istekliler biliyormusunuz. İcindeki bilgiden. Mehdi zan kabiliyeyi derinlerde bir insan yalan zanni gercek zandan ayirdeden insan coktur hafife almayın. Bu gorev butun muslumanlarin sadece mehdinin degil İslam topraklari beraber zannini pekiştirecektir

h. Z mehdi öncülük edicek zaten herkes görevini yapsın sıkıntı yok

53:28 - Onların bu hususta bir bilgileri yoktur. Sadece zanna uyuyorlar. Zan ise, şüphesiz hakikat bakımından birşey ifade etmez.

Ne bilim bazıları yukarda yok onun gozu kor perde var onun kulagi sagir duvar var bosuna kuran okumayin anlamazssiniz gibi cumleler kurup kendilerine zulmediyorlar da. Kuran okumamak icin güzel bahane

Bilgisi olmayanin zanninin dogru olma ihtimali azdir. Ama bilgili insanlara kuran uzerine istedikledi kadar dusunme zannetme izni vardır

Zan tez hipotez olusturmak icin kullanilir deneyimlendigi zaman o zan hakikat olur bak soyle aciklayim oku. Newtonun kafasina elma dusunce bu adam zannetti ki yer elmayi cekti ve deneylerini yercekimine gore yapti hakikatr ulasti. Peki boyle bir zanda bulunsaydı gıcık alan karinca agaca tırmandı elmanin sapini kemirdi kafasina dusurdu gibi bi zanda bulunsaydi yercekimini nah bulurdu arada ki fark bilgi fazlalığı. O yuzden bilgisi olan konussun olmayan milleti kuran okumaktan alikoymasin kendine zulmetmesin

Kısmen Doğru söylüyorsun dünyadaki olup biten fiziksel olan olmayan bilimin henüz bulduğu veya bulamadığı konular sürekli araştırılıp bulunmalı. Bu konular zan edilip araştırılıp bulunuyor

Fakat Kur'an da okuduğumuz ayetler bazıları detaylandırılmış bazıları sırrını korur Rabbimiz o kadar bilgi üzerinden ayetini tamamlamış ayetin üzerine ek ilave bir bilgiyi daha eklemek Biz kullarına düşmez şirke düşebiliriz bilmediğimiz bir şeyi biliyoruz dersek gaybı bildiğimizi iddia ederiz

Sadece bilgi alisverisi yapiyoruz uzerine bilgi koyunca bu kesin böyledir diyemeyiz sadece fikir alisverisi belki konuya hakim birinin jetonu senin kullandigin cumle ile düşer

Serkan arkadaşım sallamıyoruz Arapça metinde istediğiniz kelimeyi çift tıklayarak o kelimenin Kur'an'da başka nerelerde geçtiğini görebilirsiniz. Bu tarz arama, kelimelerin "harekeleri" dikkate alınarak yapılmaktadır. Aynı form fakat farklı harekeli metinler için El-Mu'cem El-Mufehres'e müracat ediniz.
Arapça Metin
Detaylı İnceleme Yeni
خَتَمَ اللّٰهُ عَلٰى قُلُوبِهِمْ وَعَلٰى سَمْعِهِمْۜ وَعَلٰٓى اَبْصَارِهِمْ غِشَاوَةٌۘ وَلَهُمْ عَذَابٌ عَظ۪يمٌ۟
Türkçe Transcript (*)
Ḣatema(A)llâhu ‘alâ kulûbihim ve’alâ sem’ihim(s) ve’alâ ebsârihim ġişâve(tun)(s) velehum ‘ażâbun ‘azîm(un)
Abdülbaki Gölpınarlı Meali
Allah kalplerini, kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde var, pek büyük azab onlara.
Ali Bulaç Meali
Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinin üzerinde perdeler vardır. Büyük azab onlar içindir.
Abdullah Parlıyan Meali
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de gerçekleri görmeye engel bir perde vardır; böylelikle gerçeği görmezler, en büyük azap onlara hazırlanmıştır.
Ahmet Varol Meali
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde de bir örtü vardır. İşte onlara büyük bir azap vardır.
Ahmet Tekin Meali
Hür iradeye, özgürce seçme hakkına sahipken, sana ve Kur'ân'a itibar etmemeleri, inkârları sebebiyle, Allah onların kalplerini, kafalarını anlayışsız, kulaklarını duyarsız hale getirir. Gözlerinde de bir perde vardır, basiretleri bağlanmıştır. Büyük bir cezayı hak etmişlerdir. *
Ali Fikri Yavuz Meali
Allah onların kalblerine, kulaklarına mühür vurmuştur. Gözlerinin üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azâp vardır. (Hem dünyada, hem ahirette).
Bayraktar Bayraklı Meali
Bu nedenle Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir perde çekilmiştir. Onlar için büyük bir azap vardır.
Cemal Külünkoğlu Meali
(Kendileri öyle istediği için) Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerine de (ilahi hakikatleri görmeyi engelleyen) perde inmiştir. Onlar için (dünyada da, ahirette de) büyük bir azap vardır.
Diyanet İşleri Meali (Eski)
Allah onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerinde de perde vardır ve büyük azab onlar içindir.*
Diyanet İşleri Meali (Yeni)
Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap vardır.
Diyanet Vakfı Meali
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Onların gözlerine de bir çeşit perde gerilmiştir ve onlar için (dünya ve ahirette) büyük bir azap vardır.
Edip Yüksel Meali
ALLAH kalplerini ve kulaklarını mühürler. Gözlerinde perde vardır ve büyük azap onlar içindir.
Elmalılı Hamdi Yazır Meali
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinin üzerinde bir de perde vardır. Ve büyük azab onlaradır.
Elmalılı Meali (Orjinal)
Allah kalblerini ve kulaklarını mühürlemiş ve gözlerine bir perde inmiştir ve bunların hakkı azîm bir azaptır
Hasan Basri Çantay Meali
Allah onların kalblerine de, kulaklarına da mühür basmışdır. Gözlerinin üzerinde bir de perde var. En büyük azâb onlarındır.
Hayrat Neşriyat Meali
Allah, onların kalblerine ve kulaklarına (küfürlerindeki inadları yüzünden) mühür vurmuştur.(2) Gözlerinin üzerinde ise bir perde bulunur. Ve onlar için (pek) büyük bir azab vardır. *
Kadri Çelik Meali
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir; gözlerinde perde vardır ve büyük azap da onlar içindir.
Ömer Nasuhi Bilmen Meali
Allah Teâlâ onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir, onların gözleri üzerinde de bir perde vardır. Onlar için büyük bir azap da vardır.
Muhammed Esed Meali
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir ve gözlerinin üzerinde de bir perde 7 vardır; dehşet verici bir azap beklemektedir onları.
Suat Yıldırım Meali
Allah onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerine de bir perde inmiştir. Bunların hakkı büyük bir azaptır. [61, 5; 6, 110; 4, 155] *
Süleyman Ateş Meali
Allah, onların kalblerini ve kulaklarını mühürlemiştir, gözlerine de perde inmiştir. Onlar için büyük bir azab vardır.
Şaban Piriş Meali
Allah, onların kalplerini ve kulaklarını mühürlemiştir. Gözlerinde de perde vardır ve onlar için büyük bir azap vardır.

Serkan Tuğyan konunun dışına sürüklenmene izin verme. Samiri ne oldu ?

Gelen elçiyi gordum demiş. Musa peygamberin itirazida yok ozellikle kuran kaynakli oldugu icin bilgiden eminim ki musa peygamber elciyi gordugunu soyleyen vatandaşı yalanlamamis. Hani melekler gorunmezdir ellerinde kitaplar var sagda solda kalem kitap yaz baba yaz. Bunlari hayal gucunde nasil canlandiriyorsun ruh olarak canlandiriyorsun. Ben bunun felsefik bir anlatim oldugunun dusuncesindeyim ve fiziksel boyutta bir karsiliginin olmasi gerektiginden yanayim baska yildiz sistemlerinde veya galaksilerde evrenin yaraticisi adina bir cok işte gorevli olduklarıni dusunuyorum musa peygamber in mucizelerine bi bak sarayi sallamis tesla ses titresimleriyle mümkündür kitalari bile sallarsin diyo. Denizi yariyo eminim ve eminim ki musa peygamber ustun bir medeniyet tarafından egitildi

İyide arkadaşım buradakilerin bilgileri de aydınlatmaz seni bence evliya olmak lazım sana bunların açıklamasını öyle bir insan ancak yapar kardeş burda çıkmaz sana cevap verecek insan... Selametle kardeşim

Birtek burda acmadim bu konuyu bissürü grupta konustuk bunlari bi tanede merak eden ciksa yeter yayılıyor

Dikkat çekici bi konu eyvallah kardeşim de san mıyorum ki buradakilerin bilgisi yeteceğini bir alimden bahsedilir bizim köylü imiş ona rüyasında Kuran-ı Kerim ezberletilmiş ve yanı sıra bir çok ilim öğretilmiş ve kendi anlatısına göre bir müslüman cin ile de kayseride ilim tahsili yapmışlar onuda şu şekilde emin olarak anlatmış kendisi bizlerle birlikte yemek yemezdi bizde arkadaşlarla merak edip gece neyapar diye izledik ve gördük ki gece çöplerin arasından kemikleri çıkarıp yiyor hocamıza anlattık oda bu durumdan hemhaber imiş. Neyse bu alim kişi ile sohbet edenlerin birebir mantık çerçevesinde yaratılıştan tutun da yıldızlara kadar bütün konulara verilecek cevabı varmış benden sanırsam 1 2 kuşak önce yaşamış arş-ı alemden konu açılıncada şu cevabı vermiş bana öğretilen buraya kadar benim ilerisine ne ilmim nede irfanım yeter diye cevap vermiş yani ne bilim bunun gibi evliya insanlar dan öğrenmek lazım böyle şeyleri bu konular bilim adamlarını dahi aşar...

evliyalarda anlatmazki söylemezler

ilmiledün olan insanlar anlatıyo biraz

Zaten İsrailoğulları Hz Musa öncesinde ineğe tapıyorlardı. Hz Musa tur dağına gittiğinde oradaki sapık put perest kavimleri görünce tekrar sapıttılar. Hz Musa ya gerekçe olarak herkesin gözle görülür bir tanrısı olduğunu söylemişler

Gokten gelen tanrilar

Burda çıkarmamız gereken sonuç put perest kavimlere özenmemek ayrıca ineğe tapan Hindistan'da topluluklar var

Bence samimi bulmadıkları için anlatmıyorlardır...

allahın ona bahşetti sırrı evliya anlatmaz zaten kendi içinde yaşar

kendi evliya olupda kendinin evliya oldunu bilmeyen insanlarımız var

Doğrudur tabi deli zannedersin Veli çıkar. Kutup olarak tabir olunan zatlar vardır evliyaların baş temsilcisidir. Bütün evliyalar onlara tabidir. İlim olarak diğerlerine üstün görülürler. Tabi ne gibi ilimlerle neşredilir bilemeyiz. Türkiyede 2 tane kutup olduğunu biliyorum ama isimlerini bilmiyorum bence soruların cevapları onlarda gizli...

menzilde biri görüşmek konuşmak nasip oldu gv. S sanih. Zleri

torunu var ismi mehdi

ankarada sadık hoca var insanların içine giren şeytanı çıkartıyo youtubede var o çok konuşduruyo şeytanları hem bilgi alıyo hem cehennneme yolluyoh. Z mehdiyi deccalı soruyıo onlarda söylüyo şu an ikiside yeryüznde

h. Z mehdi yaşını bekliyo 40 yaşında zuhur edicek onlada çok uraşıyo şeytan tayfası

yanına yaklaşamıyolar ama önüne engel çıkartıyolar hep

Valla hep duyuyoruz yaşadığını ama o ilime vakıf değiliz bişey diyemem bu konu hakkında

yaşını bekledi için kimse bilmiyo ama buna emin olsun herkes yaşıyo

Valla her daim inşallah ordulrarının yanında olurum diye dua ederim yaşıyorsa inşallah Allah bana nasip eder...

inşallah yaşıyo

Arkadaşlar allahın kitabından olmayan bir bilğidir bu ve büyük ortadogu projesi için ön hazırlık bu. Yapmayın kuran dışı bir bilğiye iman etmeyin kaybedenlerden olucaksınız. Allahın bildirmediği birşeyi siz daha iyimi biliyosunuz. Yapmayın şirke girmeyin

Kardeş hadislerle sabittir zaten mehdi as geleceği ama bugün ama yarın onu Allah bilir... Zaten adı Mehdi olmayacak mış ehdinin adı Peygamberimizin (s. A) adından, babasının adı da Peygamberimizin (s. A) babasının adından olacaktır. Yani adı Muhammed, babasının adı da Abdullah olacaktır böyle yazıyor hadislerde

efendimizin torunudur kendisi birkan kardeşim bilmeden yazıyosun büyük günaha giriyosun

Ah kardeşim ah. Kuran okumazmısınız siz
Casiye 6.ayet: İşte sana gerçek olarak okuduğumuz bunlar Allah’ın ayetleridir. Artık Allah’tan ve O’nun ayetlerinden sonra hangi söze inanacaklar?

Cevap
Değerli kardeşimiz,

Bu ayetlerin hepsinde söz konusu olan “hadis” kelimesi, "söz" anlamına gelir. Bildiğimiz hadislerle hiçbir ilgisi yoktur.

“Allah’tan ve ayetlerinden sonra hangi hadise (söze) inanıyorlar." (Mürselat, 77/50)
mealindeki ayette söz konusu olan “hadis” kelimesi mealde de / parantez içinde gösterildiği gibi, "söz" manasında kullanılmıştır. Bildiğimiz hadislerle yakından uzaktan bir alakası yoktur.

“Allah’tan ve ayetlerinden sonra hangi hadise (söze) inanıyorlar." (Casiye, 45/6)

mealindeki ayette de aynı şey söz konusudur. Zaten ayetin akışı, gelişi de buradaki “hadis” kelimesinin söz anlamının dışında bir manaya imkân vermez.

Çünkü bir önceki ayetin meali şöyledir:

“Gece ve gündüzün peş peşe gelip müddetlerinin uzayıp kısalmasında, Allah’ın gökten bir rızık, yani yağmur indirip onunla ölümünden sonra yeryüzünü diriltmesinde, rüzgârları evirip çevirmesinde, akıllarını kullanıp düşünecek kimseler için Allah’ın kudretine ve hikmetine dair birçok deliller vardır.” (Casiye, 45/5)
Görüldüğü gibi, konu Allah’ın varlığı ve birliğine kevnî ayetlerle delil getirilmiştir. Ardından da konumuz olan ayete yer verilmiştir:

“İşte (kâinatın yaratılışından ve daha başka pek çok hakikatten bahseden) bunlar / bu ayetler Allah’ın âyetleridir ki, gerçeğin ta kendisi olarak (Cebrail vasıtasıyla) sana okuyup beyan ediyoruz. Allah’a ve O’nun âyetlerine inanmadıktan sonra, onlar acaba daha hangi söze inanacaklar?”
Burada hiçbir şekilde söz konusu olmayan Hz. Peygamber (asm)'in sözleri manasındaki hadislerden söz edilmesi asla ihtimal dahilinde bile değildir. Böyle bir ihtimal olmadığı içindir ki, hiçbir tefsirde böyle bir görüşe yer verilmemiştir. (Misal olarak bk. Taberi, Zemahşeri, Razî, Maverdi, Kurtubî, İbn Kesir, beydavî, Nesefî, Ebu’s-Suud, Şevkani, İbn Aşur, Alusi, Sabunî,V. Zuhaylî, ilgili ayetin tefsiri)

- Bazı tefsirlerde meal olarak -konuya daha açıklık getirecek- şu yorumlar yapılmıştır:

“Allah’tan... Sonra” ifadesinin aslı “Allah’ın hadisinden (sözünden / Kur’an’dan) sonra” şeklindedir. Çünkü Kur’an’da “hadis” sözcüğü Kur’an için kullanılmıştır. (bk. Zemahşeri, beydavî, ilgili yer)

Söz konusu ayetten sonra gelen şu ayetlere bakan akıl ve izan sahibi herkes buradaki “hadis”ten maksatın Hz. Peygamber (asm)'in sözleri olmadığını bilir. İşte ilgili ayetlerin meali:

“Yalana, sahtekârlığa, günaha dadanan her kimsenin vay haline! Böylesi, Allah’ın kendisine okunan âyetlerini işitir de sonra kibrine yediremeyip büyüklük taslayarak, sanki onları hiç işitmemiş gibi inkârında direnir. Ona gayet acı bir azabı müjdele!” (Casiye, 45/7-8)
- Kur’an’da “hadis” kelimesinin söz anlamında kullanıldığının en büyük delili yine Kur’an’dır.

“Allah hadisin (sözlerin) en güzelini indirmiştir.” (Zümer, 39/23)
mealindeki ayetin ifadesi, konuyla ilgili hezeyanları savuranların yüzlerine aşk edilmiş büyük bir tokattır, bir sille-i tediptir.

Bizim onlara tavsiyemiz, bir an önce tövbe etmeleridir.

Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet

Hadis kelime anlamı olay sonrası söz yani kisaca olay. Peygamberi görenler onla ilgili birtakim seylere sahit olmuslar peygamber gelecekle ilgili birtakim tahminlerdr bulunmis olay niteliginde anlatmistir kiyamet cok sorulan sorulardan biri ve peygamber bunun üzerine cok konusmustur gerek gordugu ruyalar ilhamlar vs bi sekilde öngörüye vakıf olmuş dilden dile bu güne gelmistir. Ama iclerinde peygambere ait olmayan haddinden fazla söz bulunan kaynaklar var dine zorla sokulmuş hadislerle islami parcalara ayirmayi basarmislar mezhepler falan hep hadis kaynaklidir oysa kuran teklik ister