Arkadaşlar vegan olmayı düşünüyorum ama her fırsatta vegan olmayanlara kafa göz dalmadan, hor görmeden katil demeden bunu yapabilmemin bir yolu var mı ?
Doğa zalim, insan da diğer hayvanlar gibi vahşidir ve ete ihtiyacı vardır, ayrıca her hareketimizde birsürü bakteri, mikrop, virüs öldürüyoruz, bitkileri de öldürüyoruz, onlar canlı, ölmesin mi diyeceğiz? Öyleyse hiç yaşamamak gerek, bir şeylerin yaşamı bir şeylerin ölümüne neden olur çünkü, hayat böyledir, o yüzden veganlık polyannacılıktan başka bir şey değil. Tabi ki sadece sadistlik olsun diye hiçbir varlığı öldürmeyi haklı bulmuyorum ama yaşamak için diğer birçok hayvan gibi insanın da ete ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Mesele canlı olup olmamak meselesi değil Elbette var; bitkilerin, mantarların ve mikropların da canı var. Hayvanların hissetme yetisine sahip olmalarının “canlı” olmalarından farklı bir durum olduğunu görmek önemlidir; canlı olmak hissetme yetisine sahip olmak anlamına gelmez. Hissetme yetisine sahip olmak acının ve zevkin bilincine varan bir varlık olmak demektir, hissetme yetisine sahip olan bir canlıda öznel yaşantıları olan bir “ben” vardır. Bitkiler acı hissettiklerini gösterir biçimde davranmazlar ve insan ve insan harici hayvanlarda hissetme yetisini sağlayan fizyolojik ve nörolojik yapılara sahip değildirler. Hissedebilirlik insanlarda ve insan harici hayvanlarda bir işleve sahiptir; acı hissedebilir canlıların kendilerine zarar veren bir uyarandan kaçmalarını sağlayan bir mekanizmadır, yani acı hayatta kalmak için bir araç olarak kullanılan bir sinyaldir. Bitkiler böyle bir sinyal kullanmazlar, kullanmaları için pratik bir neden de yoktur. Bitkilerin hissedebilirlikleri ya da öznel yaşantıları olan “ben” algıları olduğuna dair herhangi bir bilimsel veri yoktur, bu sebeple ağaçtan elma kopartmakla bir hayvanın bir uzvunu kopartmanın etik anlamda aynı değere sahip olduğunu düşünmek için de hiçbir sebep yok. Bitkilerin ve diğer canlıların uyaranlara tepki verdiklerinin gözlendiği araştırmalar zaman zaman “bitkilerin de hissedebildiği kanıtlandı” gibi bir biçimde medyaya ya da sosyal medyaya yansıtılsa da bu haberler bilimsel değildir veya araştırma sonuçlarının tamamıyla keyfi olarak yorumlanıp haberleştirilmesinden ibarettir.
sosyal medya değilde gayet ciddiye alınan oluşumlarda bitkilerin müziğe ve ilgiye olan duyarlılığından ve bir kaç proje ve çalışmalardan bahsedilmiş, duyduğumda bir kaç şey var okuldan, bu arada bunu af sokuşturmak için yazmıyorum öyle anlaşılmasın
Doğa zalim, insan da diğer hayvanlar gibi vahşidir ve ete ihtiyacı vardır, ayrıca her hareketimizde birsürü bakteri, mikrop, virüs öldürüyoruz, bitkileri de öldürüyoruz, onlar canlı, ölmesin mi diyeceğiz? Öyleyse hiç yaşamamak gerek, bir şeylerin yaşamı bir şeylerin ölümüne neden olur çünkü, hayat böyledir, o yüzden veganlık polyannacılıktan başka bir şey değil. Tabi ki sadece sadistlik olsun diye hiçbir varlığı öldürmeyi haklı bulmuyorum ama yaşamak için diğer birçok hayvan gibi insanın da ete ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.
Mesele canlı olup olmamak meselesi değil Elbette var; bitkilerin, mantarların ve mikropların da canı var. Hayvanların hissetme yetisine sahip olmalarının “canlı” olmalarından farklı bir durum olduğunu görmek önemlidir; canlı olmak hissetme yetisine sahip olmak anlamına gelmez. Hissetme yetisine sahip olmak acının ve zevkin bilincine varan bir varlık olmak demektir, hissetme yetisine sahip olan bir canlıda öznel yaşantıları olan bir “ben” vardır. Bitkiler acı hissettiklerini gösterir biçimde davranmazlar ve insan ve insan harici hayvanlarda hissetme yetisini sağlayan fizyolojik ve nörolojik yapılara sahip değildirler. Hissedebilirlik insanlarda ve insan harici hayvanlarda bir işleve sahiptir; acı hissedebilir canlıların kendilerine zarar veren bir uyarandan kaçmalarını sağlayan bir mekanizmadır, yani acı hayatta kalmak için bir araç olarak kullanılan bir sinyaldir. Bitkiler böyle bir sinyal kullanmazlar, kullanmaları için pratik bir neden de yoktur. Bitkilerin hissedebilirlikleri ya da öznel yaşantıları olan “ben” algıları olduğuna dair herhangi bir bilimsel veri yoktur, bu sebeple ağaçtan elma kopartmakla bir hayvanın bir uzvunu kopartmanın etik anlamda aynı değere sahip olduğunu düşünmek için de hiçbir sebep yok. Bitkilerin ve diğer canlıların uyaranlara tepki verdiklerinin gözlendiği araştırmalar zaman zaman “bitkilerin de hissedebildiği kanıtlandı” gibi bir biçimde medyaya ya da sosyal medyaya yansıtılsa da bu haberler bilimsel değildir veya araştırma sonuçlarının tamamıyla keyfi olarak yorumlanıp haberleştirilmesinden ibarettir.
sosyal medya değilde gayet ciddiye alınan oluşumlarda bitkilerin müziğe ve ilgiye olan duyarlılığından ve bir kaç proje ve çalışmalardan bahsedilmiş, duyduğumda bir kaç şey var okuldan, bu arada bunu af sokuşturmak için yazmıyorum öyle anlaşılmasın