İnsanların kutsal kitaplara ihtiyacı var mı?

Farz edelim bir yaratıcı var. Gerçi inançlıda farz etmenin ötesinde bir gerçeğe sahip değil ya.

*Arif olana tarif gerekir mi?

*Yada arifin dini olur mu?

*Aklı eren kimsenin kutsal bir kitaba ihtiyacı var mı?

*Tanrı madem akıl ile bulunacak bir şey ise, bu çağda kuran ve Tevrat gibi kutsal metinlere ne gerek var.?

*Tanrı ispatı inançlı için cok mantıklı ve akılcı bir gerçeklik ise, kutsal kitaplar yolu ile tanrı gerceklerini ispata gitmeleri, akla hakaret değil mi?

*Peki kutsal kitaplar olmasaydı, insanlar yinede aynı tanrıyı bulacak mıydı?

(son soru ap ayrı bir sorudur. Ona dikkatli ve düşünerek cevap verelim )

G
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
42
42 CEVAP

.insanoğlu Fosil kayıtlarına göre anatomik olarak çağdaş insan tanımına uyan en eski fosiller 195.000 yıl öncesine aittir[9] ve Afrika'da bulunmuşlardır.......İnsanın düşünsel evriminde Tanrı inancı soyut düşüncenin gelişme süreciyle bağlantılanır. İlk tanrılar somut, kendilerinden bereket, korunma gibi belirli amaç ve umutlar beslenen, kişisel tapınmalarla ilgilidir.

Sosyolojinin kurucusu kabul edilen Auguste Comte insanın düşünsel evrimde 3 aşama geçirerek tek tanrıcılığa ulaştığını söyler. Ona göre:

1. Basamak’ta, insan, çevresindeki eşyayı canlı, akıllı varlıklar olarak düşünmüştü; putçuluk (fetişizm dönemi),

2. Basamak’ta, insan, çevresindeki olayların görünmez varlıklarca yöneltildiğine inandı; politeizm (çoktanrıcılık),

3. Basamak’ta, insan, bu görünmez varlıkların tek ve büyük bir iradenin yönetimi altında bulunduğu inancına vardı; tektanrıcılık (monoteizm).[2]

Daha sonra bu tanrıların aile, kabile ve şehir tanrılarına dönüştüğü düşünülmektedir. Bir sonraki aşama ise tanrılara soyut sıfatlar verilmesi, diğer tanrıların (panteon) isim, sıfat ve özelliklerinin baştanrılarda toplanmasıdır. Bazen de bu tanrılar bir sonraki kültürde baş tanrının yardımcılarına (melek), cin, şeytan gibi varlıklara dönüşür. Bu gelişimde Marduk'un tektanrıcılık açısından ilk örnek oluşturduğu düşünülmektedir.

Örneğin Sümerlerin 50 kadar tanrısının ismi sonraları Marduk'a verilmiş ve tektanrıcılık yönünde adımlar atılmıştır.[3] Bu tanrının birçok özelliklerinin Yahudi tanrısı Yahova'ya taşındığı, Hammurabi kanunlarının da Yahudi şeriatının temelini oluşturduğu ifade edilmiştir. Samuel Reinach, Orpheus adlı kitabında "Eğer Musevi kanunlarının Musa’ya Tanrı tarafından yazdırıldığı doğruysa, Tanrı, Hammurabi’nin yapıtını aşırmış demektir." ifadesini kullanmıştır.[4]

Bu açıdan bakınca Marduk tektanrıların ilkidir, Mısırlı IV. Amenotep'in tek tanrısı Aton (MÖ 14. yüzyıl)'dur. Ne var ki Buhtunnasr, Marduk'un tektanrı olduğu inancını sadece kendi taşımış, ulusuna yaymak gücünü gösterememiştir.

İlahiyatçı görüşlere göre tektanrıcılık baştan beri insanlığın benliğinde bulunan bir inançtır.

A