Kuranı muhammed mi yazmıştır? hep ondan bahsediliyor.?

Konum;
Benim ortaya atacağım tartışma ise şu; kuranı muhammed yazmıştır baksana hep ondan bahsediliyor.
Kuran muhammed döneminde ona ve insalığa yol gösterici olarak parça parça inmiştir. O zamanın insanlara yol göstericisi olarak muhammed seçildiği için onun adına bişeyler söylenerek gelmiştir. Bunun için alak suresi kureyş suresi ve maun suresini gösterebiliriz diyebilirim. Hemen üşenen arkadaşlar için alak suresinin türkçesininde resmini atıyorum.

com-1xiglnsrxrz8rf96iask.jpg
E
0 kişi takip ediyor.
Misafir olarak yayınla
44
44 CEVAP
Daha da kafa karıştırıcı şeyler var aslında. Allah birşeye ol dedi mi o da hemen oluverir. Peki gökleri 2 gün yerleri 4 gün derken ne demek oluyor. Ol derdi o da hemen oluverirdi. Hırsızın elinin bileğinden kesilmesine bakalım. Allah kendisine ortak koşulması ve kul hakkı dışındaki günahları tövbe edilmesi durumunda affedeceğini vadediyor. Peki buna rağmen zaten büyük ihtimalle ihtiyaç sahibi olduğu için çaldığını varsayarsak elini kesmek suretiyle bu dünyada tövbe edip etmeyeceği belli olmayan birine ceza kesiyor ve onu maişetini kazanamayacak,dilenecek duruma itiyorsun. Bu benim tasavvurumdaki Allah'a yakışmıyor.ha keyfi ve meslek edinmiş ondan çalıyor diyelim. Yine tövbe kapısı açık.belki halis mulis bir kul adayı.zina yapan bekar ise 100 sopa, evliyse recm yani taşlayarak öldürme. Ya arkadaş psikopatmısın, sadistmisin, hastamısın. Hayvanı bile kurban ederken gözünü bağlar, merhametle davranır,eziyet etmez ve en kolay ve acısız yöntem kabul edilen şah damarını kesmek suretiyle yapıyorsun da eşrefi mahlukat yaratılmışların en şereflisini sırf bir günah ve affı imkansız olmayan bir günah için ve yine tövbe etmesi durumunda Allah'ın affedeceği yönünde vaadi olan bir günah için taşlayarak öldürme vahşetini sergiliyorsun. Bakın bunlar Allah'a belki de atılan çirkin iftiralardan başka birşey değil. Ben Allah'ıma bu emri vereceği gibi bir şeyi reva görmüyorum.onu tenzih ederim. Ha ayrıca zina ettiyse öyle bir iki kişinin şahitliği ile değil tam 4 kişinin şahitliği varsa ceza uygulanabilir. La oğlum buna bakıldığında zina yapan birini tespit etmek mümkün mü. Nerde bu işi yapıyor bu adamlar cadde ortasında mı.şaka gibi ya.Allah insanlığa kibri, böbürlenmeyi, kendini övmeyi çirkin görüyor ve şeytanı kibrinden ötürü huzurdan kovup lanetliyor. Ama kitabında yüzlerce defa kendini övüyor. Tamam övgüye layık olan, övülmesi gereken varlık Allah'tır. Ama o değil, biz kullar onu övmek durumundayız. Hadi diyelim ki nasıl onu övmemiz adına, örnek olsun bizlere diye yaptı bunu. Ya arkadaş1 yaptı,2 yaptı,3 yaptı.yüzlerce defa yapması onun ihtiyacı olan, tenezzül edeceği bir durummu. Neden gerek duycak buna. Ayrıca bazı şeylerin bazı milletlere,bazı dinlere yasak diğerlerine serbest olması falan nasıl bir iftira atmaktır Allah'a. Allah'ın şeriati, Allah'ın kanunları değişmez kardeşim. Yapmayın bunu.insaf edin. Haşa Allah böyle adaletsiz keyfe keder kanun koyar mı. Hristiyanlık için ayrı, yahudilik için ayrı İslam için ayrı kurallar mı koyar. Ya Hristiyanlık için şunları emrettiydim ama bu tutmadı o zaman İslam'da bunları deneyeyim bakalım. Allah yarattığı varlık için en başında ne takdir ettiyse,ne kural koydu,neyi haram neyi helal etti ise kıyamete kadar geçerli demektir. Değişmez.değiştirilmesi teklif dahi edilemez. Benim Allah'ımı öyle orası burası oynayan bir varlık gibi gösteremezsiniz kardeşim. Bir diğer mevzu ise Kuran'da geçen Allah'ın hiddetlenmesi,kızması öfkelenmesi hatta intikam aması gibi beşere,yaratılmışlara mahsus acizlik göstergesi olan duyguları yakıştıramazsınız. Bu durumlar belli bir olay sonucu ortaya çıkan bir ruh halidir ve Allah bu gibi ruh duruma düşmez. Bu da bir iftiradır ve bu da Tanrı, İlah kavramları ile bağdaşmaz. Sen Allahı insan gibi birşey,yaratılmış bir varlık olarak mı tahayyül ediyorsun. Allah'ın cennet tasvirine bakalım bir de. “Şüphesiz cennette bir mümin için inciden yapılmış altmış mil uzunluğunda bir çadır vardır ki, o çadırda yalnız o mümini seven aile toplumu olacaktır. Mümin kişi (dilediğinde) oraya girip dolaşır. Fakat oradaki insanlar öylesine kalabalık olacak ki, birbirlerini dahi görmezler." İnciden yapılmış çadır mı.yörükmüyüm kardeşim ben,göçebemiyim. Bana cazip gelmedi bu cennet. Ama Arap kültürü için çadır önemli bir yer işgal eder. "Cennette temiz su kaynakları, bozulmayan süt ve bal ırmakları vardır. Bunların yanı sıra cennete kalanlar, cennet içeceği de içerler. Bu içecek kişiye zevk verir ancak baş ağrısı yapmaz ve sarhoşluk da vermez. Bunların yanı sıra cennet çeşitli meyveler ve ağaçlar da donatılmıştır." Başka bir ayet “İşte onlara, içinden ırmaklar akan adn cennetleri vardır. Onlar orada ince ve kalın ipekli yeşil elbiseler giyecekler.” bir başka ayet “Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara içinde ebedi olarak kalmak üzere altından ırmaklar akan cennetler ve adn cennetlerinde güzel meskenler vaad etmiştir.” bir başka ayet İman edip salih ameller işleyenler ise, Rablerinin izniyle içinde sürekli kalacakları ve altından ırmaklar akan cennetlere konulurlar. Oradaki dirlik temennileri "selâm!"dır." Başka bir ayet. " Böyle demeleri sebebiyle Allah onları altlarından ırmaklar akan cennetlerle mükafatlandırmıştır. Orada ebedî olarak kalacaklardır. İşte iyilik yapanların mükafatı budur. ". Başka ayete geçelim " İnanıp yararlı işler yapanlara, altlarından ırmaklar akan cennetlerin kendilerine ait olduğunu müjdele! Onlardaki herhangi bir meyveden rızıklandırıldıklarında: "Bu daha önce de rızıklandığımız şeydir" derler ve o rızık birbirinin benzeri olmak üzere, kendilerine sunulacak. Orada çok temiz zevceler de onların. Hem onlar orada ebedî kalacaklar. " Hemen bir başka ayet. O gün inanan erkekleri ve inanan kadınları görürsün ki nurları, önlerinde ve sağlarında koşuyor. (Kendilerine): "Bugün müjdeniz altlarından ırmaklar akan, içlerinde ebedi kalacağınız cennetlerdir." (denilir) İşte büyük kurtuluş budur" daha uzatmak mümkün ama kesiyorum. Irmak,su dünyada yediklerimize bennzeyen meyveler ipekten elbise. Sana cazip geldi mi bu cennet. Vallaha bana gram çekici gelmiyor. Çünkü ırmak da ,ipekten elbise de Arap kültürü adına önemli ve cazip kavramlardır. Ben ırmağın da alasını dünyada gördüm, meyvenin de türlüsünü yedim, elbise olarak da ipek zaten bir erkek olarak giymem :) bu ne lan bu ne. Muhammedin çünkü hayal edebildiği cennet dünyada gördükleri ile mukayese edebileceği ve dediğim gibi Arap milleti için önem arz eden objelerdi. Fakaaattt bir de en son inen süre var hangisi o. Tevbe suresi. Orda nasıl bir ayet geçiyor. "Allah mümin erkeklere ve mümin kadınlara, altlarından ırmaklar akan cennetler vaad buyurdu. Orada ebedi kalacaklardır. Hem de Adn cennetlerinde hoş meskenler vaad etmiştir. Allah'ın rızası ise hepsinden büyüktür. İşte asıl büyük kurtuluş da budur. (TEVBE/72). Kardeşim bu ayet özetlemiş işte. Cennet arzuzu ya da cehennem korkusu için kulluk etmekten ziyade benim rızam için kulluk vazifeni yap. Aslolan budur diyo. Yani velhasıl kelam demek istediğim bana kalırsa vahiyler vardı lakin gelen vahiylerdan daha fazlasını Muhammet dönemin insanlarını ikna etmek, otoriteyi sağlamak, bazı ayetlerde mesela güncel sosyolojik bir meseleye ne hikmetse Allah hemen dahil olup ayet gönderiyor ki bu da o güncel meseleyi kendi düşğncesi doğrultusunda kolay çözmesine neden olduğundan bu mesellerle alakalı ayetleri sokuşturuveriyor. Böylelikle savaşa da ikna ediyor,Cizre zekat meselesini hallediyor, ganimet konusunda itiraza mahal vermiyor vesaire vesaire. Düşünsene kardeşim Allah kâinatı mükemmel bir deha ile yaratmış, dudak uçuklatıcı denklemlerle, formüllerle, sanatla etrafını dizayn etmiş, en küçük karıncanın rızkını bile hesaplayıp bilen böyle ulvi ve yüce bir güç kıyamate kadar geçerli olacak alemlere verdiği son mesajında bu kadar basit, böylesine insanlığın tamamı için reçete olması imkansız, muhammetin ölümü sonrası hakkında birbiri ile çelişen yüzlerce meal ve tefsir yazılma gereği duyulmuşx birinin haram dediğine diğerinin helal dediği ve hepsini de hak mezhep diye kabul ettiğimiz ki bu nasıl mümkündür akıl mantık kabul etmiyor, Müslümanım diyen ülkelerin burnunun boktan çıkmadığı, 3. sınıf dünya vatandaşı olarak yaşayan, birbirleri ile nerdeyse düşman olan ve birbirlerinden nefret eden, terör gibi bir bela ile yaftalanmış böylesine bir güruha ait bir din peydah olmuş. Daha muhammetin öldüğü gün kim emiril müminin olacak telaşı ile cenaze dahi kalkmamış olmasına rağmen toplantı yapıp karar alan bir sahabe. Ve sahabeler devrinde başlayıp Muaviye münafıkı ile iyice raydan çıkan bir ümmet. Ne diyim ki daha.
S