bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
"Lund Üniversitesi'nden İsveçli bilim adamları düzenli kahve içen ve kafein içeren besinler tüketen kadınların göğüslerinin küçülebileceğini kaydetti.
300'den fazla gönüllü üzerinde yapılan deneylerde bazı kadınlar düzenli kahve tüketirken bazılarının hiç tüketmediği belirtildi.
İncelemelerin sonucunda günde 3 bardak kahve içen kadınların göğüs ölçülerinin %18 oranında küçüldüğü görüldü. Bilim adamları bunun sebebi olarak gen mutasyonunu gösteriyor. Kahvenin içindeki bileşenle etkileşime giren genler göğüs ölçüsünün küçülmesine neden oluyor. Mutasyon geçirebilen bu genin dünya üzerindeki kadınların %50'sinde olduğu sanılıyor."
Zeynep Ahmed
Z
Bu isveçli bilim adamlarına Waaaaaaw diyom başka bişi dimiyom.
Gerçi bulacaklar tabi işleri ne. Dedeleri 400 yıldır bilimle uğraşıyor. Onu da mı biz bulak.
Ben de wow dedim. Aklima cok olsa yag yikimini tetikliyor gelirdi. Dogrudan mutasyon nedir yahu? Peku orjinal calisma var mi? Bu adamlar kimdir ?
'A number of research studies have shown that coffee helps to protect against breast cancer. A new study led by Lund University, has confirmed that coffee inhibits the growth of tumours and reduces the risk of recurrence in women who have been diagnosed with breast cancer and treated with the drug tamoxifen.' daha iyisi gogus kanserine karsi kahvenin koruyucu etkisi dahasi tamoxifen ile kanser tedavisi gorenler kanser tekrarlamasi oraninin yari yariya azaldigi vs. Vs. Demekki neymis kahve iciyormusuz en azindan hatun milleti olaraktan.
Için. Ama az için. Ne kansere yakalanın, sağlığınızdan olun, ne de göğüsler küçülsün. Dengeyi bulmak önemli
İsveçliler dediyse doğrudur
Hmmm kafein yag yakimini hizlandirir gibi seler okuyodum ama bu haber biraz abarti gibi geldi.
Neyse rez. Merak ettim.
(Ne isime yariyacaksa )
Haberi buldum aslinda. Makaleyi de buldum. Dedikleri gercekten kahvenin gogus olcusunun kucultebilecegi ve kansere karsi etkisi ama gen kismina denk gelemedim
göğsün küçülmesine olumlu bişey mi idrak edemedim
Yani gogusunuz kuculsun istiyorsaniz iyi bir etki. Kanser bakimindan daha olumlu. Tedavinin etkinligine olumlu etkisi var. Bir de koruyucu. Ama dahasi var. Birsey antikanser etkiye sahipse fena halde toksiktir de. Durum karisik yaw
yok be bizim mahallenin teyzeleri kahve manyağı. Maşallahları var. Sonuç küçültmez. Konu kilit
Herhangi bir akademik makaleye erişemedim. Kahvenin BRCA1 (breast cancer 1) geni için inhibitör etkili olduğu hakkında araştırmalar var. Ardından CYP1A2*1F geni için de araştırmalar var. Kahve ve östrojen metabolizması için CYP1A2 (sitokrom P450 sınıfı) enzimi ortak rol aldığı için, meme kanseri neoplazilerinde (tümör) gerileme/küçülme olabileceği hakkında yine birtakım araştırmalar mevcut. Yapılan çalışmalarda rastlantısal olarak gün içinde fazla kahve içen kadınların, içmeyenlere nazaran daha küçük meme boyutuna sahip oldukları için medyada reyting amaçlı şişirilmiş. "Bilim insanlarına göre kahve, memeyi küçültüyor!" tarzında dedikodu yayılmış. Hakemli dergide herhangi bir akademik makale mevcutsa bu konu hakkında, incelemek isterim.
akademik bir makaleyle ben de karşılaşmadım, bir takım rahatsızlığı araştırmak üzere böyle bir bilgiyle karşılaştım, bilginiz için teşekkürler
Akademik olarak lund a ait konuyla ilgili su yayin var. http://clincancerres.aacrjournals.org/content/21/8/1877.full
Buradaki makale, bahsettiğim meme tümörleri hakkında. Yani memenin kendisini değil, fibroadenomunu veya malign tümörlerini küçültebileceği ile ilgili veriler.
Ki o bile yeterli degil aslinda. Mcf 7 cok genel gecer bir hucre hatti meme kanserinin lab ortamindaki maketi gibi. Ayni yazar gazetenin tekinde bir aciklama yapmis. Asagida yazdim. Sizin buldugunuz https://www.ncbi.nlm.nih.gov/pmc/articles/PMC2579678/ bu ise tahminsel ve istatistiksel model. Wetlab degil. Genetik mutasyon -gogus olculeri iliskisi cok olsa varsayim herhalde.
Bu arada kanser hucrelerine spesifik olarak etki eden molekuller ayni dokunun normal hucrelerinde de bir olcude apoptotik, nekrotic, autophagy olarak etki eder. O kadar spesifik ilaclar yada kucuk organik molekul zaten yok Kisaca malign dokuda tahribat yarattigindan normal dokuda da ayni etkiyi bir olcude gosterdiginden gogus olcusunu kuvultebilir. Ancak yuzey reseptorlerinin inhibusyonu cok olsa internalizasyonu genetik- mutasyon cikarimina dogrudan giden bir yol degil.
Evet, haklısınız. İlk ben de öyle düşündüm. Ancak herhangi bir kemoterapik veya radyoterapik yöntem ortada olmadığından doku bütünlüğünde gözle görülebilir atrofi (küçülme) sağlayacağını ve nekrotik/apoptotik etki edeceğini düşünmüyorum. Çünkü attığınız çalışmada kahvenin (fitoöstrojenin) meme kanserinde fazla olan Siklin-D ekspresyonunu azaltarak yeterli bölünme sağlayamamalarını tespit etmişler. Dolayısıyla büyüme fraksiyonu azalan kanser hücreleri, NK hücreleri gibi immün sistem elemanları tarafından daha rahat apoptoza yönlendirilebiliyor. Sonuçta Siklin-D'nin bu oranda azalması, iyi differansiye (normal) hücreler için bir zarar sağlayamacaktır. Ancak fazla ihtiyacı olan neoplastik hücreler için eksik kalacaktır. Tabii etkilenen normal hücreler de olacaktır elbet; ancak radyoterapi/kemoterapi gibi bölünmeyi engelleyecek tedavi olmadığı için eski hallerine geri gelebileceklerdir. Bu da gözle görülebilir değişiklere sebebiyet vermeyecektir.
Aslinda tamamen kendi deneyimlerime bagli soyledigim bir kisimo. Hep deneylerde negatif kontrollerde normal hucrelerin de nerdeyse yariya varan oranda apoptoza gittigini olcuyoruz. Tabii ben degil herkes ayni sekilde. Ama belli bir siniri gecmedigi surece kabul edilebilir yan etki seklinde lanse ediliyor. En azindan in vitro ve pek cok kaynaga gore in vivo olarak apoptoz saglikli hucrelerde de gozleniyor malesef. O nedenle hep alternatif terapiler oneriliyor durmadan monoclonal antibody, peptide inhibitor gibi daha spesifik olsun saglikli dokuya hadar vermesin diye. Simdi proteozom inhibitorler yukseliste. Daha spesifik bir mekanizmadan ilerledigi icin. Yine lab. Olcumleri sinirin epey altinda da olsa saglikli hucreleri gonderiyor. Kucuk organik molekuller hucrelerin icerisine buyuk molekullere oranla hizli bir sekilde girip cikiyor cikamayan akumule oluyor ve hasar yaratiyor. O nedenle peptid gibi buyuk molekuller hucreleri disardan etkilesin reseptorler araciligi ile apoptoza gotursun isteniyor. Amaaaa peptid vucut icerisinde cok destabil mAb ise asiri buyuk.
Sigara da zararlı ama kızların umrunda değil. Kafeine çok takılmamak lazım
Bu yayindaki yazarlardan biri yukarida acilan konu basligi ile soyle bir spekulasyonda bulunmus. http://www.telegraph.co.uk/news/health/3242252/Drinking-too-much-coffee-could-shrink-womens-breasts.html
Herhangi bir yerde gen mutasyon soylemine denk gelmedim. Yayin ise cok primitif. In vitro deney ve immortal mcf-7 cell line uzerinde yapilmis. Acikcasi iddiada bulunmak icin yetersiz ayni yolu kullanarak in vitro duzeyde hali hazirda kullandigimiz pek cok ilaci test ettim. Cell proliferation, cycle arrest, cytotoxicity vb. Lab ortamindaki deneyler ozellikle tum organizma degil de hucre de yapilanlar pek gercege yakin olmuyor. Valla kendimden biliyorum.
kaynak
yukarida iki kaynak vermistim. Biri gazete haberi. Digeride gazeteye konusan kisinin bulundugu soz konusu universiteden makale. Tekrar copy yapamadim nedense.
Genetik mutasyon onermesinin nerden geldigini anladim galiba. Soyleki: Caffeic acid has been reported to influence epigenetic repression and to reactivate methylation-silenced genes (40). However, the modulation of ER levels in the present study appeared to involve other mechanisms as initial investigation of the methylation of the ER promoter using Combined Bisulphite Restriction Assay revealed no effect of the coffee constituents (data not shown). Demisler yani metilasyon ile fizyolojik olarak susturulmus genin metillenmis formunu bozuo tekrar aktive eden caffeic acid ile ilgili bir yayin ile kendi bulgularini karsilastirmislar. Kombine bisulfit restriksiyonlama testi sonuclari bu sonuclari dogrular nitelikte degilmis.
Ama tabii onerme hala dogrulanmis degil
Ilginize teşekkür ederim
Dayanamadim yine ayol,
"bilim insanlari"
o zaman jinekomasti olan erkekler çılgınca kahve tükeebilirle
ah ah tümevarım yönteminin sıkıntıları işte.
300 kadın üzerinde deney yapmak böyle bir genelleme için yeterli midir?
Kadınların başka birşey tüketmediğinden nasıl emin oldunuz?
Kadınların başka hastalıkları olup olmadığı ölçüldü mü? Bu sorular böyle gidiyor.
Son yıllarda böyle sallamasyon bilgiler çok fazlalaştı. İşimiz sadece gözleme kaldıysa bilimsellik iddiası çok zorlaşıcak demektir.
Daha psikolojik ilaçların bile ne işe yaradığı tam bilinmiyor. Bilimsel bilgi iddiasında olunurken çok dikkatli olunması gerekiyor.
Aslinda bilinmiyordan ziyade biline miyor. Ilac dedigimiz kucuk molekuller ebizim hedefledigimiz haric bu durumda meme kanser hucreleri, disinda 30-40 belki daha fazla hedefi daha oluyor. Antidepresanlarin yegane ozelligi bbb gecmesi seratonin reuptake inhibutoru (bir yaniyla) olarak kullaniliyor. Ama ayni zamanda sodyum iyon kanallarini da hedefliyor yani agri kesici ayni zamanda. Sonra bir bakiyorsunuz multpl myeloma hucrelerini olduredebiliyor, bir bakiyorsunuz o da bone marrow suppresser olmasindan ileri geliyor. Sonra daha bakiyorsunuz tuberkuloz tedavisinde de kullanilmis ayni zamanda yani antimikrobiyal etkisi de var. Liste uzayip gidiyor. Toplam etkisi degistirdigi degisken sayisi fazlalaligindan dolayi tahmin edilemiyor. Ornegi dogrudan vermek istedim. Bu en iyi bilinenlerindem biri https://www.drugbank.ca/drugs/DB00458
Psikolojinin bilim olduğu zaten tam kabul edilen bir olgu değil. Yapılan tanımlar ve davranışların görülme sıklığı matematiksel ifade edilemiyor. Bazı kimyasalların bazı şeyleri düzeltme sıklığına göre veriliyor. Zaten pratik anlamda uygulanması sıkıntı. Arada bir psikiyatriye giderim ve bazı şeyler söylerim sürekli aynı tür ilaçları 3 ay kullan gel diyorlar Psikolojinin metodları ve varsayımları bilimsel değil çoğu inanca dayalı. Bana bir araştırma görevi versinler kendi inançlarıma göre herşeyi kanıtlarım. Paradigmanın içinde bu kadar subjektif bir bilim mi olabilir
Psikiatri ve psikoloji konusunda ayni fikirdeydim ama degistim. Hos insan psikolojisi tozdan bile nem kapiyor ama ote yandan belli bir spektrumda psikolojik degerlendirme mental durumla ilgili bilgi veriyor. beyin kimyasi olarak bakildiginda psikiatri ilginclesiyor. beyin kimya laboratuvari gibi.
Öyle ancak neyin ne işe yaradığını bulmak yıllar alan çalışmalar gerektiriyor. İnsan beyni üzerinde inceleme yapılamıyor haberin olsun
Kahve üreticilerinin reklamı olmasın?
bu çalışmanın " isponsoru neskayve diiil " di mi...
yok o degil bence
Yahu bilimsel araştırma yapmışlar o kadar okey de bence başka bir etken var orada gerçekten. Günde en az 2 bardak kahve içiyorum yok abi küçüldükleri falan aksine bana inat yapıyorlar hatta. Keşke küçülseler tonla içerim yani.
Bu deney iste o kadar da gercekleri yabsitmiyor. Lab. Ortaminda meme hucresine dogrudan uygulama ile baglantilandirmislar. Bir kere hucreyi dogrudan bir maddeye maruz birakmak ile agiz yoluyla alinip sindirim yoluyla buyuk oranda elimine edilip karacigerden gecerken bir daha yapisal formunu bozup meme hucreleribe ulasana kadar dogrudan lab ortaminda hucreye vermek arasinda cok fark var. Ote yandan meme kanseri insanlarda tamoxifen ile beraber kullanilmis bir maddenin bir ilacla alimi ile kandaki konsantrasyonu inanilmaz yukselebilir cunku yikimini metabolize edilmesini engelleyebilir. Yani meme kanserindeki etki tamoxifen ile sinerjisine de bagli olabilir. Kisaca lab sonuclari hep yanilticidir. Bazen konu uzerine calisanlar 'jump to conclusion' ile uzak ihtimalleri cok yakinsiyor kendini kaptiriyor. Yani olur boyle seyler.. Her iddia gercek ile ortusmeyebilir.
Benim anladığım kadarıyla kanser araştırması yaparken kafein ve göğüs ölçüsü üzerinde bir ilişki olabileceğine yönelik istatistiksel veri elde etmişler. Medya da almış yürümüş bunun üzerinden. Ancak "correlation doesn't imply causation" diye hatırlatmak lazım. Yani her ilişkili gibi görünen olgu gerçekten alakalı olmak zorunda değil.