Uzun suredir yuksek tansiyonum vardi kalp carpintisi ölum korkusu bir sey olacak diye panikleme sonucu surekli kalp krizi gecirme korkusuyla surekli acile gidiyorum sakinlestirici igne serum takip sakinlesip geri geliyordum dr da butun tahliller tetkikler yapildi ve hastane korkusu panik atak teşhisi konuldu dr psikiloga gitmemi onerdi her seyin bagirsaklardan basladigini biliyorum ilac kullanmak istemiyorum ozellikle psikoljik ilaclar bagimlilik yapiyor diye istemiyorum kefir tursu yogurtlarimi duzenli tuketiyorum baska neler yapabilirim
Esra Saygın
E
Kesinlikle tskıntı yapmışsınız
Önce bu takıntınuzı bırakın
probiotik
Kombiotik
Prebiotik
Kolajen
Fermente gıdalar
Bol bol kefir için bir şeyiniz kalmaz
Spor'a başlayın strese iyi gelir
Yürüyüş
Bu kadar hasta olan insanlar var her türlü rahatsızlığı olanlar var bu demek değil ki illàki ölünecek boş verin hayatın tadını çıkarın herkes ömrünün olduğu kadar yaşar
Halk eğitimi kurslarina katilin belediyenin spor tesislerine yazilin.
Psikoterapisti ihmal etmeyin.
Bagımlılık yapmaz ben hayatımın belli bölümlerinde bu tür ilaçlar kullandım sizde daha kötü olmadan bir psikiyatriye gidin
Psikolog ilaç yazmaz
Nazara gelmisiniz. Allah nazardan korusun inşallah. Pozitif düşünün .
Ben panik atagi cok agir bir sekilde yasadim doktorlar bile beni ilk gordukelrinde kalp krizi sandilar hatta baska hastaneye sevk ettiler ama orda da kalbimde bisey olmadigini soylediler.. Sonrasi benim icin cok zordu resmen koca bi depremden sonra artcilari yasadim yasamayan bilmez ama ilac hic kullanmadim cunku hamile kaldim hamileilkte daha zordu ama cok sukur 2 pskilogla ve dualarla duzeldim arada olsada ustune gidiyorum kendimi birakmiyorum
Ruhunu sakinleştirmek.?
Dualarla demişsiniz belirli bir dua varmı acaba
İlaçlar bağımlılık yapmaz endişe etmeyin. Eğer baş etmekte güçlük çekiyorsanız mutlaka profesyonel bir yardım alın daha fazla ilerlememesi için..
Esra hnm duhan be inşirah surelerini detaylı okuyun
Panik atak gibi olaylar genellikle buyuk korku sonucu ortaya cikar biseyden korkmus olmalisiniz sebebini once kabul edip sonra kendinizi telkin edin ... Yoksa kullanacaginiz ilaclarin yada gidalarin hic bir faydasi olmaz. Korkunun kaynagini yok etmelisiniz icinizde
Evet Suzan hanım çok doğru söylüyor sadece buna kulak verin geçmiş olsun
Pisikoterapiye gidin eğer ilaç almak istemiyorsanız Bir tek beslenmeyle düzelemeyebilir.. Eğer zamanında tedavi edilmezse panik bozukluğu sonraki zamanlarda daha şiddetli şekillerde yaşamınıza etki edebilir.
Sizin anlattıklarınızın hepsini yaşadım ancak ben 4 yıl terapi aldım. İlaç kullanmayı sevmeyen biri olarak ilaç kullandım ve çok faydasını gördüm. Haklısınız ilacı bırakmak istediğimde çok zorlandım o yüzden homeopati'yi (bitkisel tedavi)deneyebilirsiniz. Ben ilacımı bu şekilde bırakabildim. Çok geçmiş olsun
Ilaci birakirken hangi bitkiseli kullandiniz
Evet bende merak ediyorum
arkadaşlar bi sorum olacak dolapta kefir mayası var ben 4 hafta izine gittim kavganızda duruyor bozulmuşmudur
Esra hanim size Access Bars seanslarini şiddetle tavsiye ederim. Bir tek mezardaki ölüye çaresi yok onun dışında her derde deva bir terapi.
O nedir açaba?
Hem bedeni hem ruhu aynı anda iyileştiren değişim dönüşüm aracıdır.
Sibel Komi çok iyi nerelerde uygulama yapılıyor yer olarak veya hastanelerde var mı ?
Hastaneler de henüz yok bildiğim kadarıyla. Siz nerede yaşıyorsunuz
Sibel Komi nerede yapılıyor bu tedavi ben istanbuldayım
Bir de yoga'yı öneririm gidemesenizde video'sunu açıp evde yapın bütün terapilerden daha iyi kendinizin gayreti ile daha iyi aşarsınız panikatağı yinede dr. Önerdiyse psikoloğa gidin derim
Esra hanim, oncelikle beynimizdeki bilgi kirliliginden kurtulmanizi oneririm. Kendiniz dogru deneyip kesfetmediginiz ve bilimsel olcusu olmayan seyleri bir kenara atin.
Mesela psikologlar ilac yazmaz. Bu bir bilgi kirliligidir. Onyargilar ve bilincsiz kaygilara goturur bu tarz bilgiler.
Evet iyi bagirsak ve omega 3 gibi sagliginizda onemli yeri olan destekleyici tedaviler sizin icin guzel olur ama artik bir uzmana ihtiyac duyacak kadar ilerlemis bir panik ataginiz var.
Iyi bir psikolog bulmaniz halinde belki de ilk seansta cok iyi bir noktaya geleceksiniz. Deneyimleyin, inanin, gorun...
Gecmis olsun
En güzel ilaç bir şeylerle meşgul olmak etkinliklere gidin meselâ boyama kurslarına ahşap boyama kumaş boyama resime meselâ inanın o boyalarla o renklerle uğraşmak birşeyler ortaya çıkarmak muhteşem bir şey o anki karamsar ruh halinizden eser kalmıyor çünkü tüm düşüncelerden uzaklaşıyorsunuz en güzel ilaç en güzel terapi benim açımdan tabi..
Katılıyorum ?
Huriye Kaymakli hanım neden kızdınız anlamadım
Benim yorumuma da kizmis bende anlamadim
balık yağı için 2-3 tablet, magnezyum, koenzim q 10 ,d vitamini için, hergün en az yarım saat yürüyüz yapın, sağlıklı yaşıyoruz grubuna katılın oradaki tavsiyeleri uygulayın ilaçsız olarak bütün dertlerinizden kurtulursunuz, tuzu da 3 gramdan fazla kulllanmamak lazım
İlaca mümkünse basvurmayın. Psikoterapinin de kesin cözüm olacagını sanmıyorum. Neye dayanarak bunu söylüyorum cünkü psikoloji grupları onlara girin 1 allah. In kulu ilac kullandım ve azaltarak bıraktım da gecti yazamamıstır. İlac kullan biraz iyisin bırak yine tekrarlıyor. Gecmis olsun. Zor bir konu. Gaps diyeti denilen bir diyet var. Okumanızı ve uygulamanızı öneririm. Kendi baslarına bu diyeti uyglulayan bagımsız bir kac kisi ile tanıstım. Cok daha agır psikolojik rahatsızlıklarını kontrol altına alanlar var.
Kimse yazmadi diye tedavi edilemedigi i savunmaniz ilginç. Biraz arastirin lutfen. Gerek yabancı gerek yerli bircok kaynakta panik atagin dogru psikoterapi ile tedavi edildiğinin hikayelerini bulabilirsiniz. Ki benim bizzat tanıdığım da var. Probiyotik beslenmeyo tabiki reddetmiyorum ki aksine savunurum. Zaten bu sitede olma nedenimde budur. Fakat bunun disida herseyi de reddetmek saflık degil midir ?
Hikayeler var. Adı üstünde hikaye. Ve herseyi reddetmek saflık. Bence psikolog ve psikiyatrilerin yılda 10 milyonlarca kutu ilac yüzbinlerce hastaya bakıp ta 100 tanesini tedavi edememesini görememek bu soyut subjektif alanın para tuzagı oldugunu yeterince ispatlıyor psikoloji bilimini tamamen cöpe atalım demiyorum. Ama o kadar degisken ve tutarsız ki türkiyede isim yapmıs seansları 1000 lira olan nice psikolog psikiyatrinin tedavisi ile ilgili bir cok olumsuz deneyim duyacaksınız. Ve son söz şu ben biliyorum tavrından vazgecin. Sizin yazdıklarınızı bu alanı yasamıs olanlar gülerek okur saflık falan bunlar da terbiyesizce bir ifade. Karsılıgına davetiye cıkarıyorsunuz. siteye saygıdan cevabını vermiyorum...
beyefendi amacim terbiyesizlim değil sakin olun lutfen. Psikologlaron ilac yazma yetkisi yoktur. Sadece psikiyatrisler recete yazabilir. Ben de psikiyatriste degil psikologa gitmesini önerdim zaten. Iyi psikologdan kastim seansi 1000 tl olanlar degil elbet onlarin para avcisi oldugunu ben de biliyorum. Zaten isini iyi yapan ve insan faydasını onceleigi yapan iyi psikologlar oyle san sohret pesinde olmadiklari icin adlari bilinmez. Panik atak badladiginda erken donemde psikotrapi ise yarar ve iyilesir. Eşim yaşadı ve yakın arkadasim yaşadı. hanimefendi erken dönemde dogru psikologa ulasabilirse bir sansi var. Neden hemen kestirip atalim. Saglikli ve dogru beslenmek elbette onemli ama bir sansi var ve kullanmali. Son soz yine sizin olsun. Benim amacim kimseye saldirmak falan degil. Fikrimi söyledim umarim hanimefendiye faydasi olur. Bundan baska bisey de pek umrumda degil. Iyi gunler dilerim
Sehnaz hanima katiliyorum. Bir de cok para alan psikolog iyidir diye birsey yok. Ortalama ucretleri var. Herseyle ilgili olumsuz yorum mutlaka bulursunuz. Sizin cok memnun olarak kullandiginiz bir telefonla bile birisi bir yorum yazar hayret edersiniz ornek vermek gerekirse. Ilaclara gelince dogru doktordan dogru alinmis ilaclar ise yarar. Ama duzenli kullanim ve takip gerektirir. Iyilestim diyerek bir cirpida birakamazsiniz. Doktor size gore bir azaltma programi uygular. Cogu kisi de buna dikkat etmedigi icin hastalik tekrara gider.
bir sizofreni. Bipoları. Okb. Yi ilacla kalıcı tedavi ettiklerini göstersinler ben onlara servetlerimi bagıslayayım. Tıp henüz o seviyede degil. Bunu milyonlarca hasta teyid edecektir. Panik atak. Mısta dr. Tedavi etmis onu da arkadasını da. Bilmiyor ki panik atak psikolojik rahatsızlıkların tedavi edilebilirligi en yüksek ve dogru hekimlerde en kolayıdır. Buyursunlar bir sizofreni tedavi etsinler. Bir bipolar. I.ömür boyu ilac kullanıyorlar Neden? Ve bu tedavilerde bakın size bir cok metot yazayım hepsini savunanlar ama hepsinde de iyilesemeyen yıgınlar var. Emdr. Psikoterapi. Bdt. Elektroşok. Gammaknife. Her yapılan genelleme de hata payı vardır. Ama binlerce kisi ile tanısıp karsılasıp onlarca hekim gördükten sonra yorum yapamamakta gercekleri görememekte aptallıktır. Ünlü dr. Ların villalarda range rover. Larla yasamalarının 1400 lira maas alarak finansörü olmanın anlamı yok... Bu yüzden alternatif tedavi... Prof. Dr. Ahmet aydın. Dr. Natasha campbell mc bride. Neden böyle bir iddiada bulunmus düsünün. Yeni düzen kurmak eskiden faydalanmaktan binlerce kez daha zordur. Ama gercekler acı ve ortada. Sadece dillendirecek yürekli insanlar fazla yok. Trilyon dolarlık ilac sanayi daha cazip. Ve hastalara tıp yalan demek intihar edin demektir ve bunca hekim ne is yapıyor diye de sorarlar adama bu yüzden susmak en akıllıcası...
Panik atak dogru bir psikolog ile ilac kullanmadan cozulebilmektedir. Panik atağınızı tetikleyen duygusal sebebi bulup duzelttiginizde panik atak tamamen tedavi edilebilir. Dogru beslenin ve iyi bir psikolog bulun
Gerekirse tabiki psikolojik destek alınız ama biliniz ki bağırsak floranızı kesinlikle güçlendirmeli sağlıklı duruma getirmelisiniz
http://www.haberturk.com/saglik/haber/833130-bagirsaklar-ruh-sagligini-da-bozuyor
PANİK ATAK-ANKSİYETE-DEPRESYON-ŞİZOFRENİ VE PROBİOTİKLER DENGESİ
Probiyotik Derneği Başkanı Doç. Dr. Tarkan Karakan, bağırsak rahatsızlıklarının ruh sağlığını bile yakından ilgilendirdiğini belirterek, ''Panik atak, anksiyete bozuklukları, depresyon ve şizofrenin altında yatan nedenlerden birinin de bağırsaklardaki bakteri dengesizliği olabileceği yönünde ciddi kanıtlar var'' dedi.
Gazi Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastroenteroloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Karakan, Türkiye'de ilk defa düzenlenecek Probiyotik Kongresinde, bağırsaktaki yararlı bakterilerin dengesizliğinin yol açabileceği sağlık sorunları ve bu konudaki gelişmelerin ele alınacağını bildirdi.
Probiyotik ürünlerin artık yavaş yavaş tanınmaya başlandığını ancak hala yanlış inanışlar olduğunu ifade eden Karakan, ''Sadece yoğurt ya da süt alınmasının yeterli olacağı düşünülüyor. Hatta probiyotiklerin bitkisel ilaç olduğu bile düşünülüyor'' diye konuştu.
Dünyada bu alandaki çarpıcı gelişmelerin ülkede de bilinmesi gerektiğini kaydeden Karakan, şu bilgileri verdi:
''Bağırsaklarımızda, vücut hücre sayımızın 10 katı kadar bakteri yaşıyor. Bu kadar büyük orandaki canlı mikroorganizmanın insan sağlığı üzerindeki etkisi göz ardı edilemez. Son yıllardaki araştırmalar bağırsaktaki yararlı ve zararlı bakteri dengesizliğinin birçok hastalığa yol açtığını gösteriyor. Bu çok önemli bir konu. Obezitenin nedenleri arasında bağırsak bakterileri önemli rol oynuyor. Diyabet hastalığının gelişmesi, ortaya çıkması veya tedavisinde de önemli rolü var. Yine çölyak hastalığında bu dengesizlik tartışma konusu.''
Ülseratif kolit ve crohn hastalığının altında da bu dengesizliğin rol oynayabileceği belirten Karakan, ''Toplumda özellikle genç kadınlarda çok görülen, karında şişkinlik, kabızlık, gaz veya ishalle kendini gösteren, hayat kalitesini çok bozan spastik kolon ya da huzursuz bağırsak sendromu denilen hastalıkta da bağırsaklardaki bakterilerin dengesizliğinin rol oynadığı, probiyotik tedavisinin bazı hastalarda yararlı olduğu gösterilmiş'' ifadesini kullandı.
Sezaryen Doğumda Hastanenin Bakterileri Yerleşiyor
Bağırsaklarda bakteri dengesizliğine yol açan nedenler hakkında da bilgi veren Karakan, şunları kaydetti:
''Çocuklarda bağırsaktaki bakteri dengesizliği, ileri yaşlarda ortaya çıkabilecek hastalıkları tetikliyor. Sezaryen ve normal doğum da bu açıdan çok önemli. Çünkü normal doğumda bebek, anne kanalından yararlı bakterileri alıp bağırsaklarına yerleştiriyor ama sezaryen doğumda bebeklerin bağırsaklarına ilk olarak hastanenin bakterileri yerleşiyor. Bu da ilerde hayatlarında önemli değişikliklere ve birçok hastalığın ortaya çıkmasına yol açıyor.''
Bilinçsiz antibiyotik kullanımının da bağırsak florasını alt üst ettiğini ve bu değişikliğin kalıcı olduğuna dikkati çeken Karakan,''Ülkemizde bilinçsiz ve reçetesiz antibiyotik kullanımının yaygın olduğu göz önüne alındığında bu tehlikeyi görmeli ve halka anlatmalıyız. Antibiyotikte direnç gelişmesi buz dağının üstündeki kısım. Aslında bilinçsiz antibiyotik kullanımı bağırsaktaki bakteri yapısını bozduğunu için gelecekte önemli sağlık sorunlarını beraberinde getiriyor'' değerlendirmesinde bulundu.
Atadan Kalma Beslenme En İyisi
Türkiye'nin geleneksel beslenme kültürünün yararlı bağırsak bakterilerini koruyacak tarzda olduğunu bildiren Karakan, ''Geleneksel beslenme yöntemiyle bağırsaklardaki yararlı bakterileri koruyabiliriz'' diye konuştu.
Zaman zaman ''Yoğurdun bir probiyotik olup olmadığı'' sorusuyla karşılaştığını ifade eden Karakan, yoğurt, probiyotik yerine geçmese bile ev yapımı yoğurt tüketilmesi kısmen de olsa bağırsak bakterileri açısından yarar sağlıyor'' ifadesini kullandı.
Prebiyotik'' adı verilen, yararlı bakterileri çoğaltma kabiliyetine sahip lifli gıdalar alınmasını da öneren Karakan, ''Bazı lifli gıdalar bağırsaktaki yararlı bakteri sayısını arttırıyor. Örnek vermek gerekirse soğan, yer elması, pırasa, enginar gibi lifli gıdalar bağırsaktaki yararlı bakterileri arttırıyor. Bu açıdan probiyotik tüketilmesi de sağlık için nem arz ediyor'' şeklinde konuştu.
Ruh Sağlığını Bile Olumsuz Etkiliyor
Son yıllarda probiyotik tedavilerinin şeker hastalığı, kolesterol ve kan yağlarının yüksekliğinde başarılı sonuçlar verdiğini bildiren Karakan, şöyle devam etti:
''Probiyotiklerin girmediği alan yok gibi. Tabii bunlar bilimsel araştırmaların hala devam ettiği alanlar. Psikiyatrik hastalıklarda bile bağırsak florasındaki dengesizlik ciddi çalışma konusu. özellikle panik atak, anksiyete bozuklukları, depresyon ve şizofrenin altında yatan nedenlerden birinin de bağırsaklardaki bakteri dengesizliği olabileceği yönünde ciddi kanıtlar var. Bu da geleceğin önemli alanlarından biri olacak gibi görünüyor.''
Karakan, ''Piyasadaki probiyotikler doktor tavsiyesiyle mi alınmalı'' sorusuna, ''Doktor tavsiyesi için erken. Böyle bir şey probiyotiklerin bir hastalık için direkt kullanılması gerektiği sonucunu ortaya koyar. Birçok hastalıkta bunları kullanıyoruz. Mesela antibiyotik ilişkili ishallerde, bazı bağırsak hastalıklarında, spastik kolonda. Bunun dışında, genel sağlığı korumak, bağırsak düzeni için de bu ürünler tüketilebilir'' yanıtını verdi.
Geleneksel bir içecek olan kefirin probiyotikler içinde sayılabileceğini kaydeden Karakan, ''Ama içindeki bakteri veya mantarların ne olduğu tam bilinmediği için bunların inceleme yapılmış olanları kullanılmalı. Her kefir yararlı olmayabilir. Evde yapılanlar konusunda özellikle dikkatli olunmalı'' uyarısında bulundu.
Marketlerdeki Yoğurtlar
Yoğurtlarda her zaman canlı bakteri bulunmayabileceğini, uzun raf ömrü olanlarda bakteri sayısının çok düşük olduğunu anlatan Karakan, ''(Yoğurt yiyorum probiyotik almama gerek yok) düşüncesi tamamen ön yargıdır. Bunu kırmak için bu toplantıları yapıyoruz'' şeklinde konuştu.
''Hangi sıklıkta probiyotik alınmalı'' sorusuna ise Karakan, ''Bağırsak problemi yaşayanların geçici olarak kullanmasında sakınca yok. Doktor tavsiyesiyle tüketmesi gerekenler ise bir uzmana danışmalı'' yanıtını verdi.
Çocuklar için de probiyotiklerin oldukça güvenli olduğunu aktaran Karakan, ''Yan etkisi yok. Çocuklarda probiyotikle beslenmenin alerjik bünyelere yararlı olabileceğine dair kanıt var. Bebeklerde görülen kolitte de kullanılıyor ama sürekli tüketimi için bir şey söylemek zor. Aileler hekimlerine sorarak karar versinler'' diye konuştu.
Doç. Dr. TARKAN KARAKAN-Probiotik Derneği Başkanı
kesinlikle bu yazılar harika hazırlanmış güvenilir fermante probiyotik nokta atışı bağırsağı düzeltin hersey duzeliyor
Probiyotik ile vitamin destegi kullanmanızı öneririm benzer sıkıntılar yaşayan biri olarak vitamin degerlerinize baktırin b12d. K2vitamini gb vitaminler eksik olduğunda psikolojik problemler oluşabiliyor crom picolinat mesela buda vitamin desteği doktorunuza danışarak kullanmanizi tavsiye ederim
Hastalık hayatın bir parçası. Olum gibi. Sizde Bu durumu kabullenip size verilen zamanı dolu dolu yaşamaya odaklanirsaniz daha rahat olursunuz. Yok sa korkunun ecele faydası yok sizi yorar yipratir etrafınızda ki kişileri de yorar ve bezdirir. Kendinize telkinlerde bulunun. Her durumu kabullenmek en büyük rahatlık bence
Gülsüm hanım Panik bozukluğu beyinde genetik yatkınlık veya bir çok farklı nedenden dolayı oluşabilen, beynin ilettiği yanlış iletişim ve sinyal sonucu vücütta oluşan reaksiyonlardırDolayısı ile beyindeki iletişim sorunu çözülmeden insanın kendi tepkilerini ve paniğini düzenleyebilmesi ve bunu tek başına yapabilmesi nerede ise imkansızdır. Dolu dolu yaşanabilmesi için uzman birisinden yardım almak şarttır. Ayrıca panik bir tek korku sebebi ile oluşmaz yani hastalığın sebebi korku değildir, beynin verdiği yalniş sinyal paniğe sebep verir ama beynin yalnış sinyal verme sebebi çok çok farklı durumlardan kaynaklanabilir.
Elbette haklı olabilirsiniz. Ben kendi tecrübe ettiğim ve yaşadığım sonuca bagladığım şeyleri yazdım. Elbette ileri durumları kişinin kendi başına çözmesi mümkün olmaya bilir prof. Destek alması gerekir. Fakat ne olursa olsun hepimizin hayatta iken kabul etmesi gereken gerçekler var bunları gözardı eder bize olmayacak hep başkalarına olur sanirsak en küçük bir olumsuzluk bizi başkalarından daha fazla etkiler. Zaten içimiz disimiz ilaç oldu kaldı. En azından kendi başımıza bazı sorunların üstesinden gelmeyi Başara bilirsek ne güzel.
Ben panik atağı ilaçsız geçirdim psikoterapi ve davranış terapisi ile inşallah her kesin önüne işini iyi yapan uzmanlar çıkar. Çok haklısınız insan ancak iyilrşmek isteyip mücadele ettiğinde iyileşebiliyor çok sevgiler. Allah her ihtiyacı olana yardım etsin.
Devit 3 günde 10 damla minimum..
Meditasyon muzikleri dinleyin. DR OFELYA CABRAL cd leri var temin edebilirsiniz. 21 gun her gece dinliyorsunuz. Cok faydalı olacaktir rahatsizliginiz icin.
GAPS DİYETİ DENEYEBİLİRSİNİZ. ÖNCELİKLE KİTABINI ALIN OKUYUN.
Merhaba. Gaps diyetiyle ilgili deneyimleriniz nedir Fatma hanım? Danısmanımısınız? Uygulayan birilerini tanıdınız mı? Veya kendiniz uyguladınız mı?
Ben, kitabın yazarından seminerinde dinledim. -Türkçe çeviri yapılıyordu.- Çok etkilendim. Bebeğinin otistik teşhisinden sonra, konuya yoğunlaşıyor, yaptığı araştırmalar sonucu "Bağırsakların" ortak nokta olduğunu tespit ediyor. Çocuğunun bağırsak florasını düzenleyerek, iyileştiriyor. Şimdi, sağlıklı delikanlı demişti. Sağlık için GASP Diyetinin uygulanması gerektiğini söyledi. Örneklerinden biri, deniz tuzu kullanmamız idi. O dönem, deniz tuzu kullanmıştım. Daha sonra, deniz tuzundaki metalleri okudum (!) kaya tuzuna döndüm tekrar GASP Diyeti incelenmeli, gerçekten. Kitabı var.
ŞUAN KENDİM UYGULUYORUM. YAKLAŞIK 8 AYDIR. KRONİK KABIZLIK VE HASİMATO TİROİDİT RAHATSIZLIĞIM MEVCUT. KABIZLIĞIM GEÇTİ. TİROİDE KARŞI OLUŞAN OTOANTİKORLAR ŞUAN NEGATİF. 2 YILA TAMAMLAMAYI PLANLIYORUM. BEN ÇOK FAYDASINI GÖRDÜM. ZATEN BU ŞEKİLDE BESLENMEMİZ GEREKİYOR ASLINDA. GAPS DİYETİ TEMELDE SAĞLIKLI BESLENME ŞEKLİDİR. OKUDUĞUNUZDA GÖRECEKSİNİZ.
Sağlıklı beslenme ve SPOR
Zararı yoksa nar yeyiniz.
Bol bol yürüyün
Esra hanım öncelikle gecmiş olsun annemde panik atak oldu akapunktur tedavisi cok iyi geldi bir araştırın lutfen
akıllıca akupunktur devlette de olmalı onaylandı ama icraat yokk simdilik
Bildigim kadariyla bazi universite hastanelerinde yapiliyor
Uzun yürüyüşler magnezyum destegi sarı kantoron hapı 5 htp bunlardan destek alabilirsiniz.. Acil şifalar..
geçmiş olsun yunusun duasını ezberle sebebleri arkanda bırak ayrıca o duanin manasini ve anlamini hikayesi dinle youtube den yediğine icdigine dikkat et ençok neyi seviyor yiyor san gözlemle kendini arasdir araştırmacı ol maneviyat eksikliğiyle alakalı diye duydum panik atak
Hacamat yaptirin
Kesinlikle hacamat çok faydalı.
ewet deri altı kirli kan faydasını gördüm hacamat artık kupa demeye başladılar gittikçe yaygınlaşıyor peygamber efendimizin hadisi var bu konuda hacamat yaptırın mevsimine göre
Ben hacamat eğitim aldim ve kendimde uyguluyorum ama insanlara faydasını anlatmak çok zor.
keşke ben eğitim alabilsem zamanla çok yayılacak sanirim tanesini gecmisde 10 aldılar sanrim gene aynı
Yorumunuzun son cümlesini tam olarak anlamadım desem.
Duzenli olarak balık yagi (omega 3) kullanin.
birde kolil var şiddetle tavsiye eder
Tevekkül edemekten.. Kaygı duymaktan, Allah'a onun planına güvenmemekten olur.. Her anlamda tevekkül edememekten olur.. İnsan: Olan olmayan ne varsa olmuş olan olacak olan ne varsa hepsinde hayır hikmet olduğuna tam inansa, Allah'a gerçekten guvense ki bizler güvenmiş gibi davranıyoruz sadece işte tam guvenebilsek kalben bişey kalmaz..
cok guzell yunusun duası rabbim gunahiminda sevabimi da sen biliyorsun hayirlara vesile olmam icin farkina varmam icin guc ver
Emdr tedavisini arastirabilirsinix
Bende 12 yılďır panik atak hastasiyim gitmedigim doktor kalmadi ama hala ilaç kullaniyorum bırakiyorum tekrar ediyor kendimi madde bagımlısı gibi hissediyorum bu durumdan çok rahatsızım ama yapacak bir şeyim yok bitkisel denedim olmadı sizin elinizde olan bir şey degil tamamen beynin kendi kullandıgı düşünce ben artık ümit etmeyi bıraktım ilaçla iyi olmaya şükrettim bu rahatsızlık anlatılamaź 2 çocuk annesiyim hayata onlar için tutunuyorum allah hepimizin yardimcısi olsun ama beni yedi bitirdi bu rahatsızlık bende paylaşmak adına yazıyorum size de teşekkürler
Tavsiye istediğiniz için yazıyorum: Emdr ve ilaçsız tedavi için psikolog desteğini deneyebilirsiniz
Doğru psikoloğu bulamadık bir türlü.
Tülin Tepegün hanım hangi şehirdesiniz, doğru psikoloğu bulmanız için destek ister misiniz?
psikoloğa git diyorlar neden biliyormusun 12yildir hastayim diyerek kensni inandirmissin ve kensi kendini hasta eddmissin evet psikologa gitt cunku bakis acini deisdir yasam tarzoni deisdir manevi yatlas isder ermeni ol isder hristiyan yada musevi veya müslüman ama inandığım bir din olsun ve yaradan la senin araba kimse girmesin hertürlü vesvese kuşku kaygıyı ve panik ve manik gibi şizofren gibi ne varsa tekamül gereği yarada havalae et rabbim senin ilahi takdirine siginiyorum de inancını koruyarak sabrını surdur gel her kim oluşan ol gel hiçbirşeyi kontrol edemeyiz ama davranislarmizla tepkimizi veririz ayrıca yunus peygamberin duası ve kısa hayat hikayesi var yapıtında ara arasdir youtubede birçok konu varr sen varsan eğer bu problemde var ama bu senden yani göreme digin savaranis ve yaşam kavramından kaynaklanıyor olmasın neden arasdirmiyorsun farklı kaynakları okyanusun ortasında seni gemiten atsalar karanlık soğuk issiizz bi başına kimseler yokk sesini duyan yok senin durumun bundan dahami ağır yunus kısası bende arasdir derim duasu çok etkileyici ilginç duyar duymaz ezbelerdimve anlamı muhteşem psikiyatriyede gittt ayrıca takip et sende var ise başkalarında vardır ve sen bunu keşfedip bulursan herkese yardım etmiş olursun bilgi paylaşarak çoğalır ole yada bole derdinin dermani sende harekete geç herşeyini sorgular yemeni icmeni güven ve güvensizliği korkun iadesinden gelmenin temel kavramı inanç maneviyat dini bir inanç yasa kendine inanç inanç kavramı cesitlidir sanrim belirli bir kavramı yok dur aileye inanc sevgiliye inanç yaşamına yaptıklarına ve benzeri gibileri
Çocuklarda davranış bozukluğunu analiz ederken, problem “kök” problem ve “yansıyan” problem olarak ikiye ayrılır.
Ebeveynler çoğunlukla çocuklarında gördükleri yansıyan problemleri şikâyet konusu ederler. Örneğin içe kapanık bir çocuğun durumu anne babanın dikkatini çeker ve bu davranışla mücadele etmeye çalışırlar. Tırnak yiyen çocuğu olan ebeveynler tırnak yedirmemek üzere taktikler uygulamaya çalışırlar. Tırnakların ojelenmesinden tutun, ele acı biber sürülmesine, parmakların bağlanmasına kadar türlü türlü tedbirler alınır. Halbuki, davranış bozukluğu ile mücadele o davranışın bizzat kendisiyle olmaz o davranışa neden olan “duygu durumu” ele alınır.
Çocuğun duygu dünyasında yaşadığı probleme “kök problem” denir. Ebeveynler çocuğun dışarıya “yansıyan” tırnak yeme davranışı ile değil, o davranışa sebep olan “kök probleme” odaklanmalıdır.
Baskı ve zorlamayla veya acı vererek çocuklarda davranış değişikliği oluşturulabilir belki ama o davranışa neden olan “kök problem” ortadan kaldırılmadığı sürece, dışa yansıyan problem şekil değiştirerek başka başka problemler olarak yeniden ortaya çıkar.
Örneğin, eline acı biber sürülen bir çocuk tırnak yeme davranışından vazgeçebilir ancak tırnak yeme davranışına neden olan “kök problem” çözülmezse, bu sefer sorun alt ıslatma problemine dönüşür. Alt ıslatma problemi de baskı ile çözülse bile, kök problem çözülmedikçe çocukta gece korkuları oluşabilir.
Bu açıdan bakılırsa davranış bozukluğu ebeveyne verilen sinyallerdir. Bu sinyaller “vaktinde” fark edilmezse bir süre sonra “alışkanlığa” dönüşür.
Tırnak yeme problemine neden olan “kök problem” vaktinde çözüme kavuşmaz ve uzunca bir süre tırnak yeme davranışı devam ederse, bir süre sonra kök problem çözülse bile bu davranış “alışkanlık olarak” çocuğun üzerinde kalır. İşte buna “alışkanlık bozukluğu” diyoruz.
Alışkanlık bozukluğu, bir problemin çocuk üzerinde alışkanlık olarak kalması durumudur.
yukarıdaki örnekte geçen, tırnak yeme davranışının kök problemi genellikle çocuğun ezilmesidir. Yetişkin ile girdiği ilişkide zayıf ve yetersizlik içinde olan çocuklar ile kaygı ve korku yaşayan çocuklar elini ağzına alarak anne güvenini hissetmek ister. Sanki bir bebek gibi... Süt emen bir bebek annesinden nasıl güven alıyorsa ve kendini güvensiz hissettiğinde annesini istiyorsa, kaygı içindeki çocuk da yıllar sonra elini ağzına alarak güven arayışına girer.
BU YAZIYI PAYLAŞMAMIN SEBEBİ PROBLEMİN KÖKÜNE İNMENİZ GEREKİR DİYE DÜŞÜNÜYORUM MUTLAKA YAŞADIĞINIZ Bİ KAYGI KORKU STRES VEYA ÜZÜNTÜ OLMUŞTUR YADA BİRİKİM!!!
ewett nokta atisi
Her şeyin bağırsaktan başladığını nerden biliyorsunuz grubun adından da anlaşılacağı üzere "ikinci" beynimiz bağırsaklarimiz ilaçlarin sadece yeşil ve kırmızı reçeteyle verilenleri bağımlılık potansiyeline sahiptir ki onlar da çoğunlukla kisa süreler için tercih edilir dr lar tarafından.. Sorununuzu " beyinle" ılgilenen uzmanlarla çözmenizi öneririrm bir sağlıkçi olarak :)Terapi de görebilirsiniz gerekirse.. Ölum korkusunu probiyotiklerle tedavi edemezsiniz ya da bağırsaklara yönelik tedavilerle.. Öyle olsa gastroenterologlara giderdik değil mi psikolojik bir sorunumuz oldugunda :)çıkarın bu düşünceleri bir an önce kafanızdan..
Dr. İBRAHİM BİLGEN'in bu konu ile ilgili tedavi edici videolarını izleyin. Çok faydalanacaksınız...
Sadece Allah'a güvenin. Gereken tedaviye başlamışsiniz. Korkuyu öldürün yani. Bir de şu içmeyi ihmal etmeyin...
Her birimizin imtihanı farklıdır çünkü.
Vesselam...
Ben reiki ile tedavi oldum, devamında da meditasyon. Tavsiyem budur size. 12 yıl ilaç kullandıktan ve rahatsızlığımı baskılamak dışında hiçbir işe yaramadıklarını gördükten sonra alternatif tedavi arayışım beni buraya götürdü.
Hüseyin uysal Hocami bulun nette YouTube da var kendisi. Tevekkul nedir Öz nedir biz kimiz nereden geldik nereye gidiyoruz. Seminerleri var şehrinize mutlaka gelecektir. Anlatin gidin dinler sizi kuş gibi olursunuz. Benim eşim de bu durumdaydı ben katılıyorum her zaman sadece benden aldiklariyla bile bakışı değişti ve düzeldi.
Seminerleri ucretsizdir
Kendi doktorunuz olacaksınız bunun yanında tedavi olacaksınız tekrar söylüyorum herşey kendinizde bitiyor geçmiş olsun mutlu günler